Bu siteye bir yazı göndermeyi çok istedim. Özellikle Necati Şaşmaz, Kadir Çöpdemir’in programında ‘’O siteyi ben kurdum’’ deyince yazma istediğim kat kat arttı; çünkü hiçbir şey için değilse de Polat Alemdar gibi bir karaktere can verdiği için saygımı ve sevgimi kazandı. Belki yazdığım yazıyı okur diye gittikçe heyecana büründüğü istediğim. Eminim ki istediğim gibi bir yazı olmayacak ama hissettiklerimi yazmak hiç yazmamaktan daha iyidir. Aylarca düşündüm ne yazsam diye bir sürü satır başı geçti aklımdan ama devamı hiç gelmedi. Genelde zor olan başlamak derler ama ben genelde başlarım ama bitiremem. Elime kalem almayalı bayağı olmuş. Neyse, ne diyordum ne yazsam diye düşünüyordum ki genç kalemler köşesinde kurtlar vadisiyle ilgili yazılar görünceye kadar bu beni teşvik etti; çünkü herkesin bir ilgi alanı vardır. Şunu samimiyetle söyleyebilirim ki, ne kitap okumak ne de başka bir şey benim ilgi alanım kurtlar vadisi. Çok tuhaftır dizi ilk başladığı sırlar hatırlıyorum da babam izliyor diye gider uyurdum. “Kurtlar Vadisini izlemektense uyurum daha iyi” derdim. Nasıl oldu böylesine bağlandım bu diziye bilmiyorum. 2005 yılında Show TV’de eski bölümlerini veriyordu o sıralar izlemeye başladım ve sonrası geldi. Show TV’dekilerin hepsini izledim sonra Kurtlar Vadisi Irak ile bu dizi ben de bir aşk uyandırdı. Aşırı sevgi yani apaşırı. Tekrar bölümlerini her seferinde yeni bölüm gibi heyecanla izlerdim. 2007 ya da 2008 yılında Kurtlar Vadisi Terör’ün reklamlarını görünce Kurtlar Vadisi başladı diye ne kadar sevindiğimi anlatamam. Günleri sayıyordum resmen. İkinci bölümü izlemek için televizyonun karşısına geçtiğim sırada o da ne yerine Son Osmanlı: Yandım Ali’yi veriyordu. Ama tabi çok süre geçmeden Kurtlar Vadisi Pusu başladı. O kadar mutlu oldum ki. Kurtlar Vadisi’ne hiçbir zaman sadece bir dizi gözüyle bakmadım. Dizideki karakterleri insan gerçekten benimsiyor bunun nedeni Kurtlar Vadisi aslında gerçek söylentileri de olabilir tabi. Onlar ağlayınca ağlar gülünce güler oldum. Dizideki oyuncular gerçek hayatlarında sevimsiz kasıntı insanlar olsaydı bu kadar samimiyetle izlenmezdi dizi. Ya bazen konuşuyorum ’’Ne yapıyordun Polat?’’ gibi ama sanki duyuyor gibiydiniz Polat bunu yapmaz deyince sonraki sahnelerde anlaşılıyor ki Polat'ın yine bir planı var. Beni bu diziye çeken şey her konuyu barındırması ve doğal olması. Hem aşk, hem entrika, iki kadın bir erkek falan her şey. En önemlisi de bana sert görünen insanların bir sebebi olduğunu ve onların da yumuşacık bir kalbi olabileceğini öğretti; misal Memati. Memati benim en sevdiğim karakterdir. Diziyi izlemeye başladığım zaman 10 yaşındaydım. O zamanlar kız arkadaşlarımdan birini Polat birini Abdülhey birini Erhan birini de polis yapardım ben Memati olurdum bisikletlerde polis bizi kovalar bizi kaçardık. Şunu da itiraf edeyim ki Kurtlar Vadisini izlemeye başlayınca geleceğe yönelik hayallerim de değişti. Polat Alemdarla nasıl karşılaşabilirdim tabii ki de avukat olarak diyerekten avukat olmayı istedim; ama liseye geçip 9. Sınıf gerçeğiyle karşılaşınca aslında kaymakam vali olsam da karşılaşabilirim aslında doğru cevap polis ama maalesef boyum yetmiyor.

Ya biliyorum, Polat yaşlandı çoluk çocuğa karıştı Necati Şaşmaz bir röportajında Polat artık ihtiyarlar heyetinde olur demişti çok gülmüştüm, olsun. Nerde olursa olsun devam etsin dizi valla sezon finaline falan girince büyük bir boşluğa giriyorum Allah’tan videolar falan varda özlem biraz olsun azalıyor. Benim içimden dizi 2015’e kadar devam edecek diye geçiyor. Çünkü Kurtlar Vadisinin final bölümünde devlet sırlarını Polat bir zarfa koydu ve üstüne 2015’te Polat Alemdar'a gönderilecek yazdı. Ne bileyim öyle yazdıysa senaristlerin bir bildiği vardır herhalde.

Neyse, benim yazacaklarım bitmez. Umarım birkaç hayalim var ve gerçek olurlar, umarım herkesinki gerçek olur. En içten dileklerimle saygılar, sevgiler…