Soğuk savaş dönemi içerisinde kutuplara ayrılmış bir dünya da küresel siyasete yön veren iki büyük devlet ABD ve SSCB’nin kendi ideolojilerini bir hegemonya olarak dünyaya kabul ettirme çabası ile birlikte her iki devletçe çeşitli çalışmalar yapılmış ve yapılan bu çalışmalar içerisinde emperyalizm ve Amerika karşıtlığını engellemek ve Dünya’ya yön veren tek mutlak güç olma kaygısıyla Başkan Kennedy’nin 1961 yılında kurduğu Amerikan Barış Gönüllüleri (Peace Corps) toplam 200.000 den fazla gönüllüyle 139 ülke de çalışmalar yapmışlardır bu çalışmalar günümüze kadar uzanmıştır (2014 yılı) .
Türkiye’de Amerikan Barış Gönüllüleri
Amerikan Barış Gönüllüleri, Türkiye ile ABD arasında 27 Ağustos 1962’de imzalanan ikili antlaşma sonrası 1962 yılının sonlarına doğru gelmeye başlamışlardır. Amaçları ülkemizi yakından tanımak, ABD ile Türkiye arasında köprü olmak, Amerika Halkının ve Türk Milletinin kaynaşmasını sağlamak becerikli iş gücü ile Türkiye’de kalkınmaya yönelik çalışmalar yapmaktı. Ancak “Gizli Belgelerle Barış Gönüllüleri” kitabında Mustafa Özbalkan Amerikan Barış Gönüllülerinin amacını şu şekilde tarif eder: “Az gelişmiş ülkelerde Amerikan dünya görüşünün ve siyasal, askeri nüfuzunun yayılmasını ve benimsenmesini sağlamak Amerika yararına çalışacak etkili kurumlar ve aydınlar grubu yetiştirmek. Amerika’nın şiddet eylemlerini ve genişleme politikasını şirin gösterecek eylemlerde bulunarak siyasal havayı Amerika’dan yana oluşturmak.”
Türkiye’de 1962 yılından 1970 yılına kadar toplamda 2167 gönüllüyle çalışmalar sürdürülmüş. Anadolu’nun en ücra köy ve kasabalarına kadar gitmişler ve Anadolu’nun dört bir köşesine dağılmışlardır. Gönüllülerin büyük çoğunluğu İngilizce öğretmenliği yapmış İngilizce öğretmenliğinden sonra ise Toplum Kalkınmasına büyük önem vermişler ve çalışmışlardır. Bunların yanı sıra çocuk bakımı, sağlık ve tüberküloz kontrol ve üniversitelerde okutmanlık yapmışlardır. İngilizce öğretimine neden bu kadar büyük önem verdikleri ise bir Barış Gönüllüsü olan Jonathan Pool gerçek yüzlerini gösterecek şekilde şöyle açıklamıştır:
“En etkili sömürge araçlarından birisi dildir. Çünkü, milletler İngilizce sayesinde Amerikan siyasetini benimsemeye ve mallarını satın almaya başlar. Beyin göçünü sağlar. Bir insanın konuştuğu dil, o insanın düşünce ve davranışlarını etkiler. Bir yabancı dili öğrenip kullanan yavaş yavaş o milletler gibi düşünmeye başlar”
Amerikan barış gönüllüleri Anadolu’nun her köşesinde çalışmalarını sürdürürken toplumda, medyada bazı eleştiriler ve rahatsızlıklar ortaya çıkmaya başlamaktaydı. CIA adına çalıştıkları istihbarat topladıkları yeni bir misyoner ordusu olduğu şeklinde dillendirilen rahatsızlıklar olmuştur. 1965 yılından sonra Türkiye’de Milliyetçi Türk Talebe Birliği Amerikan Barış Gönüllülerinin Hristiyanlık propagandası yaptığı gerekçesiyle sınır dışı edilmeleri gerektiğini bildirmişlerdir, yine sol görüşlü gruplarda Gönüllülerin Amerikan emperyalizmine hizmet ettiğini söylemişlerdir. Diyanet dergisinde 1999 ve 2000 yıllarında çıkan iki farklı makalede Amerikan Barış Gönüllülerinin asıl amacının gizli olarak Hristiyanlık propagandası yapmak olduğu yazılmıştır.
Soner Yalçın’da Gönüllüler hakkında, Barış Gönüllülerinin organizasyonunun CIA’nın sivil toplum kuruluşu olduğu açığa çıkan Mormon misyonerlerinin yaptığını iddia etmiştir.
Amerikan Barış Gönüllüleri’nin protokolde Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgesine gönderilmeyeceği belirtilmesine rağmen Gönüllüler çalışmalarını buralarda sürdürmüşlerdir bunun üzerine tepkiler artmaya devam etmiş ve alınan önlemlerle Gönüllülerin Doğu ve Güney Doğu Anadolu, Karadeniz bölgesinde faaliyet göstermeleri engellenmiştir. Yazar Aytunç Altındal’a göre Anadolu’daki gizli ve örgütlü etnik ve dinsel ayrımcılığı ele alan istihbarat faaliyetlerini 1962’de bölgeye Amerikan Barış Gönüllüleri adıyla gönderilen, çoğunluğu Katolik ve Anglikan klişelere kayıtlı Amerikan uzmanlar başlatmışlardı. Bunlar bölgede yoğun misyonerlik faaliyetlerinde bulunmuşlar inanılmaz vaatlerle Hristiyanlığa davet etmişler ve etnik ve dinsel ayrımcılığı körükleyerek bölgenin kültürel, dini kısaca yaşam kodlarını enformasyon halinde ABD’deki istihbarat birimlerine ve bazı kliselere aktarmışlardır.
ABD Barış Gönüllüleri sayesinde dünyanın 139 ülkesinden önemli bilgiler elde etmişler ve bulundukları bölgelerde yüzlerce dil ve lehçe hafızasına sahip olmuşlardır. Gönüllüler Türkiye’de çeşitli tepki ve eleştirilerin gittikçe artması sebebiyle belki de “misyon” larını yerine getirdikleri düşüncesiyle topraklarımızı terk etmişlerdir. Gönüllülerin ellerinde birinci elden bölge insanı hakkında bilgiler, zayıf yönler, sorunlar, ideolojiler ve yatkınlıklar kısacası iç dinamik üzerine yeteri kadar istihbarat toplamışlardır.
ozkancihan.2@hotmail.com
Kaynakça:
T.C Parlamentosu Resmi İnternet Sitesi, http://www.tbmm.gov.tr/tutanaklar/KANUNLAR_KARARLAR/kanuntbmmc048/kanuntbmmc048/kanuntbmmc04800568.pdf, 1962, (10.12.2014)
Durmaz, Ezgi Amerikan Barış Gönüllüleri ve Batı Anadoludaki Faaliyetleri,
Özbalkan, Müslim, Gizli Belgelerle Barış Gönüllüleri, Ant Yayınları, İstanbul, 1970
Yalçın, Yurdakul, Bay Pipo Bir MİT Görevlisinin Sıradışı Yaşamı: Hiram Abbas, Doğan
Kitap, İstanbul, 2000
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.