Yazıma başlamadan evvel, Gazi Mustafa Kemal Paşa'yı sevgi ve rahmetle anıyorum. Rahat uyusun. Dünya lideri bir Başbakanımız var. Milli kültürümüzü, muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracak. Her yıl,her tören bildiğimiz görüntüler.. Siren,korna sesleri eşliğinde ''Ata'yı'' anma merasimi. Atatürk ve tüm şehitlerimizin 'Fatiha' okuyarak anılması gerektiğini düşünüyorum. Mezarda yatan değerlerimiz,sadece dua'ya ihtiyaç duyuyor. Siren ve korna sesleri kuru gürültü olmakla beraber,ego tatmini açısından zaman işgal etmekte. Saygı,siren sesleri dahilinde 1 dakika boyunca hazır ol'da beklemekle değil, dualarla buluşturduğun yüreğinle olur. Türkiye'miz nasıl ki imanlı ecdadımız sayesinde kurtulduysa, meclisimiz nasıl ki dualar eşliğinde açıldıysa, aynı şekilde dualarla anmamız gerekir.

Dedim ki; ''Mustafa Kemal Atatürk 'Fatiha'larla anılmalı,siren ve kornalarla değil!'' Sen misin diyen! Sosyal medyada linç etme kampanyaları,modaları ardıardına.. Bir Müslüman'ın ardından dua okunur. Dua okunmasından huzursuz olanların dinle imanla alakaları yok demektir. Dinden bihaber yaşayan,Atatürk'ü yalnızca sirenden sirene anan bir zihniyet demektir. ''Ben içimden dua okuyorum,gösteriş yapmıyorum!'' diyorlar. Fatiha Suresi nedir bilmiyorsun ki, içinden okuyacaksın. 'Biz onu da yapıyoruz,dert etme sen!' tarzında oyalayıcı ifadeler.. Halbuki öldüğünü kabullenemediğiniz şahsiyetler, dualı yüreklerde sizlerle buluşur. Bu gerçeği idrak edemeyenler, kuru gürültülerini nefsleriyle bağdaştırarak sözde Atatürk'ü düşünüyor. ''Özgürlük yok, düşünce özgürlüğü yok!'' diyorlar. Düşünce özgürlüğü,benim gibi düşünenlere yok, özgürlük yok diyenler bugüne kadar rahat rahat fikirlerini hür bir biçimde belirtmişlerdir.

Değinmeden edemeyeceğim bir hususu daha arzetmek isterim ki;

Marmaray, Kanal İstanbul, havalimanı,metro,metrobüs,tünel,yol vb. hizmetleri ülkemize kazandıranlardan ALLAH Razı Olsun. ''Benim ödediğim vergilerle yapılıyor bunca şey'' diyorlar. Senin ödediğin vergilerin kuruşu, çimentoyu dahi karşılamaz. Az da olsa çorbada tuzun bulunuyor, ses etme. Yapılan icraatlara değil, icraatı yapanlara cephe almayı marifet zannedenler var. ''Muhtar bile olamaz'' dedikleri Başbakan, şimdi Dünya Lideri! Türkiye'ye içten nifak tohumu yerleştirmeye çalışanların taşeronluğu yapanlar, kuruntudan ibaret şahsa özel tapınaksal ideolojilerini tüm millete dayatmak amacındalar. Yıllardır süregelen bu faydasız, buram buram şirk kokan,emperyalizm odakları dahilinde gelişen dayatma ideolojisi, halkın nezdinde tarihe karışmıştır. Vatana millete,hayırlı uğurlu ola.. Hasta adam Türkiye'yi ayağa kaldıran, Osmanlı'yı şahlandıran, bu kutsal davayı yöneten devlet erkânına hakkım helâldir. ''Başbakan dini kullanıyor,türbanla siyaset yapıyor'' diyenler,din kavramını laiklik sistemiyle gölgeleyenlerden oldukları gibi, geçmişte ki zihniyetleri de dinine Ehl-i Sünnet sahip çıkanlara eziyet etmişlerdir. Günümüze kadar ulaşan laik,çağdaş sistemin uzantıları, yozlaşan zihniyetlerini devam ettirme çabasındalar.. Değişen bir şey yok. Keşke başörtülüye ''temizlikçi kadın'' izlenimi yaratıp,dışlayacağınıza sizlerde siyasete alet etseydiniz. En azından özgürlük alanında daha önceden adım atmış olurduk. Okullara alınmayan,başörtülü diye ödülü verilmeyen kardeşlerimiz olmazdı. ''Hükümet dini kullanıyor'' diyebiliyorsanız, özeleştiri yapmanızın vakti gelmiş demektir. 1938'de vefat eden Mustafa Kemâl Paşa, sömürülüyor,siyasete alet ediliyor. Yaklaşan seçim vakti arefesine dikkat! ''Atatürk'ün partisiyiz'' diyenler duyacaksınız, ''Sarı Saçlım Mavi Gözlüm'' müzikleri duyacaksınız. Tüm bunlar, kendisine güveni olmayan zihniyetin, geçmişten medet uman bir sistem izlediklerinin resmidir. Çaresizliğin dibidir,dibi..

2 Mayıs'da Fatih Sultan Mehmed Han'ın vefatını anacağız inşaAllah.. ''Ecdad böyle anılır!'' dersi verilecek adeta..

Sevgiler..