21.yüzyılda yaşıyoruz,yıl olmuş 2013!

Hala ''Başbakan Gülen'i bitirmeye çalışıyor!'' safsatalarını dinliyoruz.

'Stv' izleyen, 'Zaman' takib eden biri kim kimi bitirmek istiyor, rahat bir şekilde anlayabilir!

Şefkat Tepe'den tutun,aslan belgeselleri dahil olmak üzre tüm iç yapımlar 'dershaneeeee' diye haykırıyor,kükrüyor!

Gözünü,kulağını kapayıp; yalnız sana buyrulanı tekrar ediyorsan en sağlam Gülenizm neferisin demektir!

"Gülen'i bitirme kararı 2004'te MGK'da alındı" diye manşet atıyorlar! Ortaya atan Mehmet Baransu!

Aynı manşeti 'Sözcü' övüne övüne,gerine gerine manşete taşımaktan gocunmuyor!

Erdoğan Gülen'i bitirmek istese 9 yıl bekler miydi? 9 yıl kimin garantisi var?

MGK kararlarının altına atılan her imza,onaylıyorum ba'bında değil, yeri gelir, ''hal ve davranışlarına çeki-düzen ver!'' şeklinde uyarıdır!

MEB'in dershaneleri özel okula dönüştürme taslağı ile kamuoyunda tartışma konusu olan dershane sorunu CHP'nin 2011 Seçim Projesi'nde de yer buldu. Bakmayın siz ''dershaneler kapatılmasın!'' çırpınışlarına..

CHP'nin web sitesinde güncel olarak yayında bulunan Gençlik ve Eğitim Raporları'nda dershanelere ilişkin dikkat çeken ifadeler şöyle:

"Var olan sınav sistemi, gençleri ezberci bir eğitime mahkûm etmekte ve dershanelere kapatmaktadır. Dershaneye gitmek, üniversite eğitimi almanın ön koşulu haline gelmiştir. Oysa pek çok aile maddi zorluklar yüzünden çocuklarını dershaneye gönderememektedir. Dershanelerin özel okul statüsüne geçirilmesi yada meslek okul ve kurslarına dönüştürülerek üniversiteye devam edemeyen gençler için ciddi bir seçenek oluşturması amacıyla gerekli çalışmaların yapılması, orta ve uzun vadede alınacak önlemlerdendir."

Ayriyetten ekliyor;

"... Veliler çocuklarının iyi eğitim alma ve ileride üniversiteye yerleşme şansını arttırmak için dershanelere ciddi miktarda maddi yatırım yapmaya başlamışlardır. Bu maddi desteğin örgün eğitime aktarılması halinde niteliğin artmasına yönelik bazı gelişmelerin olacağı kamuoyunun da dikkatini çekmeye başlamıştır."

"Yükseköğretime geçişteki rekabetin giderek artması, dershane sektörünün ve ailelerin üstlendiği maliyetlerin de artması sonucunu doğurmuştur. Çeşitli çalışmalar, Türkiye'deki dershane harcamalarının aile bütçeleri içinde önemli yer tuttuğuna ilişkin kanıtlar sunmaktadır. Dershanelere yapılan harcamaların, yani sınav ekonomisinin boyutları Türkiye'nin eğitim yatırımlarıyla karşılaştırılır duruma gelmiştir. Bu durum aynı zamanda, dershanelerden yararlanan ve yararlanamayan çocuklar gibi bir eşitsizliği de beraberinde getirmiştir."

"Dershane ve özel ders desteğine rağmen başarı düzeylerinin düşük olması, harcanan maddi kaynakların nitelik artışına bir getirisinin olmadığını gözler önüne sermektedir."

Kim,kiminle,nerede,ne işbirliği yaparak kimi bitirmeye çalışıyor olsa gerek(!)

Görüyoruz..

Yapılan işbirlikleri,halk nezdinde samimiyetten uzak bulunup,menfaat üzerine işbirliği yapıldığı aşikar bir vaziyet almıştır.

Günün şartlarına uygun zannedilen dönüş politikaları,perde ardında oynatılmaya çalışılan entrikalar bugün geldiğimiz durumu özetliyor.

Cemaat medyasından Taraf zihniyetine yansıyan 'sözcü' olma hevesi bir anda ağız değiştirmelere kılıf oldu! Farklı görmeye,farklı düşünmeye yönlendirildi insanlar..

İkilemde bırakılarak psikolojik baskı yapıldı insanlara, 'bunca zamandır benimsediği fikriyatlar aslında yanlış'mış' hissi uyandırılmak istendi/isteniyor.

Bir yanda Peygamber Efendimiz'e hakaret eden Zaman'e yazarı, diğer yanda sokak ağzıyla Tanrı portresi çizen Sızıntı 'sözcü'sü! Bir başka tarafta paralı bilgi abideleri!(sözde gönüllü olanlardan!) Şimdi ağız değiştiriyorlarsa,daha evvel ki savundukları ideolojiler neydi?

Yoksa, ''Dışı Müslüman,içi Yahudi'' Sabatayist kesimin taktiğini mi benimsemişler. Saman altından su mu yürüttüler bunca vakittir? Konuşulmayan,yazılmayan,atılmayan manşetler neden dershane sürecinde ele alınmaya başlandı?

Cemaat hiç bir zaman İslami kesimin yanında tam olarak saf tutmadı,menfaati gözeten duruşları; değişen siyasi koşullarda baş-göstermeye başladı. Halkın bakış açısı,Gülenizm ışığında yontulmaya çalışıldı. Birbirini takib eden kara kampanyalar, 'dershane' fonuyla birer araçtır. Gerçek amaç, ''Erdoğan'ı tasfiye etmek,bitirmek!''

Reylerin çoğunu kendi içlerinden yetiştirdiği mensuplardan geldiğini düşünenler, rahat rahat 2.Gezi ayaklanmasını harekete geçirecekleri cesaretini taşımaya başladılar. Zamanında Rahmetli Erbakan'ın yanında olmayanlar, menfaat uğruna Rahmetli Ecevit'le kolkola gezenler mi bugün eğitimci hakkın savunucu neferleri oldu?

Bu halk, hakikati biliyor.

2.Gezi ayaklanması uğruna fitil aramaya hacet yok,şu an ki çizginiz halkın nezdinde ''Gezi'nin sosyal medya türü'' şeklinde algılanıyor zaten!