İlk olarak yazıda adı geçen karakterleri yazalım:
Ankara Valisi Nevzat Tandoğan… 1927-1929 yılları arasında CHP Konya milletvekili iken istifa eder ve 1929 yılından itibaren Ankara Valisidir… 3 Mayıs 1944 Irkçılık-Turancılık davası sırasında yargılanan Osman Yüksel Serdengeçti’ye “Bu memlekete komünizm gerekiyorsa ve komünizm yararlı bir şeyse onu da biz getiririz, size ne oluyor?" diyen adam…
Genelkurmay Başkanı Kazım Orbay… 12 Ocak 1944 yılında Mareşal Fevzi Çakmak’ın Genelkurmay Başkanlığı görevinden alınmasından sonra Genelkurmay Başkanı olan isim… Üstelik Enver Paşa’nın da kayınbiraderi… Yani Kazım Orbay’ın eşi Mediha Hanım, Enver Paşa’nın kız kardeşi… Kazım Orbay, 1909’da Selanik’ten İstanbul’a yürüyen Hareket Ordusu’na katılan subaylardan…
Haşmet Orbay… Kazım Orbay’ın Robert Kolej mezunu oğlu… Ve MAH (MİT) mensubu…
Dr. Naci Neşet Arzan… Dönemin ünlü doktorlarından…
Reşit Mercan… Haşmet Orbay’ın hem ev arkadaşı ve yakın arkadaşı… Haşmet Orbay ile dostluğu Robert Koleje dayanıyor…
Ve olay:
16 Ekim 1945 tarihinde, Reşit Mercan, Ankara Kızılay’da Dr. Naci Neşet’in muayenehanesine geliyor ve bilinmeyen bir sebeple cebinde çıkardığı silah ile Dr. Naci Neşet’e 7 el ateş edip öldürüyor… Olay yerinden kaçıp ertesi gün teslim oluyor… Öldürme gerekçesini de itiraf ediyor ancak kimse inanmıyor: “Veremim, doktordan rapor istedim, vermedi, bende öldürdüm…”
Olaydan sonra tahkikat başlıyor, ilk elde edilen bilgilere göre, yapılan muayene sonucu Reşit Mercan, verem falan değildi, sapasağlam’dı… Olaydan sonra eve gitmişti ve olayda üzerinde olan giysileri ev arkadaşı Haşmet Orbay’a vermişti. Olayda kullanılan silahta Haşmet Orbay’a aitti. Üstelik silahın kılıfı da Haşmet Orbay’ın belediyedeki ofisinde bulunmuştu… Kısacası bütün oklar, cinayet için Haşmet Orbay’ı gösteriyordu…
Ama bir sıkıntı vardı: Haşmet Orbay’ın babası Kazım Orbay Genelkurmay Başkanı idi…
Üstelik mahkeme safhasından evvel, Ankara Valisi Nevzat Tandoğan, sanık Reşit Mercan ile makamında görüşmüştü… Bu sır görüşmede ne konuşulmuştu? Vali Tandoğan’ın oğlu Haldun Tandoğan da Haşmet Orbay ve Reşit Mercan’ın yakın arkadaşıydı. Üstelik Nevzat Tandoğan, Haşmet Orbay’ı çok sever, sayar ve korurdu…
Olaydan 2 gün sonra iddianame tamamlandı ve ilk duruşma yapıldı… Duruşmada Reşit Mercan Doktor Neşet Naci’yi öldürme sebebi olarak, haraç alma ve zengin olma tutkusu olarak açıkladı… Doktor, muayenehanesine haraç almak için gelen Reşit Mercan’a direnmiş, Reşit Mercan da doktoru öldürmüştü…
Duruşma sonunda olayda parmağı bulunduğu sabit görülen Haşmet Orbay adına dava açılmasına karar verildi. Böylece Haşmet Orbay, tanık makamından sanık makamına geçmiş oluyordu. Üstelik 2 davanın da birleştirilmesine karar verildi.
Peki, iyi ama Vali Nevzat Tandoğan olay günü Reşit Mercan ile ne görüşmüştü?
İkinci duruşmaya Reşit Mercan’ın ailesi de müdahil oldu. Aile adına avukat yapan isim Hamit Şevket İnce idi…
Meraklısı için ek not: Avukat Hamit Şevket İnce, 3 Mayıs 1944 tarihindeki Irkçılık-Turancılık davası sırasında Nihal Atsız’ın avukatıydı.
Hamit Şevket İnce’nin torunu Betül Hanım, Fahrettin Cüreklibatur, yani Cüneyt Arkın’ın eşidir.
