Her dinin veya ideolojinin hayata yansıyan bir ahlak anlayışı mevcuttur. Muhafazakâr Demokratların da kendine mahsus bir ahlak anlayışı mevcuttur. Bilindiği gibi muhafazakârlık, var olan durumu koruma amacı güden ve toplumsal-kültürel değerlerin korunmasını savunan sağcı bir ideolojidir. Muhafazakârlar, toplumların geçirdikleri zaman içerisinde “bilgelik” ve “hikmet” biriktirdiklerine inanırlar. İşte bu bilgelik ve hikmetin korunması gerektiğine inanırlar. Elbette her toplumun bütün inanç ve ahlaklarının yanlış olduklarını söylememiz kolay bir hadise değildir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmuştur: “Gerçekten Safa ile Merve Allah’ın alametlerindendir. Onun için her kim Hac veya Umre niyetiyle Kâbe’yi ziyaret ederse, bunları tavaf etmesinde ona bir günah yoktur. Her kim de gönlünden koparak bir hayır işlerse, şüphesiz Allah iyiliğin karşılığını verir, o her şeyi bilir.” (Bakara Suresi: 158) Bu ayet-i kerime, bazı müslümanların, kâfirler de Safa ve Merve’ye gittikleri için onlara benzememek amacıyla Safa ve Merve’ye gitmek istemeyen müslümanların gönlünü rahatlatmak için inmiştir. Ama ayette eskiden sırf bir adet veya ataların gelenekleri olarak yapılan doğru işlerin referansı İslam Fıkhı’na bağlanmaktadır. İslam Fıkhı’nın tutarlı bir bütünlüğüne bağlanmaktadır.
Karma eğitimden tutun, zinanın serbest olmasına oradan miras taksiminin seküler kanunlara göre düzenlendiği bir toplumda “aile yapısının” korunması adına “kadın-erkek” aynı evde yaşamasına karşı çıkmak ancak muhafazakârların ahlakı olabilir. Aslında ahlak anlayışları ortalamayı savunmaktan öteye geçemez. Kur’an-ı Kerim’de Peygamberimizin yüce bir ahlaka sahip olduğunu beyan ettiği ayetten sonra şöyle buyrulmaktadır:
“Onlar (müşrikler) istediler ki, yumuşak davranasın da onlar da sana yumuşak davransınlar.” (Kalem Suresi: 9)
Peygamberimiz (sav) Efendimiz, ortalama ahlakı savunmamıştır. O’nun ahlakı, Hz. Aişe (r.anha) Annemizin de söylediği gibi “Kur’an Ahlakı”dır. Zinayı serbest bırakıp sonra da ahlaktan bahsetmenin İslam ahlakı ile alakası olamaz. Kaldı ki ayn toplumda İslami Nikâh da yasaktır. Birden fazla kadınla evlenmek affedilmez bir suçtur.
Yukarıdaki ayette görüldüğü gibi Peygamberimizin (sav) yüce ahlakı kesinlikle “halk dalkavukluğuna” dayanmamaktadır. Muhafazakârların iktidarda olduğu bir dönemde boşanmaların evliliği aşması muhafazakâr demokratların ahlak anlayışının zavallılığını göstermekle beraber “muhafazakârlığın” bir şeyi muhafaza edemediğini ortaya koymaktadır. Zaman, İslam Ahlakına sahip çıkma zamanıdır.
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.