Geçtiğimiz günlerde Suriye Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (KSYÖ)’nün resmi üyesi oldu. Suriye’deki kimyasal silahların imhası süreci sayesinde Amerika’nın Suriye’yi vurması önlenmiş oldu. Bu arada, sadece Suriye değil, Ortadoğu’nun diğer ülkeleri de kimyasal silahlara sahipken Suriye’nin komşusu İsrail neden KSYÖ’ne katılmıyor?

İsrailliler bunları konuşmayı sevmezler. Yine de Bar İlan Üniversitesi’ne bağlı İslam ve Orta Doğu Araştırmaları Enstitüsü Müdürü, eski İsrail istihbaratçısı, Arap ülkeleri uzmanı Mordehay Kedar Rusya’nın Sesi muhabiri Yelena Suponina’nın sorularını cevapladı.

- Suriye Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’ne katıldıi. Bu, bölgenin güvenliği için ne anlam taşıyor? İsrail Suriye’nin kimyasal silahsızlanmasından nasıl faydalandı ya da faydalanabilir?

- Bu süreç her şeyden önce bölge için değil, ABD için önemlidir. Suriye’deki kimyasal silahların imhası imaj meselesidir, söz konusu Suriye rejiminin imajının başta ABD olmak üzere uluslararası toplumun gözünde iyileştirilmesidir. Tabii ki bu rejimin sonraki hareketlerini daha doğru şekilde tahmin etme imkanı tanınıyor. Ne de olsa orada yıllar içinde yüzlerce ton kimyasal silah üretilmiş oldu, bu silahın kullanılması olaylarının kaydedildiğine bakarsak bunun ne kadar tehlikeli olduğunu anlarız.

Öbür taraftan Suriye’deki kimyasal silahların imhasının İsrail için önemi bence büyütmemeli. Asıl mesele o değil, asıl mesele İsraillilerin Suriye hükümetine güvenmemeleridir. Orta Doğu’nun onsuz daha güvenli bir bölge olacağını düşünüyoruz.

- Bu, beklenmedik bir açıklama: birçok analiste göre Esad hükümetinin iktidarda kalması İsrail için daha yararlı. Aksi halde radikal İslamcılar iktidara gelebilir, bu da İsrail için çok daha tehlikeli bir senaryo olacak, öyle değil mi?

-Hiç te öyle değil. Suriye’nin şimdiki yetkililerinin İran ile işbirliği yaptıklarını, müttefik olduklarını unutmayın. İran ise İsrail için stratejik bir tehdit oluşturuyor. O, devletimizin varlığını tehdid eden bir ülkedir. Bu tehdit İran atom bombasını ürettikten sonra daha da artacak. Aynı tehdit Suudi Arabistan, diğer Körfez ülkeleri için oluşturuyor.

Bu arada Suriyeliler terör örgütü saydığımız Lübnan’lı Hizbullah hareketi vasıtasıyla komşumuz olan Lübnan’da İran’ın etkisini güçlendirmesine yardım etmiştiler. Bu yüzden İsrail’de hiç kimse Esad’ı cihatçılara tercih etmez. El Kaide’den cihatçıları bile İsrail’in varlığı için stratejik bir tehdit oluşturmıyor.

,