Bayram tatilinin bitmesi ile Eskişehir’den Adapazarı’na dönmek için otobüse bindim. Şimdi teknoloji ilerledi ya her koltukta bir televizyon keyfi yaşanıyor. Televizyonun hafızası içerisinde ki müziklere bakarken çok sevdiğim bir sanatçı olan Candan Erçetin’e denk geldim. Çok sayıda müziği içerisinde neredeyse dinlemediğim yoktu fakat son iki sırada daha önce hiç duymadığım müziklerini görünce hemen açıp dinlemeye başladım. Bir tanesinin adı “ninni” diğerinin adı ise “Türkü” idi. Şarkılar veya belli bir ritme eşlik eden o anlamlı sözler sihirlidir. Ancak ve ancak dinlediğiniz zaman anlarsanız o yüzden size şarkının içeriğini anlatmayacağım. Sadece şarkı içerisinde geçen bir söz üzerine zihnimde açığa çıkan duyguları paylaşmak istiyorum. Bakın Candan Erçetin “Türkü” isimli eserinde beni derinden etkileyen o cümlede ne demiş; “Türkü yine o Türkü sazlarda tel değişti, yumruk yine o yumruk bir varsa el değişti.” Bu cümle elbet herkes için farklı bir anlam ifade edebilir ama gerek Candan Erçetin’in ulusal bütünlüğümüze olan bağlılığı gerekse örnek bir Türkiye Cumhuriyeti kadını olması zihnimde ne demek istediğini çözmeye yeterli oldu. Hatırlarsanız Ak Parti hükumeti ile Türkiye iki döneme ayrıldı. 2002 yılından günümüze Yeni Türkiye, 2002’den önceki yıllara Eski Türkiye denildi. CIA eski Ortadoğu masası şefi Graham Fuller bile Yeni Türkiye Cumhuriyeti isimli bir kitap yazdı. Kitabın içinde Ak Parti’ye ve Fetullah Gülen’e övgüler eşliğinde, cumhuriyet ve Atatürkçülük aşağılanıyordu! Yani Yeni Türkiye’nin yol haritası çiziliyordu. Zamanla söylemler hep aynı olmaya başladı. Eski Türkiye diktatör idi, eski Türkiye’de yollar bozuk idi, eski Türkiye’nin siyasi bir ağırlığı yok idi, eski Türkiye sömürülen bir ülke idi, eski Türkiye suikastlar ve çatışmalar ülkesi idi vs. Hemen ardından Graham Fuller’in kitabında bahsettiği gibi Yeni bir Türkiye’den bahsediliyor, ileri demokrasi deniliyor, küresel güç Türkiye sloganları atılıyordu! Tabi bunların hepsi CIA şefleri ile hükumetin ortak propaganda malzemesinden ibaret sahte tez-antitez karşılaştırmasından ibaret idi. Türkiye eskiden olduğu gibi hala Batı- Emperyal ittifakına bağlı kalmayı sürdürüyor, Türkiye’nin eskisinden bile daha fazla özelleşme hamleleri ile milli sanayisi yok ediliyor, menderes döneminde olduğu gibi NATO altında bize ait olmayan savaşlara Mehmetçikler gönderiliyor, Libya’nın NATO tarafından işgal edilmesinde İzmir merkez üssü olarak seçiliyor vs. Bunları geçelim birde ileri demokrasi ve adalet söylemi Yeni Türkiye’de sık sık yankılanıyor. Gel gör ki, eski Türkiye’nin darbeci askerleri ile Yeni Türkiye’nin özel yetkili savcıları neredeyse aynı görevi üstleniyor. Suçsuz yere insanlar şafak baskınları ile yaka paça götürlüyor, 1 yıl gibi komik derecede uzun göz altı süreleri ile içeride sindirildikten sonra “pardon” denilip serbest bırakılıyor! Kısaca Candan Erçetin’in dediği gibi, “TÜRKÜ YİNE O TÜRKÜ SAZLARDA TEL DEĞİŞTİ, YUMRUK YİNE O YUMRUK BİR VARSA EL DEĞİŞTİ” !
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.
senin Fethullah Gülen ile derdin ne Cenk Bey sen onun hakkında bilgi sahibi misin peki?