ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Kanuni Döneminde Sarayda Kurulan Yahudi Lobisi

fatih şahintürk

29 Temmuz 2013 Pazartesi 21:16
  • A
  • A

Türk Televizyonları dizi tarihinde başından beri takip ettiğim iki dizi olmuştur: Kurtlar Vadisi ve Behzat Ç... Vadiyi, artık eski tadından uzaklaştığı için izlemiyorum... Fenomen Dizi Behzat Ç'de iktidar muhalefeti mesajlarıyla, kendi sonunu hazırladı ve yayından kaldırıldı. Yani, beni televizyona kitleyecek hiçbir şey kalmadı.

Arkadaş tavsiyesiyle birkaç dizi izleme girişimim oldu ancak onlarında sonunu getiremedim ve onlarda akim kaldı.

En son bir arkadaşımın tavsiyesiyle Muhteşem Yüzyıl izleme girişimim olmuştu. Tevafuk, izlediğim ilk bölümünde Pargalı (önce Makbul daha Maktul) İbrahim Paşa, kemanla, İtalyan besteci ve keman virtüözü Vivaldi eseri çalıyordu. Heyhat, o dönemde Vivaldi daha hayatta bile değildi...
Pargalı'nın doğum ve ölüm tarihi 1493-1536... Vivaldi'nin 1678-1741...

"Doğmamış çocuğa don biçmek" deyimini duymuştum da "doğmamış müzisyenin bestesini icra etmek" ilkti...

Buna tarih disiplininde "Anakronik Sapma" deniyor ve ben Soner Yalçın'dan öğrenmiştim...

Soner Yalçın'da Efendi-2 adlı eserinde Aziz Mahmud Hüdai Hazretlerini üstü kapalı Sabetaycı saymıştı...

Aziz Mahmud Hüdai Hazretlerinin doğum ve ölüm tarihi (1541-1628),
Sabetay Sevi'nin doğum ve ölüm tarihi (1626-1676) gibi... Yani Aziz Mahmud Hüdayi, Sabetay Sevi henüz 2 yaşındayken, ondaki cevheri görmüş olacakki, sabetay sevi inananı oluvermişti!

Yalçın Küçük Hoca'nın ünlü ve sadık talebesi Soner Yalçın'ın Beyaz Türkleri konu alan çalışması Efendi-1 ve Efendi-2'de tarihi hata o kadar çok ki, sadece düzeltme ve şerh etmek için 3 cilt kitap yazmak gerekir. Ben Silsile: Sevi'nin Gizli Kurmayları adını verdiğim çalışmamda, mümkün olduğu kadar bu hataları düzeltmeye çalıştım...

Ekranların yeni fenomen dizisi Muhteşem Yüzyılın Konsept Danışmanınında Erhan Afyoncu olduğunu duyunca, bu diziye de mesafeli yaklaşmak ihtiyacı hissettim. Erhan Afyoncu Hoca'nın tarihçiliğine sözümüz yoki ama yol arkadaşı, program dostu "popüler" tarihçi Murat Bardakçı, tarih konusunda her zaman bana itici gelmiştir. Malum, o da Soner Yalçın misalı, gazetecilkten tarihçiliğe yatay geçiş yapanlardan..

Ama bu yazının amacı, Muhteşem Yüzyıl falsifikasyonlarını deşifre etmek değil, Kanuni döneminin ikinci yarısında kurulan Osmanlı İmparatorluğundaki Yahudi Lobisi veya partisinin tarihini yazmaktır... Dizide, muhtemel, yanlışı gösterilmeden ben doğrusunu yazayım istedim...

