Yüce Allah Kamer Suresi 17. Ayet'te (54/17) buyuruyor ki: “Kur'an'ı mesaj için kolaylaştırdık; yok mu öğüt alan?” (Edip Yüksel'in çevirisinden) Öte yandan iman ettim diyenler Kur'an'ı açıp okumuyorlar; aslında okuyorlar ama hiçbir şey anlamıyorlar. Çünkü sizinde bildiğiniz gibi Kur'an'ı Arapça okumayı Türkçe okumaktan daha sevap sanıyorlar sanırım.

Peki böyle olunca ne oluyor? Karşınıza bir din değil, bir mitoloji ve saçma sapan hurafeler çıkıyor. Bu hurafeler gelenekselleşiyor. Bunlara inanmayınca -çünkü hepsi birer saçmalık- “mürted” ilan ediliyorsunuz. Yani kanınız helal oluyor uydurulan dine göre.

Bunun bir diğer sonucunu da şu an Irak'ta görüyoruz. Bu örgüt kendi yaptığını bir ibzdet sayıyor. Çünkü; uydurulan Sünnilik dinine göre Şii dinine mensup bir kafiri öldürdü ve bunla da gurur duyuyor.

Dinin günlük hayatta veya ekonomi gibi şeylerde bir fikri olması gerekiyor. Çünkü; din bir ideolojidir. Uydurulan dinde ise sosyal hayata yönelik emirleri sadece tuvalete hangi ayakla gireleceği ve hangi elle yemek yenilleceği. Tabi bir de suyu nasıl içeceğimiz. Bu din değil. Ekonomi ve siyaset konusunda zaten din yerine muhafazakarlık diye bir şey uydurulmuş ama şunu unutmayın Ebu Cehil'de her zaman atalar ve gelenekler derdi.

Kur'an'ı sadece Ramazan'da hocaların içinden hikayeler kitabı olmaya görmeye başladık. Peki kardeşim hiç düşünmedin mi? Bu kitapta bize ne söyleniyor bir okuyayım, öğreneyim. Ama suç sende değil. Ne zaman bu kitabı okumak istediğinde denildi ki: “Sen bilmezsin hocalar bilir. Abdestin var mı? Fazla kurcalama kafir olursun.” Sen de korkundan bir daha Kur'an'ı okumak istemedin. İşte cumadan cumadan 550 milyarlık arabaya binen adamın başında olduğu kurumun yazdığı, içinde çoğunlukla uydurma hadislerin olduğu cuma hutbelerinden öğrendiklerinde dini yaşamaya çalıştın.

İslam alemi diye adlandırdığımız dünya hadisleri Kur'an'a tercih ediyor. Kusura bakmayın ama peygamberi putlaştırıyorlar. Ama Allah peygamberinden şunu söylemesini istiyor: “De ki, 'Ben, sadece sizin gibi bir insanım. Bana, sizin tanrınızın bir tek tanrı olduğu vahyediliyor. O'na yönelin, O'ndan bağışlanma dileyin. Vay ortak koşanlara!” (Fussilet/6) Bu ayete rağmen peygamberi yüceltmekten başka bir şey yapmıyorsunuz. Peygamber için kainatın efendisi diyorsunuz. Sonra namazda “Elhamdülillahi Rabbil alemin.” Yani alemlerin rabbine hamdolsun diyorsun. Bu çelişki değil midir? Hem Allah'ı hem de onu kulu olan peygamberi efendi yapıyorsun. Allah'tan merhamet değil de peygamberden şefaat bekliyorsun ama Allah diyor ki: “Öyle bir günden sakının ki, kimse kimsenin yerine birşey ödeyemez, aracılık (şefaat) kabul edilmez, kimseden bir fidye alınmaz ve yardım da edilmez. “ (2/48) İnandığını söylediğin kitapla çelişiyorsun. Bu neden oluyor biliyor musun? Çünkü; sen bu kiabı bir kere bile okumadın.

Dinde Kur'an'dan başka bir kaynak olamaz. Bunu ben demiyorum bizzat Allah'ın kendisi diyor. Örnek verecek olursak Casiye Suresi 6.ayet'ini (45/6) örnek verebiliriz: “... ALLAH'tan ve ayetlerinden başka hangi hadise inanıyorlar? “ Benim ayetimi çarptırdığımı düşünenler ayetin Arapçası'na baktıklarında “hadis” kelimesini göreceklerdir. Bu konuyla başka bir ayet ise: “İnsanlardan bazısı var ki, halkı bilgisizce ALLAH'ın yolundan saptırmak ve onu hafife almak için temelsiz hadislere sarılırlar. Onlar için aşağılayıcı bir azap vardır. (31/6) Bu da yetmediyse son bir ayette daha: “Artık bundan sonra hangi hadise (söze) inanırlar? “ (77/50) Yani sevgili kardeşim sadece Kur'an diyen birini görünce kafir ilan etmezsin. Zaten bu tekfirci zihniyet bizi bitirdi resmen.

Koskoca Kur'an'dan gelecek nesillere sadece birkaç kıssa kalacak diye korkuyorum. Ve sizler yaptıklarınızla korkumu kuvvetlendiyorsunuz.