Yeni bir video...

Soru soranların ve cevaba iştirak edenlerin tepkilerinden anladığımız kadarıyla bu bi tür seminer ve hemfikir insanların biraraya gelmiş oldukları samimi bir ortam. Sorular soruluyor ve Abdurrahman Dilipak cevaplıyor...

Soru: Muhsin Yazıcıoğlu suikasti ile ilgili olarak neler düşünüyorsunuz?
Cevap: 'Helikopter düşmedi! Sert iniş yaptı. Sonra oraya ikinci bir (Skorsky) helikopter indi! Sonra malatyada 2 helikopter olay yerine gelerek gerekli ikmali sağladı! Arkasından akdenizdeki bir Amerikan üstünden helikopter kalkarak olay yerine uğradı ve döndü! İçerideki gazeteci (İsmail Güneş) ile 45 dakika konuşuldu! ve daha sonra Muhsin Başkan 2 rekat namaz kıldıktan sonra İnfaz edildi!... İnfazı gerçekleştirenler belli! İşin içinde herkez var... Şimdilik bukadar yeterli!'

4 Yıldır bu soru yüzlerce insana yüzlerce kez sorulmuş ve yüzlerce cevap alınmıştır. Ben böyle trajikomik bir cevap ne gördüm nede işittim...

Videoyu ilk izlediğimde sandım ki; Dilipak, olay yerinde yüksekte bir tepede oturmuş, Helikopterin 'inişinden' rahmetlinin infaz edilişine kadar olan biten herşeyi soğuktanda ırgalanmadan izlemiş, not etmiş aradada helikopterin ineceği yeri önceden bildiği için ortama böcek yerleştirmiş ve olan biten konuşmaları dinliyor!
Bu nasıl bir açıklamadır? Bu nasıl bir bilgidir böyle? İnsan, infazın emrini sen mi verdin diye soramadan edemiyor!

Yazarı uzun zamandan beri tanıdığım, takip ettiğim ve sevdiğimden ötürü biliyorum ki; varsaymış olduğum ve kendimce Dilipak'a sormuş olduğum sorular, o değilde başkası bu şekilde bir cevap verseydi ona soracağım ve üzerine gideceğim sorulardır.
Anlaşılıyor ki; Dilipak, Muhsin Başkan Suikastinin iç yüzünü, planlayıcısını, ortaklıkları ve infaz edenleri bilmektedir...

O halde yine kendisine soramadan edemiyorum. Sayın Abdurrahman Dilipak;
Siz bu bilgilere nereden ve nasıl vakıf oldunuz?

4 yıldır neden konuşmuyorsunuz? Acaba Suikastı gerçekleştirenler arasında siz ve bizler tarafından tanıdık bilindik isimlermi var?

Bu işin içerisinde herkez var demek te ne demek? Bu suikastı gerçekleştirilenler biliniyor demek ne demek? Bundan maksad hükümetmidir? Hükümet biliyorsa neden gereğini yapmıyor?

Bu bilgileri ve suikastin içyüzünü kimlere anlattınız? Rahmetlinin ailesi biliyor mu? Anlattığınız çevreler bu konuyu aydınlatmanız hususunda size baskı kurmadılar mı?

Neden mahkemede tanıklık yapmadınız? Sizi korkutan birşeyler yada birileri mi var?...

Ömrü boyunca hakkın tarafını tutmuş, dünya nimetleri için uhrevi davasından vazgeçmemiş, hayatının sürekli bir köşesinde bulunan tehditlere aldırmamış ve ölümden asla korkmamış, zalime yavuz, mazluma eren olmuş, kimselerin söylemeye cesaret edemediklerini haykırarak bağırmış, ve hepsinden daha önemlisi aldatmamış, yalan söylememiş, siyasetin kirli oyunlarını davaya bulaştırmamış ve iman davası gütmüş bu değerli insanın, birileri tarafından infaz edildiğini nasıl oluyorda bukadar rahat ve soğuk kanlılıkla söyleyebiliyorsunuz? 4 yıldır geceleri nasıl rahat uyuyorsunuz? Hiç mi vicdanınız sızlamıyor?

Ben buradan savcılardan önce Abdurrahman ağabeyin vicdanına yine rahmetlinin bir mihenk taşı yapılacak, evlerin baş köşesine tablo yapılıp asılacak, caddelere,sokaklara afişlerle asılıp, el ilanlarıyla milyonların bilmesinin ve anlamasının sağlanması gerektiği o efsane ve belkide milletine olan son nasihatıyla sesleniyorum...

'' Bir saniyesine bile hakim olamadığın, hükmedemediğin bir dünya hayatı için, bukadar fırıldak olamanın alemi yok...''