Kanuni Sultan Süleyman'ın en büyük hatalarından biri de Mahi Devran Sultan'dan olan oğlu Mustafa'yı, gerçek adı Roxalane olan Hürrem Sultan ve Hürrem Sultan'ın Kanuni Sultan Süleyman'dan olan kızı Mihrimah Sultan'ın eşi de olan Rüstem Paşa ile kurduğu ittifaka uyarak onu öldürmesidir. Hürrem-Rüstem Lobisinin amacı, Hürrem'in oğlu Beyazid'ı Kanuni'den sonra taht'a çıkarmaktı. Ancak, Bayezid'de Kanuni'den önce ölünce, Kanuni'nin Hürrem'den diğer oğlu II.Selim üzerinde ittifak ettiler. Bu Lobinin diğer bir üyesi de Sokullu Mehmed Paşa idi.

Masal'ın başlangıç tarihi olarak Budin Seferi, 1541'i kabul edebiliriz. Kanuni dönemindeki Budin Seferinin sonunda şehrin anahtarını Kanuni'ye teslim eden Salamon oğlu Yasef (Nassi), Hürrem Sultan tarafından İstanbul'a davet ediliyor ve saraya yerleşiyor. Kanuni'nin mali işler danışmanı olacak kadar itibarlı, zengin ve vergiden muaf olan bu adam, Avrupa'da Katolik Venedikliler tarafından gördüğü zülümden sonra Venedik düşmanı olarak Osmanlı'ya sığınıyor. Arkasındaki isimler Hürrem, Rüstem ve Sokullu... Kanuni'nin ölümünden sonra'da aynı ekip tarafından II.Selim'in danışmanı oluyor.

Masal'da adı geçen ikinci isim, Ester Kira (Esther Handali) adlı kadındır ve Harem'in kiler sorumlusu olarak, Hürrem Sultan himayesinde saraya girmişti... Ancak kaynaklar, Venedik casusu olduğu konusunda hemfikirdir. Ayrıca, 1590 yılında Sipahiler tarafından parçalanarak öldürüldüğüne göre, çok servet sahibi olduğuna kanaat getirebiliriz.

Ölümünden sonra serveti müsadere edildi.

Masal'da geçen üçüncü isim, Yasef Nassi'nin Halası ve Kayınvalidesi, Donna Gracia Nassi'dir. 1558 yılında, zengin kocasının serveti üzerine kalan bu kadın, Avrupa'nın engisizyon zülmünden kaçarak İstanbul'a geliyor ve kızı Reyna'nın eşi ve yeğeni Yasef Nassi ile işbirliği yaparak birçok servet sahibi olmaya devam ediyor.

1541 ve Kanuni'nin ölüm tarihi olan 1566 yılına kadar bu lobinin, yeniçeri ağalarıyla el ele vererek, bir nevi Yeniçeri Ağaları - Devşirme Paşalar -Yahudi kadınlar'dan oluşan bir Lobi kurduğunu ve Osmanlı mali sistemini ele geçirdiğini kabul edebiliriz.

1566 yılında, II.Selim'in, Hürrem Sultan'ın oğlu olarak padişah olmasıyla, süreç el değiştirerek devam etmiştir. Bu dönemde, 1558 yılında ölen Hürrem Sultan'ın misyonu, gelini yani II.Selim'in eşi Nurbanu Sultan (Olivia Venier Baffo) adlı başka bir Yahudiyle devam ettirilmiştir. Ayrıca Sokullu Mehmed Paşa, Nurbanu Sultan'ın kızı İsmihan Sultan ile evlendirilmişti, böylece Sokullu Mehmed Paşa, II.Selim'in damadı olmuştur.

1561 yılında ölen Rüstem Paşa'nın kardeşi Cıgalzade (Cağaloğlu) Sinanüddin Yusuf Paşa, 1550-1553 yılları arasından Kaptan-ı Derya olan Sinan Paşa'dır ve Osmanlı Deniz Kuvvetleri Sancağına 6 köşeli yıldız koydurması anlamlıdır.

Kanuni’nin 1550-1553 yılları arasında göreve getirdiği Osmanlı donanmasının Kaptan-ı Derya'sı Sinanüddin Yusuf Paşa, Damat Rüstem Paşa’nında kardeşiydi. Sicil-i Osmani, Başbakanlık Osmanlı Arşivleri, Kültür Bakanlığı ve Toplumsal Tarih Vakfı, İstanbul 1996, Cilt. 5, s. 1515.

