Dünya hayatı gemide seyahat etmek gibidir. Gemiyi batırmayan ise Allahü Teala (cc)’dır. Kur’an-ı Kerim’de dünya hayatının bu boyutu şöyle beyan edilmektedir:
“Sizi karada ve denizde gezdirip dolaştıran O’dur. Hatta gemilerde bulunduğunuz ve o gemiler, içindekilerle beraber hoş bir esinti ile akıp gittikleri ve tam keyiflendikleri sırada o gemilere şiddetli bir fırtına gelir çatar ve her taraftan onlara dalgalar gelmeye başlar. Bütünüyle kuşatılıp artık bittiklerini sanırlar. İşte o vakit, tam ihlâs ile Allah’a yalvarır ve dindar olurlar: “Eğer bizi buradan kurtarırsan, andolsun ki, şükredenlerden olacağız” derler. Sonra Allah onları oradan kurtarır, kurtulur kurtulmaz yeryüzünde çeşitli taşkınlıklara başlarlar.
Ey insanlar taşkınlığınız sırf kendi zararınızadır. Şu değersiz dünya hayatın bir süre tadını çıkarınız, sonra nasıl olsa dönüp bize geleceksiniz. Biz de bütün yaptıklarınızı tek tek size haber vereceğiz.” (Yunus Suresi: 22-23)
Suriye ve İran sırf müslüman oldukları için binlerce insanı en vahşi yöntemlerle öldürüyor. Kadınlara tecavüz edip, bebekleri yakarak katlediyor. Dünya gemisinin altı deliniyor. Tufan yerden ve gökten tüm şiddetiyle yaklaşıyor. Bu noktada Nuh (as)’ın tebliğini hatırlamamak mümkün mü? Zira Nuh (as)’ın tebliği ve sonradan gelen Tufan Hadisesi sırf tarihi bir hadise olarak anlatılmaz bizlere. Allahü Teâlâ (cc)’nın kâinata koyduğu kuralları da hatırlatır. Şimdi Nuh (as)’ın tebliğini ve mücadelesini beraber okuyalım:
“Andolsun ki Nuh’u elçi olarak kavmine gönderdik de dedi ki: "Ey kavmim! Allah'a kulluk edin sizin O'ndan başka bir ilâhınız yoktur. Doğrusu ben, üstünüze gelecek büyük bir günün azabından korkuyorum."
“Kavminden ileri gelenler dediler ki: "Biz seni apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz".
“(Nûh) dedi ki: "Ey kavmim! Bende herhangi bir sapıklık yok, ben âlemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş bir elçiyim."
"Size Rabbimin gönderdiği gerçekleri duyuruyorum, size öğüt veriyorum ve Allah tarafından, sizin bilmediğiniz şeyleri biliyorum."
“(Allah'ın azabından) sakınıp da rahmete nail olmanız için, içinizden sizi uyaracak bir adam vasıtasıyla size bir zikir(kitap) gelmesine şaştınız mı?"
“O'nu yalanladılar, biz de O'nu ve O'nunla beraber gemide bulunanları kurtardık, ayetlerimizi yalanlayanları boğduk! Çünkü onlar, kalp gözleri körleşmiş bir kavim idiler.” (A’raf Suresi: 59-64)
İran ve Esed Rejimi; Suriye’de “Siyasal İslamcılar” egemen olmasın diye kimyasal silahları bile kullanmayı göze alıyorlar. Her gün binlerce müslümanı öldürüyorlar ve müslümanların direnci kırılsın diye müslümanların kadınlarına tecavüz ediyorlar. Hizbullah Terör Örgütü, tarihin gördüğü en iğrenç terör ve tecavüz eylemlerine girişiyor. Bütün dünyada bu katliam karşısında sessiz. Umarsız.
“Çünkü onlar, kalp gözleri körelmiş bir kavim idiler.”
Kalp gözleri körelmiş dünya… Tufan geliyor. Yüksek tepelere çıkmanız sizi kurtaramayacak. Helak yaklaşıyor. Ancak kurtulanlar Nuh (as)’ın davetine icabet edip gemiye binenler olacak. Artık yol açık; ya Suriye’deki mazlumlardan yanasınız ya da büyük şeytan İran’dan ve diğer tüm zalimlerden. Mazlumdan yana olanlar kurtulacak; diğerleri ateşe…
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.