ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Esrarengiz Baron: Rudolf Von Sebottendorff

fatih şahintürk

06 Temmuz 2014 Pazar 19:12
  • A
  • A

Tarihin derin dehlizlerinde, herkesin önünde duran ama esrarengiz adamlar vardır… Hep ordadır, merkezdedir ama pek bilinmez, görülmez, dikkat edilmez...

Her ülkenin tarihinde vardır böyle adamlar…

Mesela geçtiğimiz yüzyılın en büyük siyasi hareketi şüphesiz I. Ve II. Dünya Savaşlarıdır…

II. Dünya Savaşı, 1 Eylül 1939 günü Nazi Alman kuvvetlerinin Polonya’ya girmesiyle başladı.

Kısaca II. Dünya savaşının başlamasına neden olan isim Hitler’di…

Hitler, tombaladan çıkmış bir lider değildi, biraz paranoyak, biraz şizofren ama bir devlet adamıydı. Milyonları peşinden sürükleyecek liderlik vasıfları olan bir megolaman idi…

Hitler’i iktidara getiren THULE adlı bir dernek’ti. Derneği 1919 yılında kuran isim Rodolf Von Sebottendorff isimli bir Alman’dı… Hayatı boyunca birçok takma isim kullanan Sebottendorff’un lakabı ise “esrarengiz baron” idi…

Baron Sebottendorff, en basit tabirle Nazi Alman Derin Devletini kuran isimdi. Üstelik Osmanlı Vatandaşı, mason ve Bektaşi idi… Üstelik tek parti dönemi Dışişleri Bakanlarından Numan Kemal Menemencioğlu’nun kuzeni Namık Kemal Menemencioğlu’nun sahibi olduğu Hermes Yayınları tarafından yayınlanan bir de kitap yazmıştı: “eski Türk Masonlarının Uygulamaları”…

Menemencioğlu ailesi’nin kökleri Jön Türklerin efsane ismi Namık Kemal Bey’e dayanır.

http://www.hermetics.org/Yayinlar8.html

1934 yılında Hitler ile ters düşünce “Hitler Gelmeden Önce” adlı bir kitap yazmış, Hitler için adeta “biz iktidara getirdik, biz adam yaptık” mesajı vermişti… Bu hareketi cezasız kalmadı: Hain olarak suçlandı ve idam edildi…
Sanmayın, resmi olarak idam edildi dendi ancak gizli yollardan Almanya’yı terk etmişti Baron…
Nereye mi kaçtı?

Çok sevdiği İstanbul’a tabi ki…

Hayatının bundan sonraki kısmını İstanbul’da geçiren Baron, Türkiye’deki yakın dostları tarafından korundu…
Kim miydi bu dostlar: Enver Paşa’nın kardeşi Nuri Killigil Paşa… Nuri Killigil, Gazi Paşa’nın vefatından sonra 1939 yılında Türkiye’ye geldi ve ticarete atıldı. Sütlüce’de kendi adını taşıyan bir silah fabrikası kurdu. II. Dünya Savaşında Alman Büyükelçisi Franz Von Papen ile birlikte Türkiye’yi Almanya’nın yanında savaşa sokmak için çok uğraştı ancak başarılı olamadı. Savaştan sonra ise Ortadoğu’daki gelişmelerle yakından ilgilendi ve Mısır’a illegal yollardan patlayıcı ve silah sattı:

Nuri Paşa’nın (Killigil) Mısır’da silah ve cephane siparişi (tabii ki, Yahudilere karşı kullanılmak üzere) aldıktan ve İstanbul’a dönüşünden iki gün sonra, Sütlüce’de bu işleri yapan fabrikanın infilak etmesi sırasında, çıkan yangının uçak mermilerinin bulunduğu depoya sirayet etmemesi ve İstanbul’u muhtemel bir felaketten kurtarmak için hayatını feda etmesi yanında yirmi yedi Türk öldü. Fabrikada çalışan otuz Yahudinin burunları bile kanamadı. Çünkü olay günü hiç birisi fabrikada değillerdi. (İsrail ve Siyonizm Kıskacında Türkiye, Cemal Anadol, s. 216)

Esrarengiz Baron’a yardım eden diğer bir Türk ise iş adamı Ahmet Veli Menger idi.

