Çıktığı dönemde ben daha doğmamış olsamda o dönemde yarattığı etki ortadadır kültleşmiş bir kitap haline geldi bundan yıllar sonra simon kuper'in efsane ''Futbol asla sadece futbol değildir'' kitabı ama belkide en büyük sorun budur, futbolu sadece futbol olarak görememektir, ölüm kalım meselesi haline getirmektir,adam bıçaklamak,dövmek stada gittin mi ''kesmeye gidiyorum'' diye gidip bunu yapamayınca en azından birilerine zarar veriyim daha sonra bunu zevkle anlatırım zihniyeti vardır.

Bazı taraftar(!) diye geçinen zat'larda işte asıl mesele bu zihniyeti engelleyebilmekte başka ülkelerde olduğu gibi biraz daha işe zevk yönünden bakılmalı şu unutulmamalı kaybettiğin zaman hayatın sonu gelmiyor,ordaki oyunculardan kimse ölmüyor veya bir şey olmuyor sadece ''kaybediyorsun'' ki bunu anlayabilmek bizim halkımız için ne kadar zor olduğu ortada adeta Hayat'ın kendisi haline getirilmiştir futbol bizim kültürümüzde kaybettiğimizde stadyumdaki oturaklar sahaya atılır,raki takım oyuncuları tartaklanır,rakip takım taraftarlarının arabalarının camları kırılır,polislere saldırılır neden?sırf kaybetmeyelim kazanalım diye hatta öyle bir ''sapkınlık'' haline gelmiştir ki bu kazanınca bile sevinci abartan ''maganda''larla doludur stadlar,kendi düşüncen eğer ordakilerden üstün değilse üstün olan taraf seni hiç acımadan ezer geçen hafta Beşiktaş taraftarına yaşatıldığı gibi,bunlar normal bir şeymiş gibi gösterilir,ingilterede Arsenal oyuncuları en büyük rakipleri united'ı sahaya şampiyon çıktığı için alkışlerken bizim ülkemizde bu kupayı aldırmama,stadyum oturaklarını aşşağa atma,rakibe hiç bir şekilde saygı duymama olarak anlaşılıyor ki bu anlayış zamanlada hiç bozulmayacak gibi duruyor.

Tabii en büyük merak konusu şu neden böyle oluyor bundaki sosyo ekonomik sebepleri,eğitim seviyesini vs vs. her şeyi sayabiliriz ama şunuda asla unutmamak gerek toplumumuzda ''ilim irfan görmüş'' kişi olarak adlandırılan eğitimini en iyi şekilde almış klüb yöneticilerinin bu hal ve tavırlara girmesi tabiiki de taraftarları körükleyecektir,ortamı belkide o ''magandalar'' dan bile daha çok alevlendiren kişilerdir klüb yöneticileri onların tek farkları giydikleri janti takım elbise ve mevkileridir ama bunlar sadece sözde kalır bu ülkede hiç bir zaman o kültür seviyesini göremedik ki bu gidişlede göremicez,demek o ki simon kuper'in kitabının ismini ve içeriğini tamamen farklı anlayan futbol asmak,kesmek olarak gören bi ülkeyiz bunlar yöneticilerimize, toplumun her kesmine yansımıştır eğer en yakın zaman futbolun ''akil adamları'' çıkmazsa daha vahim olaylara gebe maçlar izleyebiliriz dilerim gelecek hafta Galatasaray-Fenerbahçe maçı artık yeni bir devrin başlangıcı olur.