Türk dış politikasındaki ilerleme süreci davostaki one munite çıkışıyla başlamakla birlikte ortadoğuyu kuşatan bir bahara doğru giderken suriye kriziyle sekteye uğradı. Tabi bunu fırsat bilen türkiye içindeki dış odaklı medya ve bazı guruplar hükümete yüklenmeye başladı ancak kullandıkları tabirler çok yanlıştı güya insan hakları savunucusu olan bu zihinler şu cümleleri sarf etmeye başladılar suriyedeki insanlara neden yardım ediyorsunuz bir ülkenin iç işlerine karışmayın
vb. ama zihinlerinde yüksek ihtimalle şu yoktu bu devlet Selçukludan beri süregelen bir geleneğin Osmanlı gibi büyük bir imparatorlukla taçlandırılıp sonra lozan gibi hain bir anlaşmayla kardeşlerinden soğutulmaya çalışılmış ancak hala kopamamış bir islam devletidir
Sayın Davutoğlu ve başbakan bu geri dönüşün mimamarları olmuştur kardeşlerle sıfır sorun politikası yanlış anlaşılıp devletleri yöneten şahıslarla yaşanan sorunlar örnek gösterilsede önemli olan o devletlerin içindeki halktır ve o halk Osmanlı yıkılıp cumhuriyet kurulduktan sonra kendini görmeyen kardeşi türkiyenin yöneticilerine rağmen nasıl kızmayıp biri el uzatınca tutuysa bizde onların yardıma ihtiyacı olduğunda onların yanında olmalıyız.
Avrupalı büyük devlerinde tabiki türkiye ve kardeş bir çok halkın yanyana gelmesini kıskanıp gezi gibi içi boş bir olayı çıkartması normaldir asıl önemli olan nokta bu ülkede iktidara talip olmak isteyen hainlerin nasıl o devletlerin tezgahına çanak tutuğudur.
Ancak şu görülüp bilinmelidir ki türkiyedeki bu dış politika değişikliği asıl adı türk dış politika normalleşmesi kendi gibi Müslüman bir çok ulusun bir araya yeniden toplanmaya çalışılması konusudur ve siz nekadar güçlüyseniz o sözünüz okadar dinlenir örneğin dün bangladeshte idam edilmek istnenenen bir mülüman lideri sizin dış işleri bakanınız ipten alıyorsa o bakana laf söyleme hakkınız yoktur çünkü siz insan hakları diye bağırırken ve boş işler peşindeyken bu insanlık suçuna sessz kaldınız buda gösterdiki siz işinize gelene göre yada size söylenene göre hareket etmektesiniz.
Son durum şu türk dış politikası tamamen tarihiyle birleşme yolunda hızla ilerlşyor ve bir gün batının doğuya muhtaç kalacağı o günler yavaş yavaş geliyor. türkiyenin bu adımıyla bebarer doğunun ışığı tekrar parlıyor ve bir değişim çağı başlıyor.
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.