Ülke Bölünsün İstiyorum; Yandaş, Yalaka ve Yavşaklar Bir Tarafa Onurlu, Şerefli, Üreten Emekçiler ve "Vatansever" İnsanlar Bir Tarafa... - Can Yücel
Bu söz şair Can Yücel'e aittir... Çok güzel, tek parti dönemi Milli Eğitim Bakanlarından Hasan Ali Yücel'in oğlu şair Can Yücel'e yakışan bir söz... Acaba babası yaşasaydı hangi tarafta olurdu Can Yücel'in mesele burda... O zaman bugünkü masalımızın konusu Hasan Ali Yücel olsun da, yeni kuşaklar bu sahte kahamanı tanısınlar, bilsinler...
27 yıllıık tek parti zulüm ve şekavet devri Milli Eğitim Bakanlarından ve Komünist ocağı Köy Enstitüleri kurucularından Hasan Ali Yücel, bizim devlet tarihimizde Mustafa Reşit Paşa, Ali Paşa, Fuat Paşa ve Mithat Paşa'nın ilk 4 halkasını oluşturduğu sahte kahramanlar zincirinin Cumhuriyet ve tek parti dönemindeki altın halkalarından biridir.
Önce müşarünileyh şahsın, cumhuriyetin banisi için yazdığı şiir:
Türkü ölümden
Odur kurtaran.
Odur Yeniden
Türklüğü kuran
Yaptığı ordu,
Düşmanı kovdu.
Ulusu, yurdu
Odur yaratan.
Türkün Dileği
Onun Ereği
Yüce yüreği
Türklüğe vatan.
Bu memleketi
Cumhuriyeti.
Canı ile etti
Bize armağan
Atamızsın sen.
Adımız senden.
Yürü izinden
Sana inanan.
Ülkün yürüsün.
Türklük büyüsün.
Sen Atatürk'sün
Ey yüce başkan!
İşte Hasan Ali Yücel budur...
Ve Güzel bir Masal:
Atatürk ve beraberindekiler gezinin ikinci durağı olan Sivas’a 20 Kasım günü ulaşırlar. O akşam Vali Konağı’nda verilen ziyafette dönemin Maarif Vekili Hasan Âli Yücel ile Mustafa Kemal Paşa arasında ilginç bir konuşma geçer. Hasan Âli Yücel’in o yıllarda liselerde okutulan Mantık kitabının yazarı olduğunu bilen Atatürk, Hasan Âli’ye sorar:
“-Hasan Âli Beyefendi; siz felsefe okumuşsunuz, okutmuşsunuz. Elbette ki sıfırın ne olduğunu bilirsiniz. Bize “sıfır”ı tarif eder misiniz?
-Efendimiz; sıfır hayatla ademin (yokluk), varlıkla yokluğun…
-Anlamadım; hayat ebedî ise adem ebedî değil mi?
-Şüphesiz efendim; hayatın ebediyetinde...
-Hayır, ben size “sıfır”ı soruyorum. Sıfır adem demek midir? Sıfırla yokluk arasında ne fark vardır?
-Efendimiz; birisi yani sıfır, yaşanmış bir şeyin yokluğudur. Hâlbuki...
-Tuhaf şey, şu saat varken biraz sonra cebime sokarsam sıfır mı olur? Hayatı nasıl tasavvur ediyorsunuz?
-Efendimiz, sıfır yok demektir.
-Güzel... Bu yok olan şey bir rakamın önüne, sağına geçince onu on misli yükseltiyor. Bu nasıl olur?”
Hasan Âli, Mustafa Kemal Paşa’nın soruları karşısında sonunda pes eder ve zekâsını kullanarak o ünlü yanıtı verir:
“-Efendim, daima arkanızda ve solunuzdayım. Sıfır, işte efendimizin solunda olan bendenizim.” (Atatürk’le Üç Ay ve 1930’dan Sonra Türkiye, s. 34-35)
İşte Hasan Ali Yücel... Yani kendi ifadesiyle sıfır...
