ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Ne olacak bu ülkenin hali? 3

CELAL İYİMSER

30 Haziran 2013 Pazar 23:25
  • A
  • A

Hakkı- Selamlar, ey değerli “Kominist, faşist, irti, anarşist vs, etiketlemelerinden korkarak, susmuş veya izin verilenler dışındaki düşüncelerini toplumla paylaşamamış, düşüncelerinin gündem oluşturmasına izin verilmemiş, cebiyle, aklı-mantığı-vicdanı arasında seçim yapmak zorunda bırakılıp, at iziyle it izini ayırdedemeyecek hale getirilmeye çalışılmış, çıkarlarının nerede, hedefinin ne olduğu sorgulanmasın, nereden gelip nereye gittiklerini sorgulamasınlar diye uyutulmaya, üzerine ölü toprağı serilmeye çalışılmış”, “kardeşlerim, yoldaşlarım, cemaat-i müslimin.

Herkesin bir fiyatı vardır, kendinize biçtiğiniz değeri söyleyin, vereyim ücretinizi, hepiniz benim dediklerimi yapın.

Talat- Selam, selam kardeş te, nettin böyle, idrak yolların mı iltihaplandı, halı saha maçında topa diye, yanlışlıkla kale direğine mi kafa attın, soğuk su içip hasta mı oldun, gece üstü açık uyuya mı kaldın? Ne etiketi ne fiyatı? Senin fiyatın ne, ne dememizi bekliyorsun?

Selma- Etiketleme hususunda ben de sıkıntı duyuyorum. Bir fikir uygulama hoşuma gidiyor, destekliyorum veya ben ortaya koyuyorum, kabul etmeyen, istemeyen, korkan, bazıları, fikrin, uygulamanın, doğruluğunu, yanlışlığını, artılarını eksilerini tartışmak varken, konuşturmamak için, konuşmamak için, veya bilmem ne için, ortaya konulan fikre, uygulamaya en yakın özdeşleştirebileceği “İZM” le etiketleyip, “o İZM'in” yolunda gittiği iddia edilenlerin yanlış uygulamaları ile örneklendirip, ilişkilendirip, öyle bir alternatif yok, o alternatif kötü, o alternatifi konuşmam diyorlar, o alternatifi düşünmem de düşündürmem de diyorlar.
Halbuki ortaya konan alternatifleri, artıları, eksileri, uygulanıp uygulanamayacakları, hangi ihtiyaçtan dolayı gündeme geldikleri, hangi yaraya melhem olmak için, hangi güzel şeye, umuda ulaşmak için ortaya kondukları, önem derecesi, önceliği konuşulmak varken, birilerinin bir zamanlar koydukları etiket çamurları ile iletişimin, olumlu, yapıcı, çözüm üreten, iletişimin, hepsinden daha önemlisi hür düşüncenin önüne geçiliyor.
Kimse beni etiketleyip, kominist, faşist, irti, anarşist, göbeğini kaşıyan adam, dağdaki çoban, bilgisiz adam, dinsiz adam, Müslüman, Hristiyan, Yahudi, Ermeni, Türk, Kürt, Alevi,Sünni, Şafi, laik, anti laik, şeriatçi, emperyalizmin, kapitalizmin uşağı vs.. diye etiketleyip, ortaya koyduğum uygulamayı, fikri, alternatifi, etiketleyip, uygulanamaz, düşünülemez, alternatif olarak değerlendirilemez demesin.
Her fikir, her uygulama, her alternatif;
-gerekçeleri,
-faydaları, mahzurları, artıları, eksileri,
-önemleri, öncelikleri,
-eldeki imkanlarla uygulanıp, uygulanamayacağı veya hangi şartlar gerçekleştikten sonra uygulanabileceği ile değerlendirilmeli.

De , sen hakaret etmek için fiyat meselesini dillendirmezsin de, Hakkı kardeş, de bakalım, senin fiyatın ne?

Müneccim Necmi- Ne diyecek kızım, herhalde kendini sattığına göre kimsenin ahlaksızca göreceği bir şey için satacak değildir, herhalde kamikazelikle bağdaştıracak, da, de bakalım Hakkı Bey, senin fiyatın ne?

Hakkı- Cinayet süsü vermeyin kardeşim, kırdı isem özür dilerim. Benim fiyatım, eminim sizin de fiyatınızdır. Şahsımın, ailemin, bulunduğum yerleşim biriminde yaşayanların, ülkemdeki, dünyadaki, tüm samanyolu, galaksilerde vs.. yaşayanların ve bundan sonra yaşayacakların ihtiyaç duyacağı şeyleri hesaplayın, toplayın, yaşayanlara ve velilerine verin, bunları yapabilen çok güçlü ve çok adaletli, çok bilgili demektir, güçlü ve adaletli ve bilgili olan da haksızlık yapmaz, ahlaksız bir şey istemez, bende onun her istediğini yapmaya çalışırım.

