Biliyorum, senin hayatımı okumak "bize bir şey kazandırmaz" diye düşünenleriniz vardır. Muhakkak vardır. Eğer böyle düşünüyorsanız haklı bile olabilirsiniz aslında. Zira, aklınızda dolanan bu fikir çokta yanlış sayılmaz. Bu yüzdende buraya hayatım yerine kendimi yazacağım. Evet, dediğiniz gibi bir şey kazanamazsınız, fakat mahrum kalırsınız. Yalnızca mahrum kalırsınız... Tutkulardan, emellerden, hırslardan, isteklerden ve saydığım bunca şeyin hayatımı şekillendirmesinden.

95 senesinin bir Eylül günü açmıştım gözlerimi dünyaya. Ağaçların yapraklarını döktüğü, kuş sürülerinin şehri terk etmeye hazırlandığı bir sonbahar gecesinde. O günden itibaren süregelen bir döngünün kurbanıyım; kelimelerin.

Sözcüklere karşı duyduğum alakayı ilk kez ilkokul öğretmenim fark etmişti. Sonrada büyük bir seyahate çıktım ben. Hiç bitmeyecek olan büyük bir yolculuğa koyuldum. Öyle ki bu yolculuk boyunca valizlerimde sadece harfler vardı, arabamı sadece cümleler dolduruyordu. O gün bugündür yolculuğum devam ediyor hemde büyük bir tutkuyla ve tutkuların beraberinde getirdiği başarılarla.

Yine bir sonbaharda, fakat bu sefer 2012'nin Eylül'ünde ilk kitabım olan "23.59 Adem ile Havva'nın Son Aşkı" adlı fütüristik romanım satışa sunuldu. Büyük bir azmin, gayretin, çabanın, isteğin ve başarının sonucu olarak siz değerli okuyucularımın önüne sürüyorum bu ilginç romanı. Ve izninizle ekliyorum:

Fatih 21 yaşında İstanbul'u fethettiyse bende İstanbul'u 17 yaşımda hayallerimle yok ettim!

Yazar Hakkında

Erencan ALGÜN, 17 yaşında bastırdığı Adem ile Havva'nın Son Aşkı adlı fütüristik romanı ile Türkiye'nin en genç yazarlarından birisi olmuştur.