ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Mal hırsı ve hakimiyet

Bünyamin Ateş

02 Temmuz 2013 Salı 15:36
  • A
  • A

Resul-i Ekrem (sav) şöyle buyurmuşlardır: “Altına tapanlar melundur, gümüşe tapanlar melundur.” (1) Hadiste kastedilen lanetli cemaat para kazanan cemiyet değildir. Mala hırsla sarılan, hudutlarına riayet etmeyen ve zekâtı esirgeyen toplumlardır. İnsandaki akar düşkünlüğünü durmadan tahrik eden toplumlar doymama hastalığına yakalanırlar. Resul-i Ekrem (sav) şöyle buyurmuştur: "İnsanoğlu malım malım der. Hâlbuki âdemoğlunun yiyip tükettiği, giyip eskittiği ve sağlığında tasadduk edip gönderdiğinden başka kendisinin olan neyi var?" (2) İnsanoğlunda mala yönelik şiddetli bir iştiyakın bulunduğu malumdur. Nitekim Allah (cc) şöyle buyurmuştur: “İnsanlara, kadınlardan, oğullardan, kantarlarca altın ve gümüşten, alâmetli atlardan, hayvanlardan, ekinlerden şehvetler sevgisi tezyin edilmiştir." (3)

Önünde ölüm olan bir varlık için insanların dünyaya tapması gerçekten de şaşırtıcıdır. Nitekim Hz. Ebu Zer (ra) şunları anlatmaktadır: “Resulullah (sav)’e sordum: "Ey Allah'ın Resûlü, Hz. İbrahim ve Hz. Musa (as)'nın suhuflarında ne vardı?" Resulullah(sav)’de şöyle buyurdu: "Bunlarda, hep ibretli şeyler vardı. (meselâ şöyle denmişti): "Ölümü görüp bildiği halde gamsız kedersiz yaşayana şaşarım. Cehenneme kesinlikle inandığı halde gülene şaşarım. İçinde yaşayanlarla birlikte dünyanın devamlı değiştiğini görüp de ondan tatmin bulana şaşarım. Kadere inanıp da (hırsla mal peşinde) yorulana şaşarım. Âhiret hesabına inanıp da o maksatla çalışmayana şaşarım." İnsanların iktidar hevesi ile yanıp tutuşmaları kendilerinde bulunan dini hassasiyeti yok eder. Nitekim Resul-i Ekrem (sav) şöyle buyurmaktadır: “Bir sürüye salınan iki aç kurdun sürüye verdiği zarar, kişinin mal ve şeref hırsıyla dinine verdiği zarardan fazla değildir.” (4) “Âdemoğlu ihtiyarladıkça onda iki şey gençleşir: mala karşı hırs ve hayata karşı hırs.” (5) Müslümanlar haksızlığa karşı durmak istiyorlarsa öncelikle terk etmeleri gereken hırs, mal hırsıdır. Resul-i Ekrem (sav) şöyle buyurmuştur: “Allah’ım huşu duymaz bir kalpten sana sığınırım, dinlenmeyen bir duadan sana sığınırım, doymak bilmeyen bir nefisten, faydası olmayan bir ilimden bu dört şeyden sana sığınırım.” (6)

İnsanlara verilen mallar; azmasına ve hatta sahte ilahlık gösterisi yapmalarına vesile olabilir. Peygamberler bu hususla mücadele etmişlerdir. Hz. Musa (as) ile Fir’avun arasındaki mücadelenin eksenini de burası oluşturmaktadır. “Hz. Musa kendini Allah (cc)’nın yerine koyan ve böylece Mutlak Hükümranlığı ihlal eden Fir’avun’un karşısına çıktı. Fir’avun bunun yanı sıra kendi malı olarak gördüğü toprakları halkının elinden aldı ve onları köleleştirdi. O toprağı, halkını, silahları ve hayat tarzını kontrol ederek siyasi zorbalığın bütün unsurlarını bir araya getirdi. Toprak, kuşkusuz ve kesin olarak ona aitti. Allah O’nun halkına şöyle dediğini belirtmektedir: “Firavun, kavminin içinde bağırıp şöyle dedi: "Ey kavmim! Mısır krallığı ve benim altımdan akan şu nehirler benim değil mi? Artık gözünüzü açsanıza!” (7) Fir’avun, halkına tabii kaynaklar ve mahsuller üzerindeki gücünü ispat etmek için böyle söylemiştir. Bazı tarihçiler ve tefsirciler Fir’avun’un projelerini ucuza mal etmek için İsrailoğulları’nı toprak ve yapı işlerinde köle olarak çalıştırıldığını belirtmektedirler. Bunun yanı sıra Fir’avun gücünü ve krallığını korumak için silahları ve orduyu tekeline almıştı. Bu askerlerden Kur’an-ı Kerim ‘de şöyle buyurulur: “Şüphesiz Firavun, Haman ve onların askerleri hata yapıyorlardı.” (8) Bu ideoloji Fir’avun’un tanrı-kral olduğu inancı üzerine kurulmuştu ve ayrıca rahip ve sihirbazların desteğine sahipti.” Fir’avun’un “ilahlık” iddiasının arka planında “mal” faktörünü görmemek mümkün değildir. Günümüzde de elindeki mallardan dolayı şımaran “elit” tabaka insanları yönetmeyi ve üzerlerinde kanun icat etmeyi adeta “tabii” hak olarak görmektedirler. Hâlbuki “hâkimiyet Allah’ındır.” Pek tabii ki insanların mal sahibi olmasını inkar eden ve zekatı reddeden “antikapitalist müslüman”lar Allah’ın hakimiyet hakkına tecavüz eden gayr-i Müslimlerdir.


1- Tirmizi
2- Müslim
3- Al-i İmran Suresi: 14
4- Tirmizi
5- Buhari
6- Tirmizi
7- Zuhruf Suresi: 51
8- Kasas Suresi: 28

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.