“Ah mine’l ‘aşk ve halatihi,
Ahraka kalbi bi-hararatihi…”
(Şeyh Galib)
Aşk, kıştan sonra gelen bahar gibi. Baharda yağan yağmur gibi… Toprağa üstüne düşen her damla, tane tane huzur , tane tane sürur getiriyor. Toprak yumuşacık, hava şefkatli, gökyüzü güler yüzlü oluyor… Buram buram teravet, buram buram güzellik kokuyor her yer… Elini toprağa sürsen, elin toprak doluyor… Ayağını toprağa koysan, ayağın toprak oluyor. Bir bahar günü doğar sevgili, cemre toprağa değil gönle düşer O'nunla. Neşv ü nema bulur gönül ikliminde en nadide duygularla… Yürek müptela olunca aşka, her şairin mısrasında kelime kelime destan olur sevgili…
Gizli bir hazineydi aşk. Kimi Mecnun olup aradı, kimi Ferhat. Arayanlar değişse de hep aynı yerdeydi aşk, yürekte. Şairin de dediği gibi; “Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da/ Hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil/Bütün iş Tahir ile Zühre olabilmekte, yani yürekte....”(Nazım Hikmet) Bilinmez bir muammaydı aşk. Bu sırra vâkıf olan gönül erleri de oldu elbette. Lakin onlar da ya ama oldular ya lal kesildiler. Kimisi de aklından yoksun kaldı… Külliyen bir sırdı aşk, tekildi, özgeydi… Muhatabının karşılığına dahi ihtiyaç yoktu. Kederi de, ızdırabı da, firkat ve hicranı da aşığa aitti… “Gitme!/ Gecenin karanlık kucağına bırakma beni/Taş duvar her yer/Bütün şehir yalın ayak/Kimsesiz güvercinler/Gitme!/Kanatsız yaralı bir kuşum yokluğunda/Nereye çarpsam yüzün/Nereye dönsem sevda yüklü bu hüzün/ Gitme!” aşığın intizarı seslik bir çığlığa dönüşür giden sevgilinin ardından, artık beklemeler aşığa bırakılmış ebedi miras olur…
Bir yaratılış hikayesidir aşk. Her varlık kendi lisan-ı haliyle terennüm eder bu aşkı. İnsan da Adem’in yaratılışından beri; aydınlık ve karanlığın ortasında, güzel ve çirkinle iç içedir. Öyle gün oluyor ki aşk çepeçevre zulmetlerle kuşatıyor… İnsanın keder ve yeise bir dereceye ulaştığı zaman nasıl gözyaşları kuruyorsa, dil de böyle bir zamanda halini ifade için kelime bulmaktan aciz kalıyor… Bazen bu acizlik gönülden dile dilden kaleme dökülür uzakta olan sevgiliye bir şahlanış, bir sesleniş dökülür mısralara… “Ama sen uzaklardaydın ey kalbim/ Uzaklardaydın, sevdiğim uzaklardaydı/Ayın yıldızların çağlayarak/Berrak şelaleler yaparak/Coşku içinde aktığı/ Bir yerlerdeydi…” ( Erdem Beyazıt) diyerek sevgiliye meramını arz eder sevdalı yürek…
An gelir fırtınalar kopar yürekte, kelimeler çığlık çığlığa uçuşur havada, coşkun dalgalar gibi vurur ilham perisi gönül teline. An gelir süt liman olur yürek, suskun bir evladadır şiirler, karanlık bir gecenin koynunda uykuya dalar ilham perisi…
Bazen yaralı bir kuş olur gönül ummadığı bir kapıda. Gündüz kaçtığı, gece sığındığı dağınık bir yuvaya benzer sonra gönül... Aşk bazen, tüm çelişkisiyle vurur yumruğunu insanın göğsüne... Aşk en çok yalnızken yakalar insanı kendi içinde olan o munis yolculuğunda...Kızdığı şeye sevda duyar bazen, gözlerinde durur sevdanın çelişkili korkusu... “Seni dağladılar, değil mi kalbim/Her yanın, içi Su dolu kabarcık/Bulunmaz bu halden anlar bir ilim/Akıl yırtık çuval, sökük dağarcık….”(Necip Fazıl) mısralar dağlanan yüreğe sabır diler bazen… Ayrılık yürekte bir kor ateş, kor yürek kör ateş, kör yürek kor ateş olur.
“Değil mi ki, kavuşmalarımız topal. Ayrılıklarımız koşar adım.” Çöl masalıdır ayrılık. Kuma karışır, yol olur ayrılanlar çöle... Kervanlar geçer, heybeleri kahırla yüklü kervanlar... Tepinir dururlar hemen yüreklerinin üstünde aşk kocaman eksilmektir... Gırtlağında İbrahim'in bıçağıyla yaşar sevdalılar ama onları koruyan melekler var... Aşk şu kadar ölmektir, gökyüzü gibi minareler gibi koskocaman yekparedir insan sevmezden önce eksilmemiştir henüz… Tekerlemede ki nara döner yüreği ayrılanların kan kırmızısı dökülmüş üstelik ömrü saçılmış…
Ah u zardır aşığın işi demadem ve Şeyh Galib’in diliyle şöyle inler aşık her dem: Yarabbi ne intizardır bu/ Geçmez mi nice ruzigardır bu/ Duysam ki ne şivekardır bu/ Hep gussa vü harhardır bu/Vuslat gibi meramı yok mu ?
AŞIĞIN DERUNUNA ÜFLENMİŞ AZİZ BİR NEFESTİR, AŞK…
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.
Aşk bir dem hayaldir, bir dem gerçektir. tıpkı şairin dediği gibi dem bu demdir