Dilara- Arkadaşlar, herkesin niyeti iyi, herkes, iyi, güzel şeyler istiyor daaaaa, herkes, sağlıklı, mutlu, huzurlu yaşamak istiyor daa, herkesin de huzurlu, sağlıklı, mutlu yaşamasını istiyor daa, hepimizin ana hedefi, huzurlu, sağlıklı, mutlu yaşamak ve yaşatmak sa, farklı ana hedefler ortaya koyanlar olabilir, ama kimse, herkesin, huzurlu, sağlıklı, mutlu yaşamasına karşı çıkmak istemez.
Ama ana hedefe ulaşma konusunda, yollar, alternatifler, tercihler, başarı beklentileri konusunda farklılıklar var. Niyetler bir ama, yollar, umutlar ve korkular da farklılıklar var.
Arkadaşın birisi “Her kurumun uygulamaları ile ilgili farklı alternatifleri gündeme getirenler olabilir. Teklifleri olan veya şikayeti olan insanlar için, kafasında soru işaretleri olan insanlar için onları tatmin edecek bir şeyler yapılabilir” dedi, birisi BİMER'den, belediyelerin şikayet müracaat sayfalarından bahsetti, bir diğeri, o sayfaların yetersizliğinden, önceki başvuruların ve yapılan işlemlerin görülemediğinden bahsetti.
Bir diğer arkadaşımız, “Seçilmiş veya atanmış yöneticilerden, kafama takılanlara, şikayetlerime, tekliflerime, ortada dolaşan ithamlara karşı diğer taraflar ne diyor, delilleri nedir, gerekçeleri nelerdir, öğrenebileceğim, ulaşabileceğim bir ortam hazırlanmasını istiyorum”, dedi.
Burada sorulması gereken soru bence, yollar, umutlar ve korkulardaki farklılıklarımızın,
- bize ve çevremize zarar vermeyecek veya zararlarını azaltacak ne yapabiliriz,
-farklılıklarımızı zenginliğimiz haline nasıl getirebiliriz, kayıp değil, kazanca nasıl döndürebiliriz olmalı.

Şefik- Arkadaşlar, uygulanabilir, ayakları yere basan şeyler konuşalım. Soru güzel, ama, cevabı, muhtemel cevabı çok ütopik olacaktır. Ütopik sorudan daha ütopik olan, neymiş efendim, teklif ve şikayeti olanların kafalarındaki sorular için tatmin edici şeyler yapılabilir miş, neymiş efendim, seçilmiş, atanmışlar, tekliflere, şikayetlere, ithamlara karşı ne yapıldı, gerekçeleri, delilleri ne,, farklı fikirde olanların gerekçeleri delilleri ne, kolayca ulaşılabilecek ortam hazırlamalı imiş.
Çözüm diye çözümsüzlüğü, yeni problemleri yaratmayalım, kaş yapayım derken göz çıkarmayalım. Yerel seçimler zamanı belediyenin birinde de aynı benzer teklife adamlar, “Böyle bir sayfayı denediklerini, kavga, döğüşten, küfürlü yazılardan dolayı kapattıklarını” söylemişler, denenmemiş şey değil başarılı olmamış.
Topu taça atmak, sorumluluktan kaçmak diyeceksiniz belki ama, “EĞİTİM ŞART”. Yeterli eğitim verilmeden, sorumluluk bilinci aşılanmadan, hukuk, ceza sistemimiz, sağlıklı , hızlı hale getirilmeden, insan sevgisi, tüm varlıklara sevgi, adalet en önemli hususlar haline getirilmeden ne yaparsak, ne sistem kurarsak kuralım, yapalım, sonuç başarılı olmayacak, olsa da devamı gelmeyecektir.

Afet- Canım kardeşim peşin peşin dediğin gibi, “ Topu taça atıyorsun, sorumluluktan kaçıyorsun”. Milli Eğitim Bakanlığı, okul müdürlükleri, öğretmenler, veliler vs.. düzelinceye kadar bekleyecek miyiz, hiçbir şey yapmayacak mıyız?

Tombul Kedi- Akedeşler, bir dakika, avrupa birliğine girince kokoreç yasaklanacak mış galiba, yasaklanmadan bakın geldi, soğutmadan yiyelim, parası olmayıp canı çeken veya hoşlanmayıp midesi bulanan olabilir, hata ettikse affola, hakkınızı helal edin. Aç ayı oynamaz, tok ayı uyur, bu ayı ne zaman çalışıyor, neyse afiyet olsun, yemekten sonra devam ederiz..

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.