Türkiye'nin Balkanlardaki varlığı çok eskiye dayanıyor. Osmanlı'nın Balkanlardan çekilmesi bir kaotik ortam yarattı ama Türklerin belli bir kısmı orada kalmaya devam etti. Balkan Türkleri diyenler var, Rumeli Türkleri diyenler var, ama bunların bir kimlikleri var. Fakat hem Osmanlı'nın dağılmasından sonra büyük bir göç oldu Türkiye’ye, hem de orada kalan Türkler ciddi anlamda sıkıntılarla karşılaştılar.Bunlar ekonomik ve siyasi baskılar, asimilasyon politikalarıydı ki son örneklerini 20. yüzyılda Bulgaristan’da ve Bosna Hersek’te de gördük. Bu aslında Türklerin belli kesimlerce orada ne kadar istenmediğini gösteriyor. Ilımlı olanlar da,radikal olanlar da var ama Türkler o bölgede milletten daha çok azınlık olarak görülmeye başlandılar.
Türkiye'nin son on yıl içerisinde büyük bir sıçrama yapması ve ekonomik olarak güçlenmesi, siyasi arenada da bu şekilde hareket etmesi ve bir güç, denge unsuru olarak bulunması Balkanlar coğrafyasında bulunan Türkler için büyük bir iade-i itibar oldu. O bölgede uzun zaman boyunca Türk olduğumuzu, Türkçe bildiğimizi ve konuştuğumuzu saklayarak yaşadık. Asimile olanlar, kimliğini saklayanlar vardı çünkü bunu belli ederseniz hayatınızı, ailenizi kaybede bilirdiniz, o ülkeden kovulabilir diniz ve finansal olarak sıkıntı yaşayabilirdiniz. Fakat şimdi Türkiye'nin o bölgeye ilgisinin artmış olması ve daha istikrarlı bir politika izlemesi,Türkiye'nin ekonomik olarak güçlenmesi ve bölgede görünür hale gelmesi olumlu sonuçlar doğurdu. Türkiye sadece Türkiye’den güçlenmiş olsaydı bizim için bu bir fark yaratmazdı. Bölgede görünür hale gelmesi diyerek şunları kastediyorum; kurumların orada bulunması, diplomatik temsilcilerin halk arasına inmiş ve insanlarla birebir irtibatının olmuş olması, TİKA gibi kuruluşların orada tarihi eserleri yenilemeleri ve farklı finansal destekli projeler sağlamaları,Türkçenin Yunus Emre Kültür Merkezi tarafından yaygınlaştırılması ve Türk kültürünün bu şekilde tanıtılması. Bunlar bizim için iade-i itibar olarak algılandı. Ayrıca, Türkler yüz yıllık yalnızlık içinde kaldıklarında,maalesef orada bulunan diğer milletler ve gruplar farklı sebeplerden dolayı Türklere karşı bir antipati oluşturdular.Kendi aramızdaki ilişkiler her ne kadar iyi olsa bile, Türkiye’ye karşı bir ön yargı vardı. Tabii Türkiye bölgede görünür hale gelip kendi kültürünü, varlığını ve değerlerini tanıtmaya başlayınca algı değişmeye başladı. Bunun beraberinde tabii ki de Türk dizileri! Bunu söylemeden geçemeyeceğim.Dizilerin etkisi bölge üzerinde çok büyük çünkü sosyal medya aracılığıyla ulaşamayacağınız herhangi bir yer yoktur.