Taksim’de terör estiren gruplar vazgeçti mi? Önce bir tespit paylaşalım:
“1948 Yılında kurulan İsrail Devleti yaklaşık 70 seneden bu yana İslam Coğrafyası’nda yaşayabiliyorsa Ortadoğu Coğrafyası’nda müthiş bir statüko var demektir. Arap Baharı denilen süreç statükonun bozulma sürecine girdiğini göstermektedir. Suriye’de Esed Rejimi’nin yıkılması ve İran-Hizbullah ve ABD statükosunun bozulması şeytanların uykularını kaçırabilir.
Suriye Meselesinde İran, Hizbullah, Rusya, Çin, İsrail ve ABD’nin küçük fikir anlaşmazlıkları bulunsa da ortak bir noktada buluştuklarını söylemek mümkün. Bu devletlerin hiçbiri İslam’ın Suriye’ye egemen olmasını ve İsrail’in güvenliğinin sarsılmasını istememektedir. Türkiye Hükümeti ise başından bu yana Suriye Meselesinde zalimden değil halktan yana olduğunu ifade etmiştir. Bu durum ABD’yi bile rahatsız etmiştir. Türkiye’yi durdurmanın yolu ise içeride terör estirmektir. Dün (2 Haziran 2013) Suriye sınırında 400 kg. patlayıcı yüklü araba yakalanmıştır.
Taksim’de gösteri yapanların genel profilleri İran, Hizbullah ve ABD çizgisine yakındır. Gösteriyi organize edenler Türkiye’nin Suriye politikasından tıpkı İran gibi rahatsızdır. Suriye’de 100.000 insanın vahşice katledilmesine sesini çıkartmayanlar Taksim’de 15 ağacın hesabını yapmaktadır. Adaletten dem vuran antikapitalist gayrimüslimler, zulmün alasının işlendiği Baas Rejimine destek çıkmaktadır.
28 Şubat Darbesini planlayanların hedefinin Türkiye’de Baas Modeli bir rejim kurmak istedikleri sır değildir. Baas Rejimi ile Jakoben Kemalizm arasında düşmanlık değil kardeşlik esastır. 12 Eylül Yönetimi yılarca terörü yöneten Suriye’ye sesini çıkartmamıştır.” (1)
Önümüzdeki günlerde Ramazan’a gireceğiz. Ramazan Ayı teröristler için uygun bir konjonktür değildir. Hatta Mısır’da darbe planlayan ve uygulayan terörist Mısır Ordusu için kâbus dolu günler başlamıştır. Mısır Ordusu’nun ülkeyi kontrol etmesi kolay değildir. Hatta Mısır Ordusu yenilecektir. Şimdi yeniden Türkiye’ye ve Taksim Teröristlerine dönelim.
Mısır’da gerçekleşen askeri müdahale Kemalist, laik, kapitalist, antikapitalist müslüman (!), sosyalist ve ulusalcı çevreleri sevinçten çılgına döndürmüştür. Hatta darbe kendilerine ilham kaynağı oluşturmuştur. Ortadoğu Coğrafyasında Türkiye, İran ve Mısır’ın özel bir önemi vardır. İran, Humeyni’den bu yana Müslümanlara karşı düşmanca tutumu ile Batı için ideal bir devlettir. İran’ın mezhepçi politikaları İslam Coğrafyası’nda fitne ve fesat unsuru olarak durmaktadır. Dolaysıyla İran ile Batı sistemi arasında problem değil dayanışma esastır.
Mısır’da askeri darbe ile Müslümanlara darbe vurulmuştur. Dolaysıyla Batı Dünyası kendi hesapları içinde Mısır Meselesini halletmişlerdir.
Türkiye!.. Tayyip Erdoğan Hükümeti, Batı Dünyasını tehdit etmektedir. Zira Suriye Meselesinde Türkiye, mevcut statükoyu bozacak adımlar atmıştır. Bu sebeple AK Parti Hükümeti yıkılmalıdır. Taksim Teröristlerinin ilk amacı Tayyip Erdoğan’ı çıbanbaşı göstererek bir suikast ile ortadan kaldırmaktı. (2) Lakin halkın Erdoğan’a sahip çıkması bu oyunu kısmen bozmuştur. Ama hala oyunun bu ayağı ihmal edilmiş değildir. Kılıçdaroğlu, Erdoğan tatilde iken ülkenin rahatlığından bahsetmektedir. Bülent Arınç, fındıkkabuğunu doldurmayan meselelerde açıkça Erdoğan’ı eleştirebilmektedir. Abdullah Gül hala Taksim Teröristlerine karşı Erdoğan’ı savunmamıştır. Ama halkın Erdoğan’a sahip çıkması suikast planlayanların umutlarını boşa çıkartmış olabilir. Artık anlaşılmıştır ki; mesele sadece Erdoğan’ı ortadan kaldırmakla halledilmeyecektir. Öyleyse amaç AK Parti Hükümeti’ni devirmektir. Ramazan Sonrası çeşitli hareketler ortaya çıkabilir.
Sözcü Gazetesi, Deniz Kuvvetleri’nde görev yapan askerlerin bazılarının güya “direnişe devam” mesajı verdiklerini manşetine çekmiştir. (3) Ramazan Sonrası kesin bir darbe; İsrail, ABD, Almanya, İran ve Baas’ı rahatlatabilir. Bu sebeple hükümet, Taksim Teröristlerine karşı önlemlerini almalı ve kaynağına dair operasyonlarını başlatmalıdır. Başbakan bir takım sanatçıların hatırına Taksim Teröristlerinin yaptıkları vandallıklarını gizlemeden basına servis etmelidir. Ortalık sakinleşti diye rehavete kapılmamalıdır. Taksim Terörü; Hareket Ordusunun devamıdır. İktidara gelselerdi ülkenin tamamını Dersim’e çevirirlerdi. Bu sebeple Ramazan bitmeden gerekli adımlar atılmalıdır.
1- http://www.yazete.com/genc-kalemler/ahmet-balki/taksim-teroru-iran-abd-israil-ve-baas-koalisyonu/1867/
2- http://www.yazete.com/genc-kalemler/ahmet-balki/basbakan-erdogana-suikast-duzenlenecek/2084/
3- 4 Temmuz 2013 Sayılı Sözcü Gazetesi
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.
iyi analiz