RAMAZAN NÜKTELERİ
Bu güzel aya bizi kavuşturan Allah’a şükürler olsun.Cenab-ı Hak bu ayda cümlemizin günahlarını affeylesin,bizleri bağışlasın.Bu güzel ayla ilgili bazı nükteler sunduk.Hatamız varsa affola.Umarım hoşlanırsınız.Ramazanınızı sağlık ve muhabbetle geçirmeniz dileğiyle.

RAMAZAN SAYGIDIR
Ramazan ayında parkta otururken, fosur fosur sigara tüttüren adama,karşısında gazete okuyan bir beyefendi:
-Af edersiniz,biliyorsunuz Ramazan ayındayız, oruç olanlara karşı biraz daha anlayışlı olabilir miyiz acaba? der.
Sigara içen kişi umursamaz vaziyette,biraz da sinirli bir şekilde:
-Allah'ın bildiğini insanlardan niye saklayacağım,ben oruç tutmuyorum.
Tekrar gazete okuyan kişi,özür dileyerek:
-O zaman kilotunuzun içindeki takım taklavatınızı da Allah biliyor,onları niye insanlardan saklıyorsunuz,sallayıp gezin.
Birbirimize saygılı olduğumuz zaman,birbirimizi severiz,birlikte yaşamasını öğrenmiş oluruz.Lütfen birbirimizin değerlerine saygılı olalım.


JET HOCA
Yaşlanmış bir hocaya oğlu:
-Baba ne kadar hızlı kıldırıyon teravihi, valla ben bile yetişemiyom der.
Hoca efendi de kasılarak:
-Ula oğlum daha bu ne ki, sen beni gençliğimde görecektin,takkemi havaya atar,yere düşene kadar iki rekat kılar kalkardım.


HER ZAMAN HATIRLAMAK
Fakir bir Bektaşi Dedesine Ramazan gelince,sevaptır diye, millet bol bol envai çeşit yiyecekler getirmeye başlamışlar.Dede erenler de yiyecekleri öğlenleyin evinin yola bakan kısmına sermiş,başlamış yemeye.Yoldan geçenler bunu görünce utanmaz herif,terbiyesiz herif diyerek, dedeye kızarlar.
Dede de gelen geçene:
-Ne kızıyonuz ulan onbir ay siz yediniz ben baktım.Bir ayda ben yiyeyim siz bakın,ne var yani.


TERAVİH VE DALLAS
Tv de Dallas dizisinin meşhur olduğu zamanlardı.Erzurumda bir ramazan günü yatsı namazına yakın, önümde Erzurumlu iki genç arkadaş konuşarak gidiyorlar.Biri diğerine:"Ola teravihe bugün Muratpaşa camisine gidek.Hem hızlı gıldirir,hem de Dallasa yetiştirir.


RAMAZANLIK
Teravih namazını çok hızlı kıldıran hocaya cemaatten biri:
- Hocam valla o kadar hızlı kıldırıyorsun ki secdede ancak bir kere
subhane rabbiyel a'la diyebiliyorum. demiş
Hoca adama gülerek: Sen yine iyi diyorsun, ben onu da demiyorum.












ES TAĞ FİRUL LAH'IN TEFSİRİ
Karadenizl hoca Ramazanda coşmuş cemaate bilgi veriyor,aklı sıra onları aydınlatıyormuş:
-Cemaat estağfirullah deyruz ya anlamını pilerek dememuz lazım.Oyle anlamını pilmeden demek olmaz.Estağfirullahın anlamını, uşaklar eyi dinleyun söyleyrum.
Baştaki hece nedur ES, yani rüzgar gibi esecesun.
Sonra gelen nedur TAĞ,nerden esecesun yani yüksekten, tağdan esecesun.
Ondan sonra ne geleyu FİRUL, yani rüzgar olup, firul firul esecesun.
Sonra ne geleyu ALLAH geleyu oyleyse firul firul kime esecesun, Allah'a esecesun.
İşte uşaklar estağfirullahın esas anlami pudur.
Bu arada cemaatten biri de yanındakine: Ula uşağum bu bizim hoca da çok derundur haa.


PAZARLIK
Temelin ineği hastalanır.Temel:
-Ya Rabbi ineğim ölmezse on gün oruç tutacağım.Der.
Temelin ineği ölmez iyileşir.Temel de sözünü yerine getirir,on gün oruç tutar.
Fakat onbirinci gün inek ölür.Temel ölen ineğe mi yansın,tuttuğu oruca mı yansın.
Canı sıkkın bir halde ellerini havaya kaldırır:
-Ya Rabbi on gün tuttuğum orucu önümüzdeki ramazandan düşerim.Ölen ineği de kurbana sayarım ona göre.