II.Dünya Savaşı döneminde, başta Almanya'nın baskısıyla 12 Kasım 1942 tarihinde, başbakan Şükrü Saraçoğlu'nun önderliğinde Varlık Vergisi Kanunu Kabul edildi. Bu kanunla, Türkiye'de, vergi matrahında (D) harfiyle simgelenen dönmeler, yani sabetaycılar fevkalade zengin oldular. Kanun teklifi yapan Hükümet üyeleri arasında Hasan Ali Yücel de vardı. Varlık Vergisiine yakalanan diğer ünlüler için Silisile: Sevi'nin Gizli Kurmayları adlı çalışmama bakabilirsiniz...
Geçelim...
1826'da yeniçeriliğin kaldırılışının ardından, bektaşi ocakları da yasaklandı. Böylece Kripto Yahudiler, Mevlevilik, Rufailik, nakşilik, Arusilik gibi tarikatlara sızdılar. Dönmelerin sızdığı tarikatların kollarından biri de Mevlevilik ve Yenikapı Mevlevihanesiydi... Hasan Ali Yücel’in babası Ali Rıza Efendi, annesi Neyyire Hanım, anneannesi Ayşe Hanım, Yenikapı Mevlevihanesi Postnişini Osman Selahaddin Dede’nin müritleriydiler. Osman Dede'nin en önemli müritlerinden biri de Mason Mithat Paşa idi. Hem cumhuriyetin kurucu liderinin yanında "ben sizin yanınızda sıfırım" diyen, aynı dönemde tarikat ve tekkelerin kapatılmasına taraftar olan ve aynı zamanda ailece tarikat mensubu olan ikiyüzlülük abidesi Hasan Ail Yücel...
İşte Hasan Ali Yücel budur...
Hasan Ali Yücel’in babası Ali Rıza Efendi, annesi Neyyire Hanım, anneannesi Ayşe Hanım’ın müridi olduğu Osman Selahaddin Dede, 1887 yılında vefat edince yerine oğlu Mahmut Celaleddin Efendi geçti. Mahmut Celaleddin Efendi de vefat edince yerine oğlu Abdülbaki (Baykara) Efendi geçti. Onun tanınmış müritlerinden biri de, Gazi Paşa’nın
-sözde- cenaze namazını kıldıran, Hasan Ali Yücel’in Mevlevihaneden arkadaşı ve hocası, Hasan Ali Yücel ile beraber Kurân’ın Türkçe resmi ibadet dili yapma çalışmaları yapan, 1942-1947 yılları arasında Diyanet İşleri Başkanlığı yapan ibrani asıllı Diyanet İşleri başkanı Şerafettin Yaltkaya idi.
İşte Hasan Ali...
Hasan Ali Yücel ve ailesinin intisap ettiği Osman Selahaddin Dede'nin "el" verdiği diğer bir ünlü isimde Sütlüce Sadi Baba Tekkesi'nin son postnişini Mehmet Elifi Efendi... Bu tekke ile Koç'ların ilişkisi ve tekke ile akrabalık bağları (Sedes, Sertoğlu, Yetkin, Öztrak, Tanman vs.), Koç ailesiyle ilgili olarak yazdığımız yazı dizisinde mevcuttur, oradan okuyabilirsiniz...
"Ülke Bölünsün İstiyorum; Yandaş,'' Yalaka'' ve Yavşaklar Bir Tarafa Onurlu, Şerefli, Üreten Emekçiler ve Vatansever İnsanlar Bir Tarafa..." Diyen şair Can Yücel'in babası Hasan Ali Yücel, ailesi ve çevresi...
Evet, bir gün bu ülke bölünecek Can Yücel'in dediği gibi ama onun ve babasının hangi tarafta olduğunu da bu millet ve tarih karar verecek...
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.