Meşhur mutasavvuf  Malatyalı Niyazi Mısri Hz.leri önceleri Malatya'da kadılık yapıyormuş.

Hanımı bir gün kendisine:
-Efendi demiş evdeki tencere tavanın, kap kacağın kalaylanması gerekiyor, çarşıya götürsen de bir kalay yaptırsan olur mu? Demiş.
Kadı efendi de :
-Olur hanım. Demiş
Niyazi Mısri kalaylanacak kapları alıp kalaycıya götürüp güzelce kalaylamasını istemiş.

Kadı efendi bir kaç gün sonra kalaycıdan kapları alarak eve getirmiş, hanımına teslim etmiş. Fakat biraz sonra hanımı sinirlenerek kadı efendinin yanına gelmiş ve bağırarak:

-Efendi demiş sen nasıl kap kalaylatıyorsun, hiç mi bakmadın bu kaplara, bunların dışları kalaylı fakat içlerinde hiç kalay yok, içleri bakırıyla duruyor. Ne biçim kalaycı bu? Diyerek Niyazi Mısri'yi haşlamış.

Kadı efendi bu sefer kendisi bir hiddet içinde, tencereyi tavayı alarak doğru kalaycıya gitmiş ve
-Be adam demiş sen nasıl kap kalaylıyorsun bunların dışı kalaylı,içi kalaysız. dışı güzel,içi çirkin böyle kalay mı olur?Kalaycılığı sen kimden öğrendin. Diyerek o da kalaycıya kızmış, Fakat kalaycı bu soruya gayet sakin bir tavırla:

-Böyle kalay yapmayı biz sizden öğrendik efendim. Diyerek cevap vermiş.
Kadı Niyazi şaşırmış ve :
Benden nasıl öğrendin be adam? Deyince Kalaycı tabir caizse taşı gediğine koymuş ve şöyle demiş:

-Kadı efendi siz de aynı kalayladığım bu kaplar gibisiniz. Dışınız kalaylı, içiniz kalaysız. Yani sizin demin kaplara dediğiniz gibi sizin de dışınız, güzel içiniz çirkin. Kusura bakmayın.
Kadı Niyazi Mısri kendi durumunu hemen oracıkta bir muhasebe ederek, kalaycıya hak vermiş.

-Haklısın evlat dedikten sonra, kalaycıdan bu arifane dersi kimden aldığını sormuş. Öğrendikten sonra Antalya Elmalı ilçesinin yolunu tutmuş. Niyazi Mısri'nin hayatını merak eden kardeşlerimiz lütfen bir araştırsınlar.

Allah kendisine rahmet eylesin.f