ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Terör ve terörizm algısı

BY ANALİZ

15 Temmuz 2013 Pazartesi 19:19
  • A
  • A

Günümüzde terör ve terörist faaliyetler farklı algılanabilmektedir.Bu algılamaları irdelemek için terörün tanımıyla başlayalım.
Gerçekte, Latince “terrere” kelimesinden gelen sözcüğün, korkutmak, dehşete düşürmek, korkutup kaçırmak, caydırmak gibi anlamları vardır. Günümüzde ise bu anlamların başına, “siyasi bir amaçla” yapılıyor olmak eklenmiş, yani siyasi bir amaçla hareket etme ve dehşete düşürme, korku salma terör eyleminin temel unsurları haline gelmiştir.
Terörün tanımı Terörle Mücadele Kanununda da (TMK) geniş anlamda yapılmıştır. Buna göre; “Terör; cebir ve şiddet kullanarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin ve Cumhuriyeti’nin varlığını tehlikeye düşürmek, Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, Devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini ve genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü suç teşkil eden eylemlerdir" şeklinde tanımlanmıştır (3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu, 12.04.1991 Tarihli Resmi Gazetenin Mükerrer Sayısı).
Terör terimi, dehşet ve korkuyu belirtirken, terörizm, bu kavrama süreklilik ve siyasal içerik katmaktadır. Buradan hareketle terörizm, “Savaş ve diplomasi ile kazanılmayan sonuçları elde etmek, korkutmak ve itaat ettirmek için bir teoriye, felsefeye ve ideolojiye dayanılarak siyasi maksatlarla iradi olarak terör ve şiddetin sistemli ve hesaplı bir şekilde kullanılmasıdır.’’ (Kaynak: Emniyet Genel Müdürlüğü Arşivi, “EGM”)
“Uluslararası terörizm” kavramı ise, terörist eylemin sınırlar-ötesi boyuta taşınmasına ve uluslararası etki ve sonuçlar doğurur hale gelmesine odaklanmaktadır.
Terörizm bilinçli ve bilinçsiz olarak uygulanabilir. Bilinçli terörizm, mevcut düzeni yıkıp kendi inançları ve idealleri olan düzeni getirmeyi amaçlar. Bilinçsiz terörizm ise henüz disipline edilmemiş doğrultusu belli olmayan terördür (Babüroğlu, 2008:4-5).

Teröre ve terörizme deyindikten sonra terörizmin unsurlarını kısaca açıklayayım.
1. TERÖRİZMİN UNSURLARI

Terörizmin tarifinde devleti hedef alan sistemli ve organize bir şiddet hareketi karşımıza çıkmaktadır. İçerisinde üç temel unsuru (ideoloji, örgüt ve eylem) birden taşımayan şiddet hareketleri terör suçu olarak tanımlanmaz.
1.1. İdeoloji Unsuru
Terör örgütlerin dayanak ve hareket noktalarını ideolojileri oluşturduğundan, örgütsel yapı, eleman temini, uygulanacak programlar, eylemlerin şekil ve içerikleri hep ideolojileri çerçevesinde belirlemektedir (Atlı, 2002:25).
Kullanım yerine ve şekline göre ideolojinin tanımı farklılıklar gösterebilmektedir. Her türlü yapının bir ideolojisi olabilir, fakat terörizm içerisinde değerlendireceğimiz ideoloji, mevcut sistemi ortadan kaldırmak üzere belirli bir fikir etrafında toplanarak şiddet unsurunu kullanmak suretiyle siyasi hedeflerini ortaya koyan düşünceyi ifade eder (Alkan, 2000:72).
1.2. Örgüt Unsuru
Türk Dil Kurumu sözlüğünde örgüt kelimesi “ortak bir amaç ya da eylemi gerçekleştirmek için bir araya gelmiş kurumların ya da kişilerin oluşturduğu birlik” olarak tanımlanmaktadır (TDK, 2009).
Örgütlenme, terör örgütlerinin vazgeçilmez en önemli unsurudur. “İdeolojik mücadelenin en yoğun ifadesi örgütlenmedir. En büyük silah ise insanın kendisini örgütleme düzeyidir. Çokça belirtildiği gibi, ‘örgütlenmiş bir insan ordudur’ anlayışı çerçevesinde kendini örgütleme esastır. Özçelik , örgütlenmeyi “bir ideolojinin yaşamsal kanalları olma, örgüt gücüne dönüşme, yani politikleşme, ideolojik yaşam modelinin toplumla buluşturulmasıdır” şeklinde ifade etmiştir” (Özçelik, 1998).
1.3. Eylem Unsuru
Terör örgütlerinin önemli dayanak noktalarından bir diğeri de eylem unsurudur. Eylemsizlik, bir terör örgütünün varlığını sürdürebilmesinin önündeki en büyük zorluklardan birisidir. Eylemsizlik hali belirli bir süre sonra örgütleri çürümeye sevk ettiğinden, her örgüt derecesi farklı da olsa eyleme, yani şiddete yönelmektedir (Dilmaç, 1997:107). Terör örgütleri, adlarını kamuoyuna duyurmak için, savundukları amaçlarını en iyi vurgulayacak bir hedef seçerek eylemlerine başlar, daha sonra ise varlığını devam ettirmek ve sahip olduğu tabanına mesaj vermek amacıyla eylemlerine devam ederler (Alkan, 2002:35).

