Son günlerde de bilindiği üzre, ses tonu sebebiyle değerli büyüğümüz Sayın Necati Şaşmaz'a büyük ayıp yapılmaktadır. Gerek dalga geçenler, gerek ti'ye alanlar, gerek hadsizce karalama operasyonları.. İşlerine gelmedikleri konuşmalardan ötürü Necati Şaşmaz'ı anlayamadıklarını bahane ederek karalama operasyonuna dahil oldu bazı sanatçı bozuntuları, ve çapulcu tayfa. Ancak şöyle de bir gerçek var ki! Eğer Necati Şaşmaz, Sn.Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın tarafında değil de, eyleme destek veren bir sanatçı olsa idi yorumlar çok daha farklı olurdu. Şaşmaz'ın konuşması çok karizmatik bulunurdu, şimdi karalayanlar 'adam gibi adam' sloganları atardı. Herkes işine geldiği gibi yorumlardı. Necati Şaşmaz'ın duyarlılığı herkese örnek olmalı iken, eyleme destek verenler tarafından dalgaya alındı konuşmalar. Eğer bizler anlayabilmişsek Necati Şaşmaz'ın konuşmasını, herkes anlayabiliyor demektir. Eğer anlayamayan varsa, anlamak istemiyor olmalarındandır. Necati Şaşmaz birdir, tektir, adam gibi adam, iyi bir örnektir topluma. Sesinden ziyade, konuştuklarını anlamaya çalışmış olsaydılar, eminim ki bilinçlenirdi. Ancak Şaşmaz'ın yıllardır kusurunu bulamayan bazı kesimler, karalama operasyonuna bu şekilde dahil oldular. Büyük bir çoğunluğun dalgasının asıl maksadı ise, Başbakanımızın kendilerini değil , Necati Şaşmaz'ı çağırmış olmasından duyulan rahatsızlık. Bir insanın Türkçe'si bozuk olabilir, en azından bazıları gibi kanı bozuk değil Necati Şaşmaz'ın. Kanı bozuk olanları ise bu Gezi Parkı eylemleri süresince yeteri kadar keşfedebildik zaten. Şaşmaz'ı ses tonu yüzünden eleştirenleri şöyle bir inceleyelim isterseniz, fazla derine inmeden isim analizi yapmamız bile yeterlidir söylemlerinin gereksizliğini anlamamıza..

Erol Köse, Sermiyan Midyat, Fulden Uras, Nihat Doğan, Şahan Gökbakar..ve diğerleri. Bu saydığım 4 isim arasında Necati Şaşmaz'dan daha kıdemli, daha adam kimse yok. Hepsi bir şekilde gündeme gelebilmek ve gündemde kendisine yer edinebilmek amacıyla her türlü rezilliğe onay vermeye meyilli isimler. Dediğim gibi, bir insanın Türkçe'si bozuk olabilir, ama kanı bozukları ne yapacağız. Kaldı ki Necati Şaşmaz'ın Türkçe'sinin bozuk olduğunu düşünmüyorum. Türkçe'si bozuk bir insan, gençlik yıllarında şiirler yazıp şiir kitabı çıkarmaz. Türkçe'si bozuk bir insan, şarkı bestesi yapamaz. Ama konuşma yönünden bir takım aksaklıklar olabilir, kimse kimseyi ses tonundan dolayı eleştiremez. Allah'ın yarattığı sese laf edenlerin seslerine yıllardır zaten katlanıyoruz. ''Benim koyunum senin koyunundan daha güzel bakar'' gibi amaçsız ifadeler için ses çıkaracağıma, Necati Şaşmaz gibi; adam gibi duruşumu belirler, o çizgide düşüncelerimi açıklarım.

