Motorlu taşıtların her biri hayatımızı kolaylaştıran, daha rahat daha kolay bir yaşantı sağlayan birer nimettir. Daha önce at sırtında aylar boyunca ancak gidebildiğimiz yerlere motorlu taşıtlarla veya uçaklarla bir iki günde veya bir iki saatte gidebiliyoruz. Bin bir zorlukla taşıyabildiğimiz yükleri tren veya büyük tonajlı tırlarla çok rahat bir şekilde istediğimiz yere götürebiliyoruz. Bu nimetin büyüklüğünün farkına varmamız bir an için gözlerimizi kapatalım ve insanların at sırtında ya da yaya olarak seyahat ettiğini düşünelim... O zaman içinde bulunduğumuz nimetin büyüklüğünün farkına varır ve şükrederiz.
Her nimetin bir külfeti olduğu gibi bu araçlarında bir külfeti var; o da bu araçları kurallarına göre kullanmamızdır. Kısaca trafik kuralları olarak adlandırdığımız, bu kurallara uyulmadığı takdirde can ve mal kaybına yol açacak kazalarda kaçınılmazdır.
Otomobilimizi, kamyonumuzu ya da otobüsümüzü, atımızı sürer gibi kullanamayız. Hoş atımızı bile istediğimiz gibi süremeyiz ya. Onunda yemini, suyunu temin etmemiz, bakımını yapmamız, belirli bir yükün üstünde de yük yüklememiz, belirli zamanlarda dinlendirmemiz gerekir.
Hayvanlar için bu kurallar geçerli olacakta, motorlu taşıtlardan daha iyi daha rahat bir şekilde yararlanabilmemiz için belirli kurallar neden olmasın?
Doğal olarak olacak ve bizler bu kurallara uyduğumuz oranda yaşam kalitemizi arttırırız. Aksi halde maalesef ülkemizde olduğu gibi her yıl on bine yakın insanımızı kaybederken, bir çoğu da yaşama küsecek kadar engelli hale gelir. Maddi kayıplarda işin çabası...
O halde gelin araçların bakımlarından, hız limitlerine, trafik ışıklarından emniyet kemerine kadar bütün trafik kurallarına uyalım. Uyalım da bizim için bir nimet olan motorlu taşıtları bizim için felakete çevirmeyelim.
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.