Terörün gerçekleşmesi için gerekli şartlar bunlardır.Fakat bir de yapılan faaliyetlerin bir meşruiyet zeminine oturtularak, eylemlerin terör faaliyeti olmadığını yerleştirmek isteyen bir zihniyet var.Bu zihniyetin Türkiye’de ki terör algısını da şu başlıkta irdeleyeceğim.

TÜRKİYE’DE TERÖRİZM ALGISI
Günümüz Türkiye’sinde bazı kesimler terörü ve terörist faaliyetleri sadece etnik temelli veya dini temelli olarak görüyorlar.Oysaki terörün tanımında da bahsettiğim gibi şiddet yoluyla Devleti zaafa uğratmak yada Devletin bütünlüğünü tehlikeye sokmak terörist faaliyet sayılmaktadır.İşte günümüz Türkiye’sinde ki algı bu noktada ayrışmaktadır.Bazı kesimler yaptıkları eylemlerde demokrasiyi rehber göstererek, şiddetsel eylemleri, kamu malına zarar verebilecek boyutlara varana kadar yapılan bu girişimleri meşru görüp bunu yasal bir temele dayandırmaktadırlar. Fakat burada demokratik hakların araç olarak kullanıldığı amacın Devletin düzenini bozmayı, hükümeti zayıflatmayı ve yıpratmayı hedef alan yönünü,meşruiyet temelinden ayırmak ve legal bir hak arama eylemi olmadığını da belirtmek gerekiyor.Dolayısıyla bu tür eylemlerin meşru gösterilmesi beklenemez ve yasalar çerçevesinde yapılmayan, terör suçu sayılabilecek her durum ve davranış terörizm sayılmalıdır.
Türkiye’de ameliyat edilmesi gereken bir hastalık olan, terörün sadece etnik ve dinsel temele dayandırılma anlayışı artık ortadan kaldırılmalıdır. Bu noktada sadece etnik ve dinsel suçlar değil, suç unsuru oluşturabilecek diğer tüm hareket ve meşru olmayan eylemler terörizm kapsamında sayılmalı ve bu tür suçları işleyenler bir hukuk devletinde terörist ilan edilmelidir.
Türkiye’de ki terörizm algısına bakıldığında, bazı kesimler, etnik ve dini temellerin dışındaki diğer terörist faaliyetleri terörizm olarak kabul etmemekle birlikte, yapılan bu faaliyetleri tamamen demokratik temellere dayandırıp yasal(meşru) bulmaktadırlar. Ama bu anlayış demokrasiye kesinkes zıt olmakla birlikte, kendi emellerine ulaşmada her yolu mübah sayarak, terör suçlarını bile meşru görmektedir.
Türkiye’de ki bu yanlış anlayış biran önce değişmelidir aksi halde demokrasi her zaman yüzüstü sürünecek, çağdaş modern bir hukuk devletine yakışan bir duruş hiçbir zaman görülemeyecektir…


EMRE COŞKUN
KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ-ULUSLARARASI İLİŞKİLER

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.