Fethullah Gülen, ''Dinin ruhuna aykırı bir şey yapmışlarsa, yaptıkları şey Kur'an'ın temel disiplinlerine aykırıysa, sünnet-i sahiyye'ye aykırıysa, İslam'ın hukukuna aykırıysa, modern hukuka aykırıysa, güruh demokratik telakkilere aykırıysa Allah bizi de onları da yerlerin dibine batırsın,evlerine ateş salsın,yuvalarını başlarına yıksın!'' diyor, ve beddua içeren konuşmasını başlatıyor.

Yazıya evvela soru cümleleri ile başlamak istiyorum.

Beddua etmek,dinin ruhuna aykırı değil midir?
Beddua etmek,Kur'an'ın temel disiplinlerine aykırı değil midir?
Beddua etmek,sünnet-i sahiyye'ye aykırı değil midir?
Beddua etmek,İslam'ın hukukuna aykırı değil midir?
Beddua etmek,modern hukuk ve güruh demokratik telakkilere aykırı değil midir?

Aykırıdır!

Eee..

O halde,kendi kendine de beddua etmiş oluyor!

Oysa ki İslâm, Müslümanların kendileri ve diğer Müslümanlar aleyhinde beddua etmelerini yasaklamıştır.

Bu beddua Gazze'de çocukların üzerine bomba yağdıranlara yapılmadı, bu beddua Arakan'da insanları diri diri yakanlara yapılmadı. Bu beddua dünyanın her yerinde ezen, katleden, çocukları annelerinden ayıran, kurşuna dizen ve tecavüz edenler için yapılmıyorsa tiyatrodur! İki sene içinde 170 bin insan öldüren Esed için Gülen Örgütünden lanetleme duyuldu mu? Ama pardon dünya dershanelerin etrafında dönüyordu!

Fethullah Gülen bir konuşmasında demişti ki; ''Netice olarak, Allah'a havale etmede bir mahzur olmadığını, yapılan beddualara da âmin demememiz gerektiğini, ikisinin birbirinden ayrıldığını ve mü'mine yaraşan hususun dua etmek olduğunu söyleyebiliriz. İşin içinden çıkamadığımız durumlarda, Allah'a havale etmek de bir yol olarak kullanılabilir. Zira Müslüman'ın tel'ine ve bedduaya "âmin" demesi asla doğru değildir. ''

Konuşmalarının satır başlarında ''bedduanın edilmemesinden'' ısrarla bahseden Fethullah Gülen, konuşması ve davranışlarıyla çelişiyor. Ne değişti ki, ''beddua etmeyin!'' diye öğütler veren Fethullah Gülen kendisi böyle bir gaflet içerisinde bulunuyor? ''Amerika'nın hava koşulları mı etkiledi acaba?'' demekten kendimi alıkoyamıyorum! Dine hizmet ettiğini düşünen oluşumların,evvela hizmet ettiğini zannettiği dini tanıması gerekiyor. Haram kılınan davranışlardan kat-i suretle uzak duracaksın! Hocaefendi diye bahsedilen zatın ağzına yakışmayacak ifadeler dinledik. Dinlerken biz utandık,söylerken utanmamış Fethullah Gülen. Birde ''Amiiin'' diye içtenlikle haykıran topluluk var karşısında. Dua mı ediliyor ki ''Amiiin'' diyorsunuz, zalime mi beddua ediliyor ki içtenlikle ''Amiiin'' diyorsunuz!

İnançta nasibi olmayan, azgınlaştıkça azgınlaşan ve peygamberlere kulak tıkayan insanlara karşı Cenâb-ı Hak da sitemkârdır:
* “Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler.”
* “Gûyâ o düşündü, taşındı, ölçtü biçti! Canı çıkası! Nasıl ölçü biçti! Canı çıkası! Nasıl düşündü taşındı! Baktı! Kaşlarını çattı, suratını astı! Sonra sırt çevirip büyüklük tasladı!”
* “Kahrolsun Ebû Leheb! Zaten kahrolup gitti! Ne malı, ne de kazandıkları ona bir fayda vermedi.”

''Hırsızı görmeden,hırsızı yakalayanların üzerine gidenler..'' diyerek konuşmasına devam ediyor.

Aklıma, otomatik olarak Zaman Gazetesi'ne abone yapılan insanlar geldi. O insanlar mecbur olmadığı halde kaydettirilerek, sizlere herhangi bir ücret mi ödemek zorunda? Ha hırsızın yakalanmasına vesile olmuşsun, ha insanların ceplerine elini sokmuşsun. Halk nezdinde hiç bir fark yok!

