ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Kaya Çilingiroğlu'nun Örümcek Ağları

fatih şahintürk

10 Temmuz 2014 Perşembe 19:43
  • A
  • A

Semavi kökenli üç büyük dinin ortak noktalarından (belki de en belirgin noktası) biri de Kıyamet ve Mehdiyet inancıdır.

İbrani inancına göre, Armegedon Savaşını kazanılacak ve yeniden Büyük Süleyman Krallığını kurulacaktır. Siyonist İbrani inancına göre bu olay, Mehdi gelince olacaktır.

Hristiyan inancına göre, Mesih Hz. İsa gelecek ve Hristiyanların başına geçecektir… Ve kafirlerle savaşıp kazanacaktır.

İslam inancına göre, Mehdi (As) gelecek, Deccal ile mücadele edecek, Hz. İsa yeryüzüne inecek, Mehdi (As) görevi Hz. İsa’ya devredecek, Şirke bulaşmamış Müslüman İseviler Müslümanlarla birleşip Hz. İsa liderliğinde Deccal (Anti-Christ) ve Yahudilere karşı galip gelecek, ondan sonra da kıyamet kopacaktır…

Burada iki dikkat çeken iki husus var: Birincisi, bizim inancımızda Deccal dediğimiz karakterin İsrailoğulları için kurtarıcı Mehdi’ye tekabül etmesi… (Not: Rivayet edilen hadislerde Deccal’in en büyük belirtisi alnında Arapça Kef, Fe ve Ra harflerinin bulunması yani alnında “kafir” yazması… Siyonist İbranilerin beklediği Mehdi’nin en büyük özelliği ise alnında kutsal olarak kabul ettikleri kurumun baş harflerinin (CFR- Council Of Foreign Relations- Dış İlişkiler Konseyi) yazılı olmasıdır… CFR ile KFR arasındaki benzerlik ilginç…)

http://www.cfr.org/

http://turktarihivegercekler.blogcu.com/deccal-in-yecuc-ve-mecuc-ile-olan-iliskisi/19280989

İkinci husus, İbrani asıllı WASP kökenli Protestanlarıın yarı uhrevi, yari dünyevi ideolojisi olan Evangelizm’in toplumu Deccaliyet fikrine hazırlama çalışmalarıdır… Diğer bir deyişle, İbrani inancına göre, “Mesih” (onlara göre Mesih, aslında Deccal), çok günah olan bir ortamda gelecek… Bunun için Mesihin geliş sürecini hızlandırmak için bütün heterodoks günahların yeryüzünü doldurması gerekir ki, Mesih gelsin bu durumdan bütün İbranileri kurtarsın ve Hz. Süleyman Krallığı kurulsun…

İşte bu misyonu ABD’de NEO-CON’larında çekirdeği olan Evangelistler (Yahudileşmiş Siyonist Hristiyanlar-CFR’yi idare eden 13 Yahudi’nin de inancı) yapıyor… Toplumda ne kadar uç noktada temsil edilen günah varsa (Porno, Eşcinsellik, Nekrofili, Ensest İlişkiler, Kumar, İçki, satanizm, seküler felsefeler, paganizm, büyücülük vs… ) bu kesim tarafından idare ve finanse ediliyor...

Kısaca günah seviyesinin artırılarak Deccal’in geliş sürecini hızlandırma diyebiliriz… Çünkü bu ortamın oluştuğu Sosyal Cemiyet, Deccal’in gelişi için ön şarttır…

Tabi bu durumun oluşması için ilk bozulması gereken kurum ailedir… Boşanma oranlarının bu kadar artmasının, AB’de en çok satılan hapların Doğum Kontrol Hapları olmasının ve ABD’de en çok kazanan Jinekolog ve Kürtaj doktorlarının bir de bu açıdan değerlendirilmesi gerekir…

Tabi, Türkiye’de de bu fikriyatın sistemli bir biçimde yaygınlaştırılmaya çalışıldığını da söylemem gerekir...

Özellikle kimin eli kimin cebinde belli olmayan Pembe diziler, aşk, entrika, ihanet üçgeninde gelişen dizilere ve magazin programlarına bir de bu gözle bakmak gerekir...

Özellikle bayanların ve çocukların yoğun bir ilgi duyduğu müzik kliplerinde, filmlerde ve dizilerde “Sex” kurumunun merkeze alan subliminal mesajlar, hiç eksik kalmıyor… Bunun en tipik örneğini yakın zamanda medyada gördük...

http://www.internethaber.com/unlu-dizide-olay-sex-skandali-izleyin-695467h.htm

Türkiye de Deccaliyet fikrine esas olan bu günahı sıradanlaştırma ve yaygınlaştırma misyonunu, benim tabirimle, Türk Evangelistler yapıyor.

Kim mi bunlar?

Posta Gazetesinin ikinci sayfasındaki Beyaz Türkler ailelerin cemiyet yaşamlarına bakabilirsiniz… İzlerini göreceksiniz...

Günü geçmiyor, biri, biriyle evleniyor ve çok geçmeden boşanıyor… Aralarındaki evlilikler adeta süreli bir beraberliği andırıyor… Öyle ki, evlendikleri gün, ne zaman boşanacaklar söylentileri çıkıyor, kesin boşanacakları tahmin ediliyor çünkü… Tek gecelik birliktelik bile bu kesimin sık kullandığı bir tabirdir.

