Hakan Şükür'ün AK Parti'den istifası akabininde gündem bir an olsun durulmadı,değişmedi. Hakan Şükür'in istifasının ardından Başbakan'ın düşünceleri merak edildi,istifanın perde ardında yansıttığı hakikatler dışında, birde medyaya aktarılanlar var. Milletçe perde ardında bizlere yansıtılan gölge oyunu üzerine yorum yaptık,yapıyoruz. Meselenin iç yüzü; Cemaat ile AK Parti arasında ayrışmaların dışa-vurumuydu aslında. Safları belirlemek adına yapılan bir hamleydi Şükür'ün istifası. ''Bitaraf olan bertaraf olur'' anlayışı tam bu konu üzerinde ele alındı. Safları belli et ki,nereye meyilli olduğun anlaşılsın misali atılan adım tüm bunlar..
Hakan Şükür'ün istifası ne AK Parti'ye kaybettirir,ne Cemaat'e kazandırır. AK Parti ile Cemaat çekişmesinde ortaya sürülen bir piyondu Şükür. Her yapılanmanın içerisine sızmış/sızabilen bir Cemaat'ten bahsediyoruz. Nereye baksak,ne yöne adım atsak,hangi taşı kaldırsak altından Hakan Şükür gibiler çıkabiliyor.
Hakan Şükür tam olarak, Millet'in vekilliğinden sıyrılıp, bağlı olduğu tarafa meylettiğini kanıtlamıştır. Bu aynı zamanda Cemaatin kendisine vefakar müridler yetiştirdiğinin bir kanıtıdır. Ama ne yazık ki cemaat 'Halka hizmet' edeni değil, 'kendisine hizmet' edeni seviyor! Bu sebeptendir ki, Hakan Şükür şu an için Fethullah Gülen'in gözbebeğidir.
''Fethullah Gülen'e küfürlerin,hakaretlerin,iftiraların edildiği bir oluşumda yer almam!'' diyebilen Hakan Şükür samimiyse eğer, Peygamber Efendimize 'kıble şaşırtan' İbrahim Öztürk'e de iki kelam etsin. İstifasını isteyeceklerine Zaman'dan Todays Zaman'e terfi ettiler! Varsa samimiyeti, Peygamber Efendimize 'kıble şaşırtan' bir oluşumda saf tutmasın!
Hakan Şükür samimiyse eğer, millet'in vekil'liğinden de istifa etsin. Zira kendisine siyasi misyon hediye eden siyasi oluşumdan istifa edebiliyorsa, bağımsız olarak da seçilebilir! Madem bu denli vefakar,kendisine her halükarda sahip çıkan Sn.Tayyip Erdoğan'a niçin vefa örneği sergilememiştir?
''Ben Türk değilim, Arnavut'um!'' dediği anda Başbakan Erdoğan sahip çıktı(!)
''Hem spor yorumcusu olurum,hem vekil maaşımı alır keyfime bakarım!'' dediği anda linç etmeye yöneldiler, sahip çıkan yine Başbakan Erdoğan oldu. Hizmet ehlinde ses yok!
Konuyla alakasız her konuşmalarında yine sahneye en büyük destekçisi olarak Başbakan Erdoğan çıktı! Cemaat ehli meydanda yok!
Bu mudur vefa örneği?
Millet'in vekili oldu. Lakin millet Şükür'ün şahsına değil; Başbakan Erdoğan'ın şahsına 'şükrede şükrede' oy verdi!
Kıymetli bir büyüğümün söylediği gibi; ''olaylar boşanan eşlerin çocuk paylaşımına döndü, Hakan Şükür cemaatin yetiştirdiği biriydi ve velayet sahibini tercih etti!'' Bağlı bulunduğu cemaate dönmesi bir nebze vefakarlık örneği olarak kabul ve takdir görse de, Başbakan Erdoğan'a yapmış olduğu vefasızlık tüm iyi niyetini örtmüş durumda! Bir tarafa meyledeceğim çabası içerisinde iken teraziyi dengeleyemedi. Bir taraf hep ağır bastı, bertaraf olacağını bile bile bitaraf olmayı göze aldı.
Hep düşünüyordum.
Diyordum ki..
''Hakan Şükür futbolun içinde yetişmedi mi? Evet! O halde niçin Spor Bakanı yapılmıyor! Sporun içinden gelenler daha iyi anlamazlar mı spordan,sporcunun halinden,spora gereken revizyondan? Gayet iyi anlar!'' diyordum.
Meğer bu istifa dahilinde şunu öğrendim;
Sayın Başbakan, Hakan Şükür'ü gemiyi bırakmaya meyilli gördüğü için Gençlik ve Spor Bakanı yapmamış meğer! Zaten Şükür'ün de böyle bir niyeti,talebi yoktu ortada. Daha doğrusu yürütebileceğine inancı yoktu!
Ancak şimdilerde görüyoruz ki, her şeyin hayırlısı oluyor. Spor Bakanımız Suat Kılıç görevini,bakanlığını öyle güzel yönetiyor, geliştiriyor ki, zannedersiniz bu iş için dünyaya gönderilmiş. Başarılar diliyorum kendisine.
Hakan Şükür için son sözlerim ise; kendisine yorumculuk hayatında başarılar diliyorum. Tek anladığı dal futbol, bu konu üzerinde mesai harcaması daha hayırlı olacaktır. Siyaset belli bir cemaatin piyonluğu demek değil,halka gerçek manada hizmetkarlık demektir. Hakan Şükür yürütemedi. Millet'ine sırt dönen kral'cılık anlayışını benimsedi.
Futbolun kral'ı kalmaya devam etsin..
Başbakan'ın yanında durmaktansa Fethullah Gülen'in arkasında bulunmayı tercih eden Hakan Şükür'ün,gol atmasına aşinaydık ama bu sefer golü kendi kalesine; hem de isteyerek atması, sadece Başbakan'da değil, insanlarda da bir hayal kırıklığı yaşattı. Artık oy verenlerle değil top oynamak, tribüne gelip seyirci bile olamaz.
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.
artık onun siyasi hayatı bitti.. mahalleye muhtar adayı bile olsa kazanamaz.. krallığına gelince, yazarımızında dediği gibi futbolun kralı olarak kalsın..
elnıze yuregınıze kalemınıze sağlık.....gayet guzel olmus....
yedirmeyiz kralı :) mesele gol değil :D
la sen de kimsin, tip
nediyon bolum sen :D neyin kafasını yaşıyon