Ülkenin içinden geçtiği şu tarihi günlerde ergenekon,uzantıları ve çözüm sürecine dikkat çekmek isterim. Tüm bunların tek başlık altında ele alındığında ne kadar iç içe olduğu aşikardır. Bu bağlamda aslında çözüm sürecinin temellerinin 2008 yılında ergenekon operasyonuyla başladığını söylemek hiçte abartılı bir ifade olmaz. O yıllarda AKP'nin parti kapatma davalarına karşı intikam alma eylem planı olarak gösterilmeye çalışılan bu operasyonun aslında ülke kaderini bu denli etkileyen bir sürecin başlangıcı olduğunu dönemin AKP milletvekilleri bile tahayyül edemezdi. Ordu içindeki militarist güçler ve sivil uzantılarının hareket kabiliyeti bitince çözüm sürecinin de önü açılmış oldu. Burada hükümetin ve sayın başbakanın kararlı duruşunu tebrik etmekten başka çıkar yol yoktur. Her ne kadar hükümetin bazı politikalarını tasvip etmesem de şapkamızı çıkarıp önümüze koymalı ve yiğide hakkını vermeliyiz.
Ergenekon davasından içeride yatan insanların tamamının bence en önemli rolü bu ülke de darbe yapmak yerine terörü sorununu kaşıyarak diri tutmaktır. Bu kaotik ortam sayesinde kendi güçlerini sağlamışlardır. Haliyle kaotik ortamın kaşıyıcılarının elleri kolları bağlandığında çözüm süreci kaçınılmaz olmuştur. Üzücü olan kısım ise günümüz muhalefetinin bu noktada etkisini yitirmesi ve adeta bu güç odaklarına hizmet eder hale gelmesidir. Muhalefete düşen ülkeyi bu kan kokusundan kurtarmaktır. Bunun için tabiki bedeller ödenecektir, ancak bedel sadece AKP kanadında değil muhalefet kanadı tarafından da ödenmelidir. Muhalefetin eleştirilerinin bu denli komik olmasına anlam verememekteyim. Sürecin şeffaf olmasını isteyen muhalafet , acaba dünya ülkelerindeki çözüm süreçlerini hiç mi incelemiyor. 30 yıllık bir terör örgütünün faaliyetlerini durdurması için yapılan stratejik oyunlar hangi halka ve kime güvenerek açıklanabilir. Vatan bölünüyor yaygaraları yapanlar 30 yıllık terör tarihinde ne zaman bu denli çözüme yaklaşmışlardır. Ortada bir gerçek vardır,o da son 3 aydır herhangi bir şehit haberi ile karşılaşmamaktır. Bunun dışındaki her şey teferruattır.
Netice itibari ile Ergenekon yapılanması, farkında olmadan belki de , bu ülke de terörü bitirmiştir. Kendi kaşıdığı yaranın gün gelip kaşınmadığında kolaylıkla çökebileceğini tahmin etmemiştir. Kendi yapısının açığa çıkmasıyla bir hükümete, bir başbakana oy kazandıracağını tahayyül etmemiştir. Bize düşen, yandaş olalım ya da olmayalım süreç içerisinde gerçekleri görmek ve yiğide hakkını vermektir. Tabiki eleştirelim, tabiki yanlışları söyleyelim, ancak bunları yapıcı bir dil ile ülkenin yarınları düşünerek , kendi çocuklarımızın yarınlarını düşünerek yapalım.
Saygılar sunarım.
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.