Mercedes’in Türkiye Disbritörü Mengerler Oto’nun sahibi Ahmet Veli Menger’in ortağı ise Has ailesinden Kadir Has idi… Birlikte Otomarsan’ı kurmuşlardı.

http://www.avm.com.tr/Content/S/4020?mid=4014

[1967 - Türkiye’ye monte edilmiş araç ithalatının kanunen yasaklanacağını öngören Ahmet Veli Menger, İstanbul’da otobüs ve kamyon imalatına başlamak için bir fabrika kurma yolundaki ilk adımlarını atar. Mercedes Benz firması ile 10 yıla varan görüşmeler sona erer ve Daimler Benz AG ve Has Otomotiv Ticaret ve Sanayi A.Ş. ortaklığı ile “Otomarsan Anonim Şirketi” kurulur. Türkiye'de bir ilk olarak Mercedes-Benz otobüslerinin imalatına başlanır.]

1891 Sibirya doğumlu, ünlü Alman Bosch ve Mercedes (Daimler Benz) markalarının Türkiye Distribütörü ve Mengerler Oto’nun sahibi iş adamı Ahmet Veli Menger’in dünürü Ayşe Hayriye İmre, Talu ailesinden Erdem Talu’nun eşi Betül Talu’nun teyzesiydi. Jön Türklerden Recaizade Mahmut Ekrem Efendi’ye dayanan Talu Ailesinin fertleri, Sosyalist ve sol görüşlü olarak bilinir…

Esrarengiz Baron’a Türkiye’den yardım eden diğer bir isimde iş adamı Remzi Denker idi. Remzi Denker, araştırmacı yazar Halid Özkul Bey’in dayısıdır…

Esrarengiz Baron, 1945 yılında, bilinmeyen bir sebeple, İstanbul’da boğaza atlayarak intihar ediyor, resmi kaynaklara göre…

Sanmayın, bu da yalandır…

Gerçekte Baron, Nazi Almanya’sının mağlup olmasının ardından, yeni bir misyon için ikinci kez öldürülerek yer altına inmişti…

Söz konusu faaliyetler, Komünizmle Mücadele edecek sosyo-kültürel faaliyetlerdi… Yani Kontrgerilla’nn sivil ayağı…
Bu iş için Manevi Cihazlanma Cemiyeti Kurulmuştu… Esrarengiz Baron, hem bu cemiyete çalışacaktı, hem de bu cemiyet tarafından saklanacaktı…

Baron kadar esrarengiz olan bu dernek 1929 yılında ABD’de Moral Re Armament (MRA) adıyla kurulmuştu…
MRA’nın Türkiye örgütlenmesi, ayrı bir yazı konusudur ancak birkaç isim verelim: İstanbul Valisi Fahreddin Kerim Gökay, Mardin ailesinden Ömer Fevzi Mardin, gazeteci Ahmet Emin Yalman, Fener Rum Patriği Athegonaras, Nazım Hikmet’in üvey kardeşi Melda Kalyoncu’nun kuzeni Turgut Sunalp Paşa…

İlginçtir, bu isimlerin hepsi o yıllarda, AB’nin temeli olan Tek Dünya Federasyonu fikrini ve İlahi kökenli üç dinin birleştirilmesini, yani dinler arası dialog’u savunmuştu…

Sonuç olarak Baron’un Türkiye’deki faaliyetleri ve ne zaman öldüğü bilinmemektedir.

1945 yılından sonra Baron hakkında bilinen tek şey, 1956'da İsrail'in Mısır'ı işgal etmesinden 6 ay sonra Adana'ya üç Alman vatandaşının geldiği ve bu kişilerden birinin adı Rudolf Freiherr von Sebottendorff olduğu gerçeğiydi…

Selam ve Dua ile…

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.