Hud (as)’ın kavmine yönelttiği eleştirilerden birisinde şöyle buyurmuştur: “Tutup yakaladığınız zaman zorbalar gibi mi yakalar mısınız?” (Şuara Suresi: 130) Tefsir kitaplarında “zorbaca yakalamanın hudutları” çeşitli şekillerde açıklanmıştır. İşkence, sahte deliller hatta delil olmadan suçlama yaparlardı. Hud (as)’ın Kavmine “Ad Kavmi” denilmektedir. Ad Kavmi denilmesinin sebebi oldukça “Adi” oldukları için söylendiği tefsir kitaplarında kaydedilmiştir.
Bundan önceki yazımızın birisinde (1) hem de telefonda “Hâkimiyet Allah’ındır” dediği için 6 yıl 3 ay ceza yiyen birisinden bahsetmiştim. Bu karar, Özel Yetkili Mahkeme’de alınmış Yargıtay’da onaylamıştır. Kaldı ki, kamuoyunda bilinmeyen davalarda böyle sözler söylemediği halde bile aynı cezayı alan kimselerde vardır. 2006’dan bu yana on binlerce insan, terör suçlamasıyla mahkûm olmuştur. Hatta şunu söylememi lütfen mazur görünüz. Bu memleket 28 Şubat öncesinden bile daha büyük zulme maruz kalmıştır. Niye böyle iddialı bir cümle kullandım?

28 Şubat Dönemi’nde her ne kadar darbe yapılmış olsa bile iktidar parçalı bir yapıdaydı. Ama 2006 yılından sonra Ergenekon’dan Davaları’ndan sonra güya vesayeti temizlemekte işbirliği yapan bir takım Camia’lar öyle operasyonlar yapmıştır ki, toplumdaki herkese kan kusturmuşlardır. Ama burada bir mantık yanlışı vardı. Camia denilen yapının Türkiye Hukuku açısından herhangi bir değeri yoktur. Buna rağmen Başbakan Erdoğan, “ne istediler de vermedik” demiştir. İçeriye yazı yazdığı için alınan kimselere başta Hüseyin Çelik olmak üzere Adalet Bakanı Sadullah Ergin bile “içerdekiler gazeteci değil terör suçlamasıyla yargılanıyorlar” açıklamasında bulunmuştur. Lakin 7 Şubat Hadisesi, bu canavarın hükümeti de az kalsın yıkacağı bir yapıya dönüşmüştür. Buna rağmen Hükümet, ne Terörle Mücadele Kanunu’nda değişiklik yapmış ne de Özel Yetkili Mahkemeleri kaldırmıştır.

Türkiye, Terörle Mücadele Kanunu’ndan dolayı on binlerce insanın haksız yere hapiste yattığı bir ülke haline gelmiştir. Emin olun bu dönemde eğer Başbakan Erdoğan, Başbakan değil de bir Belediye Başkanı olsaydı öyle 4 ay hapisle kurtulamazdı. En az 6 yıl hapis alır ve ömür boyu hapse mahkûm olabilirdi. Zaten 7 Şubat Darbesi başarılı olsaydı olacağı da buydu. Şimdi Taraf Gazetesi Yazarı Emre Uslu, iki de bir Terörle Mücadele Kanunu kalkmasın diyor. Güya liberal ve özgürlükçü birisinin ucu bucağı belirsiz ve istediğinizi terörist olarak alabileceğiniz terör(!) yasalarını savunması ilginç. Zaten Camia denilen yapı da bu kanunun kalkmasını istememektedir. Zira derin devletlere güç veren unsur devleti, terörist var diye korkutmaktır. (Böylece çaktırmadan devleti ele geçirmek isterler.)

Hükümet, Özel Yetkili Mahkemeleri süren davalar için kaldırmamakla dünyadaki en büyük çelişkilerin birisini yapmıştır. Başta 2010 KPSS’da olmak üzere Camia’nın yaptığı sahtekârlıkların üzerine gitmemiştir. Sahte kaset ve delilleri de görmezden gelmiştir. Deniz Baykal’a kaset olayında Türkiye siyasetinin kasetle dizaynını da görmezden gelmiştir. Ülkenin muhalefetinin kasetle dizaynı meselesinde Başbakan, Baykal’ın yanında yer almalıydı. İnsanların gizli odalarda zina etmesi kötüdür ama bunu afişe etmek en büyük terbiyesizliktir. Bütün bu süreçler hükümetin, inandırıcılığına darbe vurmuştur. Elbette bu gayr-i meşru sevgisinin daha doğrusu İsrail’e “HİZMET” eden camiaların şamarını yiyecek ve bedelini de ödeyecektir. Ama her şeye rağmen bir çıkış yolu vardır. Onu kısaca izah ederek konuyu kapatalım:

Başbakan Erdoğan, kamuoyunun çoğunluğu tarafından “delikanlı” olarak görülmektedir. Sözünün eri olarak bilinmektedir. Vefası meşhurdur. İşte bu noktada Başbakan’a görev düşmektedir. Türkiye’yi parçalamaya kalkan çakallara yüz vermeden hukuk alanındaki cinayetleri ve fail-i meçhulleri ortadan kaldırması lazımdır. Bu yargı, 28 Şubat’ta brifing almıştı ne zaman darbelere karşı kahraman oldu? Yargı üzerinden kurulan oyunları bozmak için TMK kaldırılabilir ve af gündeme gelebilir.

Son sözüm, Başbakan bu çelişkileri gidermezse iktidar da kalması çok zordur. Sosyal kurallar Başbakan’ın aleyhinde işlemektedir.


1)- http://www.yazete.com/genc-kalemler/cuneyt-basegmez/ahmet-kaya-ve-basbakana-acik-mektup/4467/