Bugüne dek belli bir tarafın istediği şekilde cirit atabileceği görüşü gütmedim, hakedenin hakettiği cezayı alması görüşündeyim. Fakat kesinlik kazanmadığı halde ön-yargılı şekilde insanları damgalamak da etik bir davranış değil. ''Suçsuzluğu kanıtlanana kadar herkes masumdur'' görüşünü savunuyor,olaylar neticeye bağlanmadan bir tarafı 'hırsız' gözüyle aksettirememiz gerektiğini dillendiriyorum.

Fethullah Gülen bir Hocaefendi değildir,Hoca'ya 'efendi' eklenebilecek bir zat değildir. Peygamber Efendimizin uzak durulması gerektiği beddua'yı dile getirenler, hocaefendi olamazlar. Beddua'yı Ahitleşme duası olarak algılayanlar var olduğu müddetçe, Gülen Cemaati'nin Kemalizm'den bir farkı kalmamış olacak. Doğru olmayana dahi doğru düşündüğünü ZANNEDENLERİN, yanlışa da KESİN BİR DİLLE doğru diyebilmesi sağlıklı bir duruş olmaz.

Gülen Örgütü'nün de içerisinde bulunduğu ''Ilımlı Müslümanlık'' projesi demek, lanetli Yahudi kavmine düşmanlık beslemeyen,Hristiyanlarla diyalogu bol şekilde , sözde İslami ruhaniyet teneffüs etmek. Dışarıdan bakınca maksadı dine hizmetmiş gibi göründüğü halde,iç kısmında din sömürüsü yatan büyük çaplı örgütlenmeler yalnızca Amerika ve Türkiye'de yok, çeşitli ülkelerde aynı tip oluşumlar mevcut. Ilımlı Müslümanlığı benimsemek adına Amerika'ya dönük İslamcılık anlayışı, Batıl'ın hükmü altında din sömürüsü yapıldığının bir işaretidir.

Fethullah Gülen'in haykırdığı Arapça bedduanın açılımı şu şekilde;

Allahım onları hezimete uğrat!
Onları sars! Birliklerini boz!
Onları paramparça et!
Onları birbirlerine musallat et!
Onlara karşı bize yardım et!
Onları birbirlerine kırdır!
Onlara karşı bize yardım et!
Güçlerini birbirlerine karşı kullandır!
Onlara karşı bize yardım et!
Ey merhametlilerin en merhametlisi!
Zatın hakkı için,
Sıfatların hakkı için, Esma-i Hüsna'n hakkı için,
İsmi Azam'ının hakkı ve hürmeti için,
Efendimiz Hazret-i Muhammed'in hakkı için, katında şefaat yetkisi bulunanların hakkı ve hürmeti için, ey Ekram ve Celal Sahibi!

Fethullah Gülen bu bedduayı Esed'e,Sisi'ye ve yeryüzündeki tüm zalimlere etmiş olsaydı ''nakavt'' olurlar,daha fazla Müslüman Kanı akmamış olurdu. Ama Sayın Fethullah Gülen beddua hakkını Müslümanlar için kullandı! Zalime yine ses yok,katile yine taş yok,olan yine Müslüman'a oluyor!

Bizler kulun duasıyla doğmadık ki,kulların bedduasıyla ölelim. Haksız edilen her beddua kendine geri dönüş yapar. Körü körüne kin kuyusu, imanı zayıflatan etkenler arasında gelir. Kin duyar, Allah'ın yarattığına nefret duyarsan hocalık sıfatına kimsenin itimadı kalmaz.

Fethullah Gülen bedduasıyla birlikte kan kaybetmiştir,dinler arası diyalogdan anlatmak istediği şey; Müslümanlar'a beddua ederek İslamiyet'e savaş açanları memnun etmek olsa gerek!

Hırsızlık dedikleri mevzu kesinlik kazanmadığı halde hırsızlıkla ithamcılığa meyilli olanlar evvela twitter'de popüler bir hesapta rastladığım ve sizlere alıntı halinde sunduğum sorulara bir cevap versin;

Cevaplarını bende çok merak ediyorum!

*''Dershane tartışması başladığı günlerde İdris Bal yurtdışından misafirler kabul edip onlarla saatlerce konuştu ve bunu gizledi mi?''

*''Gülen Örgütü ABD'deki Charter okullarını nasıl yönetiyor? Bu okulların işletmesinden nasıl bir kâr ediyor?''

*''Okulların satın alma yönetiminde hangi paravan şirketler kullanılıyor? Gülen Örgütü okulları kaybetmemek adına neler yapıyor?''

Rabbim zalimin bedduasından,şerrinden,mazlum görünme gayretinde içerisinde olanlardan,masuma karşı saldırıya geçenlerden bizleri korusun!