‘’Yabancılara Türkçe öğretimi nasıl olmalı?’’ Bu soru yıllardır uzmanların kafasını kurcalayan bir soru olmuştur. Bu soru geçersiz bir soru olarak karşımıza çıkıyor. Sebebini şöyle izah edeyim: Ülkemizin Türk çocuklarına Türkçe öğretim planı bile hiçbir zaman olmadı. TDK ha bre yazım kurallarını değiştirip durdu.Türkçe uzmanları senelerce dili yaşatmayı cafcaflı tezler yazıp caka satmak sandılar. Oysaki dil hayatımızın her kesimindeydi. Dil gelişmek için kültür köklerinden beslenip büyümeye muhtaçken, biz hep İngiliz gramer kurallarıyla dil öğretimi yapmayı denedik. Dilimizle yaşayıp onunla eğlenmeyi, onunla bütünleşmeyi hiç denemedik. Türk Dili Edebiyatı bölümlerinde bir şiirden haz almayı öğretmek yerine edebiyattan nefret etmeyi öğrettik. Ömrünü bir şairin veya birkaç şairin hayatını incelemekle geçiren akademisyenler, mütavazı olmayı denemek yerine gerindikçe gerindiler. Ne onlar öğrencilerin seviyesine indiler ne de öğrenciler onların seviyesine çıkmayı denediler. Zira hocaları iyi bir model olamadılar. Sonuçta Türkçe dilimiz olma kimliğini kaybedip, sınavlada soru sorulan bir ders olma seviyesine indi. İlgili kişileri protesto ediyorum. Peki biz yabancılara nasıl Türkçe öğreteceğiz? Bu sorunun cevabı gayet basit: ‘’Önce biz Türkçe ile yaşamayı öğreneceğiz.’’
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.
ben ne soruyorum bunlar ne yazıya offfff bittim ben