Ortam bu denli gerginken, insanların bir şekilde kendilerine sırtından geçinmek için kurban yarattığı şu günlerde; kullandığın her kelimeye, her ifadeye dikkat edeceksin. Necati Şaşmaz'da sözlerini düşünerek söylediği, herhangi bir yanlış anlaşılmaya meyillenmeyecek ifadeler kurmak istediğinden dolayı beklemeler oldu arada. ''Kusura bakmayın, dublörümü çağırmadım..'' derken de bu ifadenin şaka maksadı taşıdığını göremeyen tipler, yıllardır bu ülkede sanatçı olarak yaşadı, sanatçı olarak muamele gördü. İnsanlarla dalga geçen bir sanatçı olmaz olsun. İnsanlar, kendi tarafında göremediği herkese çamur atma yarışına girdiler. Necati Şaşmaz eylemci olsa ondan kıyak olmazdı, ondan delikanlısı olmazdı. Ama sağduyulu, vatansever, anlayışlı davrandı diye sesini öne sürerek alay konusu ediyorlar. Necati Şaşmaz'ın bu ülkeyi bırakın, dünyada bir karşılığı var. Ancak dalgacıların dünyayı bırakın, Türkiye'de dahi hiçbir karşılığı yok. Tüm saldırganlıkları da bu yüzden, çekememezlik.. Dalgacı isimleri tespit ederek bu isimlere olan desteği azaltalım, herkese hakettiği ölçüde değer verelim. Eminim ki dalgacılar çapsız kalacaktır. Benim desteğim, aklıselim Türkiye'nin desteği Necati Şaşmaz ile olacaktır. Seni kimselere yedirmeyeceğiz Necati Şaşmaz, kimse, bir sen olamaz!. Yıllardır sevdiğim, idol edindiğim, güzel olan her davranışını örnek aldığım ismi; Necati Şaşmaz'ı bu yolda yalnız bırakmayacağıma dair söz veriyorum. Her zaman desteğim sürecektir.

Saygılarımla..

Şimdi sizleri, dinimizde işaret edilen birkaç alay ile ilgili hadislerle başbaşa bırakıyorum;

Haris oğlu Alâ (r.a.) Resulullah'ın (a.s.m.) şöyle buyurduğunu rivayet etti:"İnsanlarla alay edenleri, onların suçlarını araştırıp yayanları, iyi kimselere suç isnad eden koğucuları Allah (c.c.) köpek suretinde haşredecektir." (Tergib ve Terhib, c.5/391)

Ebu Hureyre (r.a.) Resulullah'ın (s.a.v.) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Eğer bir kimsenin -amellerini küçümseyerek/alay ederek- 'insanlar helak oldu' dediğini işitirseniz, işte o -kendisini beğendiği için- daha kötü bir şekilde helak olmuştur." (Tergib ve Terhib, c.5/513)

Ebu Cebire İbnu'd-Dahhak rivayet ediyor:

Bir ayet, biz Beni Selime hakkında nazil oldu. Şöyle ki: "Hz. Peygamber (sav) bize geldiği vakit herkesin mutlaka iki veya üç adı vardı. Resulullah (sav) bu adlarından biriyle: "Ey falan!" diye bir kimseyi çağırınca kendisine: "Ey Allah'ın Resulü! O, bu isimle çağırılınca, kızar" diye ikaz ediyorlardı. İşte bu durum üzerine şu ayet indi: "Ey iman edenler, bir kavm diğer bir kavm ile alay etmesin. Olur ki (alay edilenler Allah indinde) kendilerinden (yani alay edenlerden) daha hayırlıdır. Kadınlar da kadınları (eğlenceye almasın). Olur ki onlar (eğlenceye alınanlar) kendilerinden daha hayırlıdır. Kendi kendinizi ayıplamayın. Birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın, imandan sonra fasıklık ne kötü addır. Kim (Allah'ın yasak ettiği şeylerden) tevbe etmezse, onlar zalimlerin ta kendileridir" (Hucurat, 11).

Bir kimse ile alay etmek ve ona gülmek, sözünü ve işlerini, gülünç şekilde anlatmaktır. O kimse bundan kırıtırsa, haramdır. Allahü Teala:

“Kimseye hakaret gözü ile bakmayın ve kimseye gülmeyin ki, o sizden daha iyi olabilir”, buyurdu. Resûlüllah (Sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu:

“Alay edene ve insanlara gülene, kıyamet günü Cennetin kapısını açarlar ve oha gel gir derler. Yaklaşınca kapıyı kapatırlar. Dönünce yine bağırırlar, başka bir kapı acarlar. O ise o üzüntü ve gam arasında ezilir durur. Yaklaşınca kapı kapanır. Nihayet çağırırlar da gidemez. Anlar ki kendisi ile alay ediyorlardır”

Komiklik ve maskaralık yapana gülmek, kimseyi rencide etmiyorsa, haram değildir. Şaka kısmından sayılır. Bir kimse rencîde olursa, haram olur.[166]