Avukat Hamit Şevket İnce’nin iki kardeşi Refik Şevket İnce ve Hüseyin Hamit İnce, DP Ankara milletvekiliydiler… DP’nin teorisyenlerinden ve kurucularından Selanik Hukuk Mektebi mezunu Refik Şevket İnce, gazeteci yazar Emin Çölaşan’ın da anne tarafından dedesidir…
Ankara Cinayetine devam edelim…
Ankara Cinayeti davası, 13 Kasım 1945 günü sona erdi ve mahkeme divanı kararını açıkladı: Katil Reşit Mercan’dı ve 20 yıl hapis cezası almıştı… Haşmet Orbay’a ise yardım ve yataklıktan ve ruhsatsız silah bulundurmaktan verilen ceza ise 1 yıl’dı…
Ancak, kamuoyu, basın ve Avukat Hamit Şevket olayın peşini bırakmadı… Dr. Naci Neşet’in ailesi ve avukat Hamit Şevket İnce, Doktorun katilinin Haşmet Orbay olduğuna inanıyorlardı…
Ve karar, Yargıtay tarafından bozuldu. Davanın Bolu’da yeniden görülmesine karar verildi…
Nisan 1946 tarihinde Bolu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından duruşmalar yeniden başladı… İşin tuhaf tarafı, paniğe kapılan ve korkan Reşit Mercan cinayeti inkâr ediyor, suçlamaları reddediyor, katilin arkadaşı Haşmet Orbay olduğunu iddia ediyordu…
Bunun üzerine, avukat Hamit Şevket İnce’nin de ısrarıyla Ankara Valisi Nevzat Tandoğan’ın tanık olarak dinlenmesine karar verildi…
Olay, bu aşamadan sonra sarpa sarmaya başladı…
Mahkemenin kararını Yargıtay'da bozduran ve gelişmelerin seyrini Tandoğan aleyhine olacak şekilde değiştirmeye sebep olan dönemin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Fahrettin Karaoğlan, 16 Haziran 1946 tarihinde otomobili içinde ölü bulundu…
8 Temmuz 1946 günkü duruşma Bolu'ya çağrılan vali Tandoğan, hiç ummadığı bir durumla karşılaştı. Mahkemede, cinayeti kasten ve bilerek örtbas etmekle suçlanınca, tehevvüre kapılarak hâkimlere bağırmaya başladı: “Buraya beni tanık olarak çağırdınız, ama bakıyorum da sanık yerine koymaya başladınız. Ben buraya tanık olarak geldim, sanık olarak değil!..”
Ankara Valisi Tandoğan, bu duruşmadan 1 gün sonra, 9 Temmuz 1946 tarihinde, sabah evinde intihar etti…
Gelişmeler üzerine, 30 Temmuz 1946 tarihinde Genelkurmay Başkanı Kazım Orbay istifa etti…
Ankara Cinayeti Davası, 17 Aralık 1946 tarihide sonuçlandı… Cinayeti işleyen Haşmet Orbay, önce idam cezasına çarptırıldı, daha sonra cezası 20 yıla indirildi… Cinayeti üstlenen arkadaşı Reşit Mercan ise 10 yıla mahkûm oldu… 2 Arkadaş, 1950 yılında DP İktidarı’nın genel affıyla serbest kaldı…
İstifa eden Genelkurmay Başkanı Kazım Orbay ise, önce Yüksek Askeri Şura üyeliğine atandı… DP İktidarıyla birlikte, 2 Haziran 1950 tarihinde emekli edildi… 27 Mayıs 1960 darbesi olduğunda ise Kurucu Meclis üyesi ve Meclis başkanıydı. Kazım Orbay Paşa, 3 Haziran 1964 tarihinde vefat etti…
Vali Nevzat Tandoğan’ın intihar mı ettiği yoksa bir cinayete mi kurban gittiği hiçbir zaman öğrenilemedi…
Peki, Haşmet Orbay, Doktor Naci Neşet’i neden öldürmüştü?
Naci Neşet, Ankara’nın ünlü doktorlarındandı… Ayrıca Ankara’da bulunan Sovyet Büyükelçiliğinde resmi doktoruydu… O dönemde Bosna Müslümanları için yardım parası topluyordu… Haşmet Orbay da toplanan bu paralardan haberdardı. Zaten MAH’a, yani MİT’e çalışan Haşmet Orbay, Rus Büyükelçiliğine sık sık girip çıkan biriydi…
Belki de Sovyet Rusya gizli istihbarat örgütü GRU ile birlikte Mit’ e çalışan Duble ajan’dı…
Türkiye Cumhuriyeti devletinin genelkurmay başkanı ‘nın oğlu Sovyet Rusya’ya çalışan ajan (mıydı)!...
Bosna için toplanan yardım paralarını Doktor Neşet Naci’den istemeye giden Haşmet Orbay, doktorun sert mukabelesiyle karşılaşınca, silahını çekip, doktoru öldürüyor…
Olaydan sonra babası Genelkurmay Başkanı Kazım Orbay’a haber veriyor. Kazım Orbay, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün eşi Mevhibe İnönü ile ahbaplığı bulunan eşi Mediha Orbay’a konuyu anlatıyor… Mediha Hanım, o dönemde İsmet İnönü’nün oğlu Ömer İnönü’nün de benzer bir cinayete konu olmasını hatırlatıyor ve yardımcı olmasını istiyor… Konu, Mevhibe Hanım tarafından İsmet Paşa’ya ve İçişleri Bakanı Memduh Öktem’e intikal ettiriliyor…
Memduh Öktem de konuyu Ankara Valisi Nevzat Tandoğan’a bildiriyor…
Apar topar Vali Tandoğan’ın önüne getirilen Haşmet Orbay’ın ev arkadaşı Reşit Mercan, cinayeti üstlenmesi konusunda ikna ediliyor…
Ertesi gün teslim olan Reşit Mercan, cinayeti işlediğini itiraf ediyor…
Hepsi bu…
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.