Sema- Arkadaşlar bugün http://www.yazete.com/genc-kalemler/hakan-akgul/disiplin/1856/ yazısında “Eğer sen deveye rehberlik etmezsen fare hiç utanmaz çekinmez deveye rehber benim der ve kervanın önüne geçer.” diye bir ifade var. Kızı başı boş bırakırsan ya davulcuya varır ya da zurnacıya diye başka bir ifade de var.
Fiziksel yaşı genç olanlar deli dolu, enerjilerini uygun bir yere yönlendirmek istiyorlar, Kızıl Elma arıyorlar, peşinden koşacakları, hayatlarına anlam verecek, duygu ve düşüncelerini ifade edebilecekleri ortam, dava vs.. peşindeler.
Ha bu arada yanlış anlaşılmasın, benim genç tanımım, ”Ülkemizin, insanlarımızın, tüm insanlığın sorunlarına çözüm arayan, mücadele eden, pes etmeyen herkes gençtir.”
Ayla- İyi güzel söylüyorsun da ablacım, nasıl rehberlik edeceğiz, insan kendi kardeşine, kendi evladına sözünü geçiremiyor.
Can- Arkadaşlar, eğitim sistemimizle, öğretim elemanlarımızla, öğretmenlerimizle, din adamlarımızla, sosyoloji, felsefe, psikoloji, mantık konularında bilgili, iligili, etkili, yetkililerle çalışmalar yapılarak gençlerimize rehberlik yapabiliriz.
Alper- Evet bu çalışmalar üniversitelerin koordinesinde ve diğer müdahil olmak isteyen kurum, kuruluş, kişilerin de vs katılımıyla çalışma yapılabilir. Ama burada gözden kaçırılmaması gereken husus bu tip çalışmalar daha önce de herhalde yapılmıştır, ülkeyi sil baştan kurmuyoruz, mutlaka bu konularda çalışmalar olmuştur, önce bu çalışmalar incelenmeli, neden başarısız olunmuş, ne gibi problemler, engellerle karşılaşılmış bunlara da dikkat edilmeli.
İsmail- Üç vakit önce ben de bazı hususlarda dilekçeler yazmış, tekliflerimi düşüncelerimi ilgili kurumun başındakilere iletmeye çalışmıştım. Dilekçelerime ne işlem yapıldığını öğrenmek için ilgililerle görüşmeye çalışırken birileri:
“Kardeşim bu yazdıkların bilinmiyor değil, herkes her şeyi biliyor, sadece sen bunları yazmıyorsun, daha önce de buna benzer yazılar geldi. Amirlerimiz, müdürlerimiz gerekli işlemleri yapıyorlar” dedi.
Bu söylem beni tatmin etmedi, bana daha önce gelen başvurulara ne işlem yapıldığını gösteremediler, hangi teklifleri uygulamaya koyduklarını, hangilerini hangi gerekçelerle uygulanamaz veya daha zamanı gelmedi, ortam, şartlar, imkanlar olgunlaşmadı olarak değerlendirip uygulamadıklarını anlatamadılar.
Gül- İşte bende bundan bahsediyorum, seçimle veya atamayla gelen yöneticiler, önlerine gelen, getirilen alternatiflerin herbirinin artılarını, eksilerini tespit edip, artıları en fazla, eksileri en az olanı, veya kötümser bakış açısı ile “EHVEN-İ ŞER OLANI” kendi bilgi görgü, tecrübelerine göre, olaylara bakış açılarına göre değerlendirip, karar veriyorlar.
Fakat vatandaş olarak ben hangi bilgiler eşliğinde, hangi gerekçelerle karar aldıklarını, uygulama yaptıklarını bilmiyorum, bende soru işaretleri oluşuyor. Ben herhangi bir sorun görmesem bile birileri, ister art niyetli ister iyi niyetli, uygulamalarda bazı problemler olduğunu, ilerde problem çıkartacağını hafif veya ağır ifadelerle dile getiriyor.
Ben orta halli bir vatandaş olarak izlediğim televizyon kanallarında, okuduğum gazetelerde gösterilen, yazanlarla, yorumlarla olayları görüp değerlendiriyorum. Şu şu medyayı takip ediyorsam şöyle düşünüyorum, şunu şunu takip ediyorsam öteki şekilde düşünüyorum. Balık akıllı davranışlar sergileyebiliyorum.
Lafı fazla uzatmayım, ben seçilmiş veya atanmış yöneticilerden, kafama takılanlara, şikayetlerime, tekliflerime, ortada dolaşan ithamlara karşı diğer taraflar ne diyor, delilleri nedir, gerekçeleri nelerdir, öğrenebileceğim, ulaşabileceğim bir ortam hazırlanmasını istiyorum.
Deniz- Alo, bi yemek arası verelim mi. ister fakir ol, ister fukara, yemekten sonra çay ve c... Hişt ağzımıza biber sürdürüp ceza yemeyelim.
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.