ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Esad'ın sonu asıl savaşın başlangıcı olacak

fatih şahintürk

06 Eylül 2013 Cuma 22:11
  • A
  • A

Babıali çöplüğünün bab-ı adi cephesinde at koşturan, resmi ideolojinin borozanı kadrolu Cumhuriyet gazetesinin kodoman kalemi ve Ergenekon mahkumu Tuncay Özkan'ın selefi ve hocası Cüneyt Arcayürek ve Odtü'deki çapulcu gençlik başörtüsüyle uğraşadursun, Suriye'de sona gelinirken hadiselerin muhasebesini yapmak ve son durumu yeniden gözden geçirmek istedim...

önce Cüneyt Arcayürek'in endogomik bağları:

a) Cüneyt Bey, Muammer Arcayürek'in kuzeni, yani amcaoğlu...
b) Muammer Arcayürek'in eşi Berrak Taylan Arcayürek, Armağan Taylan Garan'ın kızkardeşi...
c) Armağan Hanım, Muvaffak İhsan Garan'ın eşi... Yani Muammer Arcayürek ile M.İhsan Garan bacanak...
d) M. ihsan Garan, Cemile Garan'ın ağabeyi...
d) Cemile Garan Hanımefendi ise, Milliyet'in kurucusu Ercüment Karacan'ın 3. eşi ve yakın zamanda  Mehmet Ali Birand'ın kayınvalidesi...
e) Bu ilişkilerin devamı Silsile: Sevi'nin Gizli Kurmayları adlı çalışmada kayıtlıdır...

Geçelim, sıkıcı...

Suriye konusunda, Suriye'yi Türkiye karşılaştırmak doğru değil... Suriye'nin nufüsü 20 milyon, Türkiye ise 80 milyon... Ayrıca Türkiye bölgede 1000 yıldır var, Suriye ise henüz 80 yıllık bir devlet ve bunun nerdeyse yarısını BAAS ideolojinde ve askeri vesayetin gölgesinde yaşamış bir devlet...

Suriye'ye yapılacak operasyonu Irak'a yapılan operasyon ile karşılaştırmak da yanlış... Çünkü o zaman ABD'de iktidarda şahin kanadı temsil eden neo-con'lar vardı, şimdi ise demokrat parti ve Obama...

Zaten Irak konusundan halkını ikna etmek için 11 Eylül-Saddam ve Ladin-Saddam işbirliği yalanlarını ve Kimyasal silah yalanlarını üreten siyonist lobi, adeta Irak'ta çöle saplandı... 3 ayda çıkarız dedikleri Irak'tan yıllarca çıkamadılar... Ödedikleri bedel hespladıklarından çok daha fazla oldu... ABD Ordusu halkı ve muhalefeti, ikinci bir Irak riskini göze alabilecek durumda değil... Her türlü savaş fikrine mesafeli Demokratlar ise hiç kara harekatı yapabilecek durumda değil... Demokratları kara harekatına sürükleyenler, muhtemelen silah ve petrol tüccarı siyonist lobiler...

Bugün suriye'de muhalif hareketin belkemiğini Vahhabi Suud yönetiminin desteklediği El-Nusra yapıyor... Halbuki Türkiye, gulat sünni islam görüşünü temsil eden, hatta çoğu zaman sünni görüşten çıkıp heterodoks bir hüviyet kazanan Vahhabi-Selefi görüşten rahatsız... Aslında sıkıntı burdan kaynaklanıyor... Suriye'de bir değil, çoklu bir iç savaş var... Her ülke, aslında Esad'dan sonra kendi görüşünü ve ideolojisini yansıtan gurupları destekliyor ve onların üke yönetiminde etkin olmasını istiyor...

Yani Esad gidene kadar yapılacak işbirliğinde sıkıntı yok... Zaten adeta öldürmeye programlanmış El Nusra'ya silah ve para yardımı yapan Suud yönetimine karşılık, her damla akan kandan rahatszılık duyan ve gariban Suriye halkının geleceğini düşünen Türkiye yönetimi, sadece lojistik, sağlık ve barınma tedarik ederek görüşünü ve duruşunu yansıtıyor... Diğer tarafta ise yani Esad tarafından ise Nusayri, hristiyan ve Şii ittifakı halinde bir suriye lübnan ve İran bloğu var... Tabi arkalarında da Rusya...

İyi haber, Esad artık bu tiyatronun son perdesine doğru geliyor... Kötü haber, asıl savaş, esad gittikten sonra yaşanacak, daha doğrusu yaşanması muhtemel din mezhep ve idelojik hatta görüş farkından kaynaklanan çatışmalar..

Burada pek bilinmeyen bir durumu da açıklayayım: Ahmed Davudoğlu, uzun süreden beri, bölgede gizli diplomasi yürütüyor ve bölgedeki Türkmen ve Sünni Cepheyi örgütlemeye çalışıyor...Ancak yine bölgede cirit atan İsraelli casuuslar tarafından süreç baltalanıyor...

Kısacası Suriye'de asıl mesele Esad'dan sonra başlayacak... Buna hazır olmalıyız...

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.