Putperest Kültürü; çelişkilerle dolu olan bir kültürdür. İnsanın kendi yaptığı şeylere tapması veya kendi gibi insanlara “ilah” muamelesi yapması kendini küçük düşürmesidir. Putperestlik antik bir inanç değildir. İlk zamanlardan bu yana heykelperestlik ve şeflerini ilahlaştırma temayülü insan toplumlarında bulunmaktadır. Hâlbuki insana yakışan kendisini yaratan ve rızık veren Allahü Teâlâ (cc)’ya kulluk etmektir. Nitekim bir ayet-i kerime’de putperest kültürün mantığı şöyle eleştirilmektedir:
“Hiçbir şey yaratmayan ve kendileri yaratılmış olan putları mı Allah’a ortak ediyorlar, O’na eş koşuyorlar.
Bu putlar, ne o tapınanlara ne de kendi kendilerine yardım edemezler.
Eğer siz onları doğru yola çağırsanız, size uymazlar. Onları ha çağırmışsınız ha çağırmayıp susmuşsunuz, hiç fark etmez.” (A’raf Suresi: 191-193)
Hiçbir şey yaratmayan ve kendisi yaratılmış heykellerin karşısında saygı duruşu ile ibadet etmek tarihten beri var olan müşriklerin âdetidir. Hatta müşriklerin zaman zaman putlarının anıtlarına gidip ülkenin ahvalini şikâyet ettikleri malumdur. Hâlbuki bu heykeller ve ölmüş atalar; ne kendisine tapanlara yardım edebilirler ne de bizzat kendi kendilerine. Mesele bu kadar açık ve net!.. Fıtratında akl-ı seliminde vardığı hüküm budur. Ayetin devamında müşriklerin sadece heykellere tapmadıkları yaşayan “önder” ve “liderlerine” de taptıkları konu edinilmiştir. Şöyle buyrulur:
“Allah’ı bırakıp da taptıklarınız da tıpkı sizin gibi kullardır. Eğer iddianızda doğru iseniz haydi onları çağırın da size cevap versinler.
Onların yürüyecek ayakları, tutacak elleri, görecek gözleri veya işitecek kulakları mı var ki. De ki; haydi çağırın o ortaklarınızı, sonra bana istediğiniz tuzağı kurun ve elinizden gelirse göz açtırmayın.” (A’raf Suresi: 194-195)
İşte onların taptıkları sadece kendileri gibi Allah’ın kullarıdır. Kula kulluk yapmanın âlemi yok. Onlardan hiçbirinin Allah’ın hükmüne mukabil hüküm koyma hakkı söz konusu olamaz. Kendilerini Allah’ın hiçbir takdirinden kurtaramazlar. Bu sabit hakikatler genel olarak müşriklerin nefretine sebep olduğundan “istediğiniz tuzağı kurun ve elinizden gelirse göz açtırmayın” denilmiştir. Putlarına, heykellerine ve şeflerine dokunulması müşriklerin nefretlerini kamçılamış ve putlarını muhafaza etmek için “koruma kanunları” çıkartmışlardır. Ama Allahü Teala (cc)’nın rızası için putperest kültüre eleştiriler yönelten kullara Allah’ın yardım edeceği ayetlerin devamında şöyle açıklanmıştır:
“Zira benim velim, o kitabı indiren Allah’tır. Ve O, salih kullarına sahip çıkar.
Sizin Allah’tan başka taptıklarınız (heykelleriniz ve şefleriniz) ise ne size yardım edebilirler ne de kendilerine yardımları dokunur.
Siz onları doğru yola çağıracak olsanız da duymazlar. Onların sana baktıklarını görürsün, bakarlar ama görmezler.
Sen yine de affa sarıl, iyiliği emret ve cahillerden yüz çevir.” (A’raf Suresi: 196-199)
Allahü Teâlâ (cc) Müslümanlara dünyada da ahirette de yardım eder. Ama putlar; müntesiplerine ne dünyada ne de ahirette yardım edebilir. Ellerine dünyada da ahirette de bir şey geçmez. Putlarıyla beraber ebedi cehenneme yollanırlar. Bu hakikatlere rağmen yine de yollarına devam ederlerse cahillerden yüz çevirmekle emrolunduk. Zira bir putperest profesör de olsa cahildir.