HAVANIN ayaz olduğu bir zamanda değil,
Tatlı bahar melteminin yüzümüzü okşadığı
Bir günbatımı zamanında olalım;
Ellerimi ceplerime soktuğum bir yalnızlık dolambacında değil,
Bilakis, ellerimin ellerinde olduğu bir anda olalım
Ve dudaklarımdan dökülen
bir yalnızlık türküsü olmasın;
ta içime kadar işleyen
Bizim şarkımızın nağmeler olsun
Ki bir yol misali Cennete uzayan
Gözlerimde derin ve kararlı bakışın olsun
İçimdeki tüm gizleri çözen
Hissettiğim sevgin olsun;
Ayaklarımı titretip neredeyse beni düşürten
Öyle bir sevdayla gelki
Adresi sonsuzluk olsun
Sonsuzluk salıncağında
Birbirine sevdalı
İki sarhoş gönlün nağmeleri saçılsın etrafa
Bir şemsiye gibi toplasın insanları altında
Diğer sevdalılara örnek olsun
Öyle bir kol kanat ger ki bana
Bir gün kanatsız kalsam da,
Taşısın beni, korusun beni altında
Tıpkı Allah’ın kullarına kanat gerişi gibi;
Her an ve lütufla...