Son zamanlarda cemiyet hayatındaki ünlülerin, mankenlerin, jet sosyetenin, sanatçıların ne kadar sık evlenip boşandıklarını bir gözden geçirin…

“Eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz” sözü hikmetince, bu kesimin mensupları, genç yaştan itibaren bu tarzı hayat, hayatları boyunca devam ediyor hayat felsefeleriyle bilerek veya bilmeyerek Deccaliyet fikrini hızlandırıyorlar…

http://www.internethaber.com/fakirler-olsun-diyen-melda-saf-taksimdeki-insanlar-varos,-pis-video-galerisi-84522.htm

Bugün haber sitelerini takip edenler, bu boşanma haberlerine bir yenisi daha eklendiğini gördü…

Hülya Avşar’ın ex-Kocası Kaya Çilingiroğlu, 5 yıllık eşi Feraye Tanyolaç’tan boşandığı haberi, bugün medyada yer aldı…

http://www.internethaber.com/kaya-cilingiroglu-ve-feraye-tanyolac-bosandi-foto-galerisi-34688-p1.htm

Hülya Avşar’ın, Ulya Avisar, etnik kökleri konusunda Yalçın Küçük ve Benim tespitlerim, daha önce sosyal medyada yer almıştı…

http://www.yazete.com/genc-kalemler/fatih-sahinturk/hulya-avsar-ver-sus-ayse-arman/2536/

Bu çiftin, Kaya Çilingiroğlu ve Hülya Avşar, evliyken birbirlerini defalarca aldattığını, boşandıktan sonra da defalarca evlenip boşanacağını tahmin edebiliriz… Aile kurumunun yıkılması gerekiyor… Şarttır...

Kaya Çilingiroğlu’nun endogik bağları, ilk defa bu yazıda deşifredir…

Elbette Silsile: Sevi’nin Gizli Kurmayları’nın yeni baskısında olacak…

Şimdi Paylaşıyorum:

a) Kaya Çiligiroğlu, aynı adı taşıyan Prof.Dr. Kaya Çilingiroğlu’nun oğludur.
b) Zinnur Taneri, oğul Kaya Çilingiroğlu’nun teyzesidir.
c) Zinnur Taneri, Uğur Birand ile evlidir. Yani Uğur Birand, Kaya Çilingiroğlu’nun eniştesidir.
d) Uğur Birand’ın dedesi, İnegöllüzade Hacı Saffet Eriş’tir.
e) İnegöllüzade Hacı Saffet Eriş, 3.Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın eşi Reşide Bayar’ın amcasıdır…

http://www.aksiyon.com.tr/aksiyon/newsDetail_openPrintPage.action?newsId=8047

Silsile’den uzun bir alıntı ile yazımı bitiriyorum:

22 Mayıs 1950 tarihinde, Bursa Alliance Israelit Universalle mezunu, devrim yıllarında Ay-Yıldızlı Türk Bayrağını gericiliğin ve şarklılığın sembolü olarak gören ve Halk Fırkasının altı Ok’unu devletin resmi bayrağı yapmak isteyen ve “Atatürk’ü sevmek milli bir ibadettir” diyecek kadar Kemalist olan, Türkiye İş Bankası kurucularından ve hissedarlarından ve ilk genel müdürü olan, Papa 23. Roncalli’nin yakın dostu Mahmut Celal Bayar, Türkiye Cumhuriyeti üçüncü Cumhurbaşkanı oldu.

Aynı gün Adnan Menderes Başkanlığında I.Menderes Hükümeti kuruldu.

Türkiye İş Bankası, Milli Mücadele döneminde Hindistanlı Müslümanların Gazi Paşa’ya gönderdikleri 250 Bin lira yardım ile kurulmuştu.
Tanınmış Kurucu ve Hissedarlarından bazıları şunlardı: Siirt Milletvekili Mahmut (Soydan), Gazi Paşa’nın eşi Latife Hanım’ın babası Uşakizade Muammer Bey, Trabzon Mebusu Hasan (Saka), Kavalalı İbrahim Paşa’nın oğlu Hüseyin Bey, İnegöllüzade Refet Efendi, İzmir Valisi Rahmi Bey, Gazi Paşa’nın yaverlerinden Salih Bozok, Cumhuriyet Gazetesinin kurucusu Yunus Nadi, Tesal’ların dünürü Nuri Conker, Altemur Kılıç’ın babası Gaziantep Milletvekili Kılıç Ali… Kılıç Ali ölünce ortaklık oğlu Altemur Kılıç’a geçti.

Türkiye İş Bankasının hissedarı ve ilk genel müdürü Celal Bayar, kuruculardan İnegöllüzade Refet Efendi’nin damadıydı.

İnegöllüzade Refet Efendi’nin yeğeni Hacı Muammer Eriş de Celal Bayar’dan sonra bankanın genel müdürü olmuştu. Aynı zamanda CHP Ankara (1935-1950) milletvekili olan Hacı Muammer Eriş’in kız kardeşi Mukaddes Eriş, Mehmet Süheyp Türe evliydi. Bursa Mevlevi Şeyhi Şemseddin Efendi’nin damadı olan Mehmet Süheyp Türe, Ali Kemal Bey’i linç ettiren Sakallı Nurettin (Konyar) Paşa’nın bacanağıydı. Mehmet Süheyp Türe’nin dünürü Abdülbaki Baykara da Yenikapı Mevlevihanesi Şeyhiydi.

Selam ve Dua İle…

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.