Gündemin yoğunluğu bir tarafa dursun; caddelerde(!), üzerine basa basa vurguluyorum, caddelerde(!) yılbaşı kutlayanların alkole başvurarak rezalet görüntüleri her yıl-başı gecesi olduğu gibi tekrar etti! 10'dan aşağı sayarak Peygamber ümmeti olduklarını unutanlar, Noel Baba'nın torunu kimliğine büründüler. Gençlerimiz yılbaşında havai fişek atmaya ayırdığı vakti ibadet etmeye adasaydı eğer, İslam alemi bugün bu durumda olmazdı! NET!!

Neyse..

''Tüm beklentilerimizi,tüm isteklerimizi ALLAH'tan dileriz!'' diyerek yeni yılın ilk yazısına ''Bismillah'' diyorum!

Gündemde operasyona dair haberler,gelişmeler,bilgiler derken halkın AK Parti'ye olan inancı bitirilmeye çalışılıyor. Bu durumu farkeden halk ise, Milli İradesi'ni ABD&İsrail güdümlü oluşumlara yem etmemeye kararlı. Bu çalkantılı dönemde AK Partili olan-olmayan, herkes sahip çıkmalıdır Başbakan'a! Aksi halde iç-işlerimize sürekli dahil olmak üzre fırsat arayanların sadece maşası/kuklası olurlar! Cemaatle AK Parti kopukluğu vaktine(ne hikmetse!) tekabül eden bu soruşturma,objektifliğini yitirmekle beraber gerçek amacına hizmet etmiyor! Halka gösterilen tarafı ''yolsuzluk,hırsızlık,ayakkabı kutusu'' ; perde ardında oynatılan oyun ''menfaat,itibar suikastleri,tasfiye..''

Bu tuzağı farkeden halk, bu zor günde devletinin yanında saf tutar!

Görevini yanlış anlayan,gerektiği gibi davranmayan savcılar ayıklanmalı, gizlilik esası kaale alınarak savcı atamaları yapılmalıdır. Gazetelere belge sızdıranların savcılığı da sorgulanır, yürüttüğü soruşturma da sorgulanır. Devletin savcısı mısın, gazetenin ardında ki oluşumların savcısı mısın?

Hukuksal darbeyi hedefe ulaşma aracı olarak görenlerin korkulu rüyasıdır demokrasi! Demokrasiden kaçanların sığındığı bir yoldur darbeye başvurmak..

Mevcut hükümeti darbeyle yıkamazsınız! Mevcut hükümeti ancak sandık yoluyla, DEMOKRASİYLE yıkabilirsiniz. Demokrasiden ömrü boyunca kaçanların, dini sömürerek hatrı sayılır MENFAAT ve itibar görenlerin lükse dayalı bu yaşantılarından vazgeçmeleri beklenemez! Lüks yaşantılarından taviz vermeyenler,menfaat söz-konusu olunca devleti dahi yıkabilecekleri hissine kapılmışlar!

Oysa ki unuttukları bir şey var..

''Halk!..''

Halk'ın iradesini hiçe sayanlar, ciddi ciddi ''Başbakan Erdoğan'ı tasfiye edebileceklerine'' mi inandılar acaba?

Öyleyse inananlara okkalı bir Osmanlı tokadı gelecek seçim sonu!

Kendileri Amerika ve İsrail'in sömürüsü altında etkinliklerini sürdürürken, bir başka milleti sömürüsü altına alanlar halktan destek bulamaz hale geldiler! Sömürü düzeniyle yaşarken, sömürgeciliği alışkanlık haline getirenlerin Piyon-Siyon mücadelesini seyrediyoruz aslında..

''Piyon'' olarak öne sürülenlerin aslında ''Siyon''ların maşası olduğu gerçeği, Türkiye'nin gelişmesini hazmedemeyenlerin iş-başında olduklarının bir kanıtıdır. Arkasında ki güçler çekilince dımdızlak ortada kalacak oluşumların varlığı, etkinliklerini yitiriyor!

Bugün seven-sevmeyen Başbakan'a sahip çıkmalı, çıkmazsa, yarın devleti darbe yoluyla ele geçirenlerin Piyon'u olurlar. Oysa ki Türkiye geçmişten bu yana bağımsızlığa önem vermiş,bağımsız bir yaşam uğruna Kurtuluş mücadeleleri vermiştir. O mücadeleyi hiçe sayarak birilerinin Piyon'u olmayı göze alanlar, vatan-millet sevdası'ndan yoksundurlar. Tezgah altında dönen dolapları,kurulan masa-başı rantları farkedebilmeli; 'gardımızı' alarak oyunları bertaraf edebilmeli, ardından 'saldırı'ya geçerek bağımsızlığımız üzerine darbe planı yapanları savurmalıyız!

Ne yapacaklarsa Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar yapacaklar!

Erdoğan eğer Cumhurbaşkanı olursa, biteceklerini biliyorlar!

Abonelik iptalleri henüz ilk adım..

Bu karalama kampanyaları devam ettiği sürece yıpranmaya devam edecek; ''tel tel'' değil, ''tek tek'' yok olacaklar! Böyle giderse o sürece tanık olacak gibiyiz..

Hükümet ise, kurduğu ve kuracağı yeni kabineyle yoluna devam edecek!

Başbakan Erdoğan 3 dönem sınırlamasını kaldırırsa eğer, kaçak güreşenleri bir kez daha yenecek!

Kaybeden, her zaman ''masa başında oturanların maşa'sı olacak!''