Sosyalist-Baas Yönetimine destek veren ve Suriye’deki müslümanları terörist olarak gösteren Ceyda Karan, Taraf Gazetesi’nde şunları diyor: “Gel gör ki, “Artık küreselleşme var, andımız gitti çağdaşlaştık” diyenler bile var! Pek tuhaf, çünkü “toplum mühendisliği” bitmiş gibi bir kandırmaca yaratıyor. Oysa Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “dindar nesil yetiştireceğiz” sözleri “andımızın”dan farklı olmayacak projelerin sadece habercisi…” Kısaca kaçın “irtica” geliyor çağrısı. Zaten Ceyda Karan yazısının devamında aslında çağdaş toplumlarda ant gibi şeylerin var olduğundan dem vurmuş.

Baasçıların ve ulusalcıların refleksi aynı… İrtica Kaygısı. Açık konuşalım: İslam ve din alerjisi. Türkiye’de resmi ideolojiyi savunan kimselerin Baas’la iç içe olması da şaşırtıcı değil. Varlık Türk varlığına veya daha açıkçası atalarına tapanlara adanmazsa acaba İslam’a veya Allah’a armağan edilebilir mi? Liberallik te bir yere kadar değil mi? Başkan Esed’in liberal kadroları zinde güçleri uyanık olmaya çağırıyor. Hem ABD’den daha ileri olacak halimiz yok ya. Hani diyeceksiniz bu Baasçılar, ABD’yi emperyalist olarak görüyorlardı. Emperyalizm düşmanlığı sadece bir makyaj. Ruhani ve Obama aynı yatakta yakalanmadı mı? Ya da İslam’a karşı İşçi Partisi ile Hizbullah Teröristleri birlikte verimli toplantılar yapmadı mı?

İçte ve dışta komplo şu… Erdoğan, Suriye’de terör örgütlerine destek veriyor. PKK’da, Demirtaş’ta aynı şarkıyı söylüyor. Demokratikleşme hikâye, Erdoğan terörist. Görmüyor musunuz; andımızın kaldırılmasından memnun olması gerekenler “kabak” gibi sırıtıyor. Esed demişti de inanmamıştık: “Kürtler bizimle beraber savaşıyor.” Kürtler dediğimiz PKK ve PYD!.. PKK ve PYD Esed için savaşıyorlarsa İran’da ordadır. Zaten Zerdüşt Murat Karayılan, İran “çözüm sürecinin durmasını” istiyor dememiş miydi? İyi de İran niye birden Kemalist kesildi başımıza. Kimin eli kimin cebinde belli artık.

28 Şubatçılar Baas Tipi rejim kuracaklardı. Hasan Celal Güzel; “Batı Çalışma Grubunun Türkiye’de Baas Tipi azınlık Alevi sistemi kurmak istediklerini” belgeleriyle açıkladığı için vaktiyle mahkemelik olmuştu. Bülent Orakoğlu, İsrail’i yolgeçen hanına çeviren Çevik Bir’in o dönemde Abdullah Öcalan’dan güçlerini yurt dışına çıkartmasını emretmiş, PKK derhal dışarıya çıkmıştı. Emir demiri keserdi pek tabii. Abdullah Öcalan o dönem hızını alamadı ve o zamanın Gündem Gazetesi’ne yazı yazdı: “Genelkurmayım bana fırsat versin birliklerimizle Güneydoğu’da Nakşibendî’lerle savaşalım.” Tekmildeki “Nakşibendîliği” din olarak okuyun siz. Zaten Karayılan, “bizim dinimiz İslam değil Zerdüştlük” beyanında bulunmuştu. Alevi ve Zerdüşt olmayan her Kürt düşmanımız yani. Hem Zerdüştlükte andımız haram değil ki? Andımız Gezicilerin hemen ortak değeri. Bu sebeple Cemil Bayık, Gezicilere selam yolladı. Gezi’de Koç gibi davrandınız. Parada burada yani. Kimin eli kimin cebinde belli artık.

Baasçılar uyarıyor: Şer’iat geliyor. Zaten Salih Müslim mukaddes görevde: “Biz Rojava’da Şer’iat’la savaşıyoruz.” Öte yandan Davudoğlu ve Erdoğan’ın kellesini almak isteyenlerden birileri ısrarla “Suriye meselesi böyle çözülmez” diyor. Orada da okul açacaklar galiba, durumu çözmek için.

Hükümet kendine yönelik büyük komployu görüyor mu? Zannetmiyorum. Balyoz Davası açıklandığı zaman hırsla savundular davayı. Başbakan bile daha süreç bitmedi derken hükümetten bazıları hemen davayı savundu. Adamlar zaten cezasını bulmuş illa yorumda bulunmak zorunda mısınız? Ki mahkemelerden siz bile çok çekmişken. Sonra hükümette biliyor ki; TMK yüzünden binlerce insan haksız yere hapiste. Toplumdaki gerilimi bitirmek için adım atmıyor hükümet. Atmasa neyse bir de Hüseyin Çelik diyor ki; “PKK, silah bırakırsa KCK’lıları çıkartırız.” Bu sözleri duyanlar kendilerini “rehin” gibi hissetmez mi? Hükümetin bazı elemanları Gezicileri bastırdılar diye havaya girmişler anlaşılan. Ama hala Gezi’yi anlamamışlar. Gezi, Baas, İran, ABD, İsrail güçlerinin ortaklaşa desteği ile devam ediyor. Hükümet siyasi ittifaklarını düzgün kuramıyor. Baasçılar, Türkiye’deki resmi ideoloji taraftarları ve de PKK bir safta birleşmişken hükümet, Suriye’deki muhaliflere doğru dürüst destek vermediği gibi ülke içindeki Kürtleri bile kendi yanına çekemiyor. Dikkat derim ben!.. Havaya girmeye gerek yok.

Unuttum Baasçılar andımıza neden sahip çıkıyor?