yıl 2001...
Türkiye Cumhuriyeti, tarihinin en büyük ekonomik krizlerinden birini yaşıyor...
Öyle ki...
22 banka battı! Halkın 47 milyar doları hortumlandı. Devlet memurunun maaşını ödeyemiyor. Bankalardan alınan paraların faizleri bile ödenemiyor. Devlet faiz batağında, bankalara milyarlarca TL borç ödenemiyor. Karşılıksız para basarak yara sarmak da çare olmuyor ki bıçak kemiğe dayanmış durumda, enflasyon \%61... Faiz lobisinin faiz geliri o kadar tatlı ki; yatırım yapıp risk almaya ne gerek var? Nasıl olsa yıl sonu bilançosunda faaliyet karı 1 ise faaliyet dışı kar 5... Devlet bunlara yatırım yaptıramıyor... Devlet kurumları zarar ediyor... Tüm bunlar artması gereken gelirlerin, olduğu yerde saymasına sebep oluyor... Faiz lobisi devletin 100 milyar TL gelirinin 45 milyar TL'sini cukkaya indirirken devlet buna dur diyemiyor...
Devlet öyle bir duruma gelmiş durumda ki; banka sahipleri, faiz lobisi, dış alacaklılar başbakanlık da Türkiye Cumhuriyeti Başbakanını tehdit ederek IMF'den zorla kredi aldırıp bu paraya da el koyuyorlardı...
Neyse ki; erken seçim kararı alındı AK Parti iktidara geldi.
Ak Partinin başarısının sırrı milli iradenin yanında olmasıydı. Bu sayede faiz lobisi dizginlendi. Devletin sırtında yük olan kamu kuruluşları özelleştirilerek, hem satış hemde vergi geliri sağlandı. Her şeyden önce eğitim ve sağlık harcamalarını Türkiye tarihinde ilk kez askeri harcamaların üzerine çıkartarak halkın refahını artırdı. Vatandaşın hastanelerde sıra beklemesine son verdi. Sosyal güvenliği tek çatıda topladı. Devletin mili gelirin \%94'üne ulaşan borçlarını \%36'ya geriletti. Bütçe açığını \%17'den \%1.4'e indirdi. Bankaları sağlam hale getirdi. Böylece faizler ve enflasyon sırasıyla on yılda \%64 ve \%30'lardan \%10'un altına geriledi. AB ile müzakere sürecini başlattı. Fert başına gelir üç binden on bin dolara yükseldi.
Gezi Parkı...
Çoğu 1990 yılı doğumlu, hatta daha küçük olan gençler 2001 yılı ve bu gelişimi bilmedikleri için çirkin bir oyunun piyonları oldular. Ak Parti 2001 yılında bütçenin \%45i olan faiz giderini son olarak nisan 2013de \%4.6 ya kadar geriletti. Bu 10 yılda 642 milyar dolara denk geliyordu. Bu andan sonra faiz lobisinin sabrı taşma noktasına geldi. Taksim Gezi parkında 3 tane ağaç için başlayan eylem binlerce gencin toplanmasıyla toplumsal bir eyleme dönüşmesi ve Türkiye çapına yayılması faiz lobisiinin işine geldi. Ak Parti hükümetini zor durumda bırakan bu eyleme sponsor oldular. Ak Partinin içki düzenlemesiyle içki satışında zarar eden içki sağladı. Gıda satışından daha fazla, faiz geliri olanlar, bu gençlere gıda gönderdi. Para baronları çadır uyku tulumu gönderdiler. Çok kısa bir süre içinde faiz yükseldi ve 10 milyar dolar kazandılar, harcadıkları para bunun yanında hiçti. O gençler kaybetti aslında çünkü, onların anneleri babaları hatta kendileri bu artan faizlerden etkileneceklerdi. Hem faiz lobisine piyon oldular hemde faiz lobisine kendi paraları gitti...
Şimdi tekrar normalleşmeye başlayan Türkiye gündemi gelecekte açılım konusunda ikiye bölünmüşe benziyor. Kuzey Irak'da Kürdistan gerçeğini kabul edemeyenlerin, o gün Irak teskeresinin çıkmasına engel olanlar olması ise daha acı... O gün Irak teskeresi çıkmış olsaydı bu gün başka şeyler konuşuluyor olacaktı.....