O halde Rüstem Paşa'yı da Yahudi saymamız yerindedir ve boşluk bırakmamaktadır... Hürrem Sultan, sadece oğlu Selim'i değil, kızı Mihrimah'ı da Yahudilerle evlendirmiştir...

II.Selim'in iktidarının ilk yıllarında Hala-Yeğen Nassi'ler'in, başarısız bir Tiberya Projesi var ki, Siyonizm'in öncüsü sayabiliriz. Ancak başarısız olan bu girişimden sonra 1570 yılında bir Kıbrıs'ın Fethi var ki, Lobi'nin ikiye bölünmesine neden olmuştur. Nassi, bu seferden sonra Kıbrıs Kralı olarak anılmaya başlanmıştır..

Nassi'ler ısrarla Kıbrıs'ın fethedilmesini isterken, Sokulllu Mehmed ise şiddetle karşı çıkmıştır. Şüphesiz, Kıbrıs'ın Siyonist sınırlar içinde yer alması buna en büyük gerekçe olmaktadır. Yada meşhur Kıbrıs Şaraplarının, Nassi'ler eliyle Avrupa'ya pazarlanması, çok kapitalizmi çağrıştırsa da, Kıbrıs, bize çok pahalıya mal olmuştur. Kıbrıs'yan sonra Nassiler, Şarap ticaretiyle servetlerine servet katmıştır.

Yasef Nassi'nin bu harekatı, 1571, İnebahtı Bozgununa neden olmuştur. Bize pahalıya mal olduğunu hatırlatmak yerindedir.

1574 yılında, II.Selim'in ölümü üzerine, oğlu III.Murad yeni padişahtır. III.Murad, II.Selim ve Nurbanu Sultan'ın oğluydu. Çiftin kızları İsmihan Sultan ise Sokullu'nun eşiydi.

Dolayısıyla III.Murad iktidarı, Sokullu Lobisinin iktidarı diyebiliriz. III.Murad'ın eşi de başka bir Yahudi Safiye Sultan idi.

Sokullu Mehmed Paşa, bu olaylardan sonra, Venedik tarafında yer alarak, karşı lobi oluşturmuştur. Sokullu Mehmed'in Venedik'ten 1572 yılında getirdiği Salamon Ben Eşkenazi, Sokullu'nun danışmanı olarak III.Murad döneminde misyonu devam ettiriyor. Diğer tarafta ise, Nassi'nin 1579 yılında ölümünden sonra akrabası Salamon Ben Yaeş'te Sultan III.murad'a yakın diğer isimdir. Sonuç olarak, III.Murad dönemi (1574-1595) Yahudi Lobisinin güçlü olduğu dönem olarak devam etmektedir.

1570 Kıbrıs Harekatı gibi, ikinci büyük hata 1577 Polonya Seferidir. Polonya (Lehistan), Yahudi nüfusunun çok fazla olduğu bir yer olarak bilinmektedir. Yine bu dönemde Osmanlı-İran Savaşları ve İngilizlere verilen ilk ahitname dikkat çekmektedir. Bu dönemde Salamon Ben Eşkenazi'nin çabalarıyla sadrazamlığa getirilen Ferhad Paşa dönemin dikkat çeken diğer ismidir.

1595'te Sultan Murad'ın ölümü üzerine, yeni Sultan III.Mehmed (1595-1614), ilk iş olarak sadrazam Ferhad Paşa idam etti. Celali isyanları bu döneme ratlar. Celali isyanları yeniçeri isyanları değil, aksine İstanbul'daki Yeniçeri saltanatına karşı yapılmış bir isyandı. Celali isyanlarını bastırmakla görevli kişi ise Mehmed Paşa idi ve Sinan Paşa'nın oğluydu. Tarihçiler Mehmed Paşa için "Muhannes ibni muhannes", (kahpe oğlu kahpe) derler...

Bu süreç, Osmanlı yıkılışına kadar devam etmiştir...

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.