Kişi sadece ailesi ve akrabalarından sorumlu değildir. İçinde yaşadığı toplumdan hatta bütün insanlık ailesinden sorumludur. Zira ülkemizde veya dünyanın herhangi bir yerinde olan bir olay, bütün insanlığı etkileyebilir. Hepimiz bir geminin içerisindeyiz geminin altını delenleri görmezden gelemeyiz. Nitekim Resul-i Ekrem (sav) şöyle buyurmuştur:
"Allah'ın hudutlarını koruyan ile bunları aşan kimseler; kura sonucunda bir kısmı geminin güvertesine bir kısmı da alt kata yerleşen gemi yolcularına benzerler. Su ihtiyaçlarını karşılamak için sürekli üst kata uğramak mecburiyetinde olan alt kattakiler: “Biz bulunduğumuz yerde bir delik açarsak ve yukarıdakilere hiç dokunmasak” derlerse ve yukarıdakiler de bunları arzularına göre bırakırsa hepsi helâk olur. Onları engellerlerse hepsi kurtulur." (Buhari)
Günahların hepsi bir değildir. Bazı günahlar toplumu etkiler hatta toplumu helake götürebilir. Suriye’de Esed’in ve destekçisi İran Devleti’nin yapmış olduğu cürümler, “ben insanım” diyen herkesin tepki duyacağı günahlardandır. Esed’in ve İran’ın eli tutulmadığı ve kesilmediği için geminin altı delinmiştir. İran, Suriye’de binlerce insanı kimyasal silahlarla öldürmesine rağmen dünyanın sessizliği bütün dünyanın başına bela olacak hadiseleri tetiklemiştir. Artık kimse benim ülkemde böyle bir şey yok ve sessizlikle karşılayalım lüksünde bulunamayacaktır. Zira sosyal olayların kendine mahsus ve tıpkı fizik ve kimya gibi kanunları vardır. Nitekim Allahü Teâlâ (cc) şöyle buyurmaktadır:
“Ve öyle bir fitneden sakının ki, içinizden yalnızca zulüm yapanlara dokunmakla kalmaz. Ve bilin ki, Allah’ın cezası şiddetlidir.” (Enfal Suresi: 25)
Allahü Teâlâ (cc) öyle bir fitneden sakının demektedir. Ve bu fitne bütün umumu kapsayacaktır. Ve umumu kapsayacak bu fitne, sadece dokunup geçecek bir azap olmayacaktır. Bu azap dillere destan olacak felaket üstüne felakete neden olacaktır. Çok şiddetli bir azap. İran’ın elleri kesilmezse bütün dünya, gelecek günleri kapkaranlık geceler içerisinde yaşamak zorunda kalacaktır.
İslam Dini; toplumsal günahları engelleyecek bir grubun bulunmasını farz kılmıştır. Allahü Teâlâ (cc) şöyle buyurmaktadır: “İçinizden hayra (İslam’a) davet edecek, marufu emredecek ve münkeri nehyedecek sizden bir ümmet bulunsun. Onlar felaha kavuşanların ta kendileridir.” (Al-i İmran Suresi: 104) Mutluluğun yolu açık. Hep beraber bütün dünyayı rahatsız eden fitneye (İran’a) karşı çıkmak. Yoksa bütün insanlık tehlikede.