ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

"Yeni Türkiye" İnşa Ediliyor

Erhan Gümüş

05 Ocak 2014 Pazar 01:53
  • A
  • A

Türkiye’de politikalar yıllardır birilerinin kontrolünde üretiliyordu. Bu kişi ya da kişiler, dışarıdaki efendilerinin yazılı emirleriyle politika üretirken, “demokratik bir ülkede” yaşadığımızı ballandıra ballandıra dile getirirlerdi. Basın ve medya yoluyla da bir kaymak misali bu kavramın üzeri süslenirdi. Arka planda yaşananları, kirli senaryoları halk bilmiyordu. Halk bir başbakan seçtiğini zannederdi. Aslında seçtiriliyordu…

Türkiye’de başbakan asıldı, cumhurbaşkanı zehirlendi… Bir çok darbe sonucu maddi/manevi kayıplar yaşandı. Demokrasi hep ayaklar altına alındı. Faili meçhul cinayetler, karanlık olaylar, gizli antlaşmalar ve paranın gücü bu ülkeye hep kaybettirdi. Kazananlar bu topraklardan değildi.

Ülkede yıllardır askeri vesayetin varlığı devam etti ve politikayı da onlar belirliyordu. “Üniformanı çıkar, öyle siyaset yap.” diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde(!) giden ordu ülkedeki siyaseti kontrol ediyordu. Asker de dışarıdaki birtakım güçler tarafından yönlendiriliyordu. Vesayet, sadece insanları değil ülkeyi her şeyiyle baskı altına alıyordu.
Son dönemde artık vesayet çöktü. Açıklanan demokrasi paketi ve ardından gelen devrimler “yeni bir Türkiye”nin habercisi… Küçük Türkiye isteyenler ve yalnızca “ceplerini” düşünenlerin bu paketten rahatsız olduğu açıkça görülüyor. Aslında bu rahatsızlık Erdoğan iktidara geldiğinden beri var. Çünkü Erdoğan onlardan biri değil ve istedikleri gibi de yönlendiremiyorlardı. Başbakan’ın pijama ile karşılandığı bir Türkiye yok artık… Ve bir zamanlar paketler içerisine sıkıştırılan demokrasi artık özgürlüğüne bırakılıyor…

Nasıl Bir Oyun?

Türkiye’deki değişimleri anlayabilmek için dışarıdaki gelişmeleri de göz önünde tutmak gerekir. Ortadoğu yeniden şekillenirken, bu şekillenmeden en çok etkilenen ülke (ister istemez) Türkiye oluyor. Cihan Devleti Osmanlı’dan sonra tek başına ayağa kalkamayan bölge, birtakım güçlerin kontrolüyle ve diktatöryanın baskısıyla çok kan kaybetti. Bu durum artık son bulmalı ve dolayısıyla bölge değişmeli. Türkiye ve diğer büyük devletler bunun farkındalar. Dünyada yeni dönemin işaretleri de bunu net bir şekilde gösteriyor.

Global bir Türkiye için Global hedefler gerek… Türkiye’nin dünyada söz sahibi olabilmesi için de önce bölgede lider olmasının elzem olduğu bilinen bir gerçek. Uluslararası camiada bunu isteyen büyük güçler de var, tam tersi montaj sanayi olarak devam edilmesini isteyen güçler de var. Nitekim, günümüzde yaşanan bütün bu operasyonların arka planında da bu güçler var. Yani global sermaye…

Yerli işbirlikçileri ile yürüttükleri kara propagandalar ve meşru iktidarı ezme girişimleri devam ediyor. Bir zamanlar Kemalist/ulusolcu kesim bunun için kullanılırdı ve Ergenekon da bu amaca giden yolu açardı.
Ergenekondan boşalan yeri dolduran yeni bir kesim var şimdi; cemaat… Ne yazık ki, Hizmet Hareketi ilk günlerdeki hareket değil. Bunu söylemek kötü belki ama bir gerçektir; cemaati yönetenler bizden değil… İçlerindeki sızıntılar küçümsenmeyecek kadar az ve üstelik çoğu üst düzeyde yer alıyor. İşte bu bir kolu dışarıda olan sızıntılar, dışarıdaki efendilerinin talimatları ile cemaate yön veriyor. Maalesef bundan tabanın haberi yok. Olanlar da seslerin kendi çaplarında duyurabiliyorlar.

“Büyük Türkiye”nin Ayak Sesleri

Başbakan Erdoğan, Yeni Türkiye’nin temellerinin atıldığı sinyallerini verdi. Montaj sanayi bir ülke olmaktan kurtulmak için başta IMF’nin kovulmasıyla başlayan süreç, bugün dış güçlerin ekonomik etkinliğinin tamamen kırılması ile devam ediyor. Batı’daki bir çok devlette “Türkiye’nin Atatürk’ten sonra gelmiş geçmiş en büyük devrimcisi” olarak tanımlanan Erdoğan, büyük Türkiye için kefenini giyip yola çıktı. Arkası da boş değil. Millet var, milletin duaları var, Ortadoğu’daki mazlumların duaları var…

Bugünlerde yapılan karalama kampanyalarında kullanılan cemaat, yargı ve emniyetteki elemanları sayesinde ülkeyi dışarıdaki güçlerin istediği hizaya getirmek için var gücüyle çalışıyor. Özellikle yeni yetme gazeteci tetikçileri öyle hizmet aşkı(!) ile çalışıyor ki, Gezi’dekiler bile bu kadar efor sarf etmemiştir.

Lakin, görünen köy kılavuz istemiyor efendiler… Erdoğan’ın arkasındaki destek büyük. Bu yola çıkılırken bir amaç uğruna çıkıldı. Sağcı da olsan solcu da olsan, Hıristiyan da olsan Yahudi de olsan, eğer Türk devleti milli bilincine sahip isen, bu yola baş koymalısın.

Oyun büyük, aktörler çeşitli, ittifaklar çok derin ve karanlık… Bu bir dönüm noktası olacak. Yakında her şey her pislik gün yüzüne çıkacak. Türkiye, bir uluslar arası aktör olacak. Bunun inancı ve imanı ile yaşarsak, meseleleri büyük çerçevede yorumlarsak daha iyi bir geleceğe adım atacağız…

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.