Tan Baskını, birilerinin iddia ettiği gibi, gerici ve faşist bir ayaklanma değildir. Cumhuriyet Halk Fırkası genel başkanı İnönü tarafından tezgahlanan bir harekettir. Amacı da, Demokrat Partinin Sol Sosyalist damarını kesmektir. Ve başarılı da olmuştur.
Nasıl mı? Anlatalım:
Yıl 1945... 6 Yıl sürmüş olan büyük vahşet ve zulüm numunesi II.Dünya Savaşının ardından İsmet Paşa, savaştan bitmiş ve yok olmuş Avrupa tarafından korunamayacağını anlamış olarak, devletin bekası için, ortaya çıkan iki süper gücün (ABD ve Sovyet Rusya) birinin kanatları altına girmeyi tercih etmek zorunda kalmıştı... Çok düşündü ve kararını verdi: Kurulacak olan yeni dünyada Türkiye, ABD'nin yanında yer alacaktı ve bu devletin müttefiği olacaktı. ABD ile bir takım gizli ve açık antlaşmalar yapıldı. Bunların içinde çok partili hayata geçiş sözü de vardi. Ancak İsmet Paşa, Terakkiperver ve Serbest Fırka tecrübelerini yaşamış biri olarak, bundan çok ürkmüş bulunuyordu. Özellikle kurulacak olan partilerin belli ideolojiler ve bazı kişiler güdümüne girmesi, yıllardır nakış nakış işlenen kemalist inkilapları bir çırpıda yok edebilir, devlet ifrat ve tefrit noktalarına saparak bekasını tehlikeye atabilirdi...
İsmet Paşa, bu sıkıntılardan kurtulmak için birçok tedbire başvurmak zorunda kaldı. Bunlardan ilki, bugün Kırmızı Kitap adıyla bilinen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi idi. Yakın arkadaşı ve Genel Kurmay Başkanı Kazım Orbay'ı (Kazım Orbay'ın eşi de Enver Paşa'nın kız kardeşi Mediha Hanım idi) çağırarak kırmızı kitabı teslim etti. Söz konusu kitapta devletin kırmızı çizgileri, mihveri, duruşu ve görüşü anlatılıyor, hangi parti iktidara gelirse gelsin, ona bağlı kalmayı taahhüt ediyor, aksi halde Askerin müdahale hakkını meşru görüyordu. Bugünlere kadar devam eden ve Ergenekoncularında arkasına sığındığı yasal mevzuatın temeli işte bu sözkonusu MGSB adlı Kırmızı Kitaptır.
İkinci bir önlem olarak, tanıdık ve güvendik arkadaşlarına parti kurması için salık veriyordu. Bunlardan biri de Celal Bayar idi. Zaten Gazi Paşa vefat ettiğinde çoktandır Heybeliada'da istirahate çıkmış olan İsmet Paşa'yı ordan alıp Çankaya'ya çıkaran da Celal Bayar değil miydi? Celal Bayar ve üç arkadaşı, İsmet Paşa'nın sinyaliyle 4'lü takrir vererek partiden ayrıldılar ve yeni parti kurmak için kolları sıvadılar.
İsmet Paşa'nın diğer bir tedbiri de, irili ufaklı birçok parti kurdurup, oyların bölünmesini sağlamak ve böylece herhangi bir tek parti iktidarını engellemekti. Bu amaçla Demokrat Parti'den önce arkadaşı Nuri Demirağ (Bir önceki dönem AKP Sivas Milletvekili ve Karikatürist Salih Memecan'ın eşi Nursuna Memecan Demirağ, Nuri Demirağ'ın torunudur) tarafından Milli Kalkınma Partisi kuruldu. Milli Kalkınma Partisinin iki numarası da Nazım Hikmet'in teyzesi'nin kocası Samih Rıfat'ın kardeşi Cevat Rifat Atilhan idi. Ancak bu politika başarılı olamadı. Ancak, yıllardan beri CHP'ye birikmiş bir hınç ve nefretle, kısa sürede bütün Halk Fırkası düşmanları ve muhalifleri, Celal Bayar'ın etrafını sarmaya başladı. Bunların arasında Sabiha Zekeriya Sertel çifti ve Tevfik Rüştü Aras vardı. Tevfik Rüştü Aras, Gazi Paşa'nın has adamlarındandı ancak onun ölümüyle beraber partiden uzaklaştırılmıştı.
4'lü takriri verenlerden Celal Bayar, Adnan Menderes ve Fuar Köprülü, Sabiha Sertel ve Zekeriya Sertel çiftiyle anlaşarak haftalık bir dergi çıkaracaklardı. Bu derginin adı GÖRÜŞLER olacaktı. Görüşler, Tan gazetesinde Sabiha Sertel'in köşesinin adıydı. Dergi, Partinin yayın organı olacak ve onun tanıtımını yapacaktı...
Bunu duyan İsmet Paşa, küplere bindi... Yeni kurulacak partinin kendilerinden daha solda ve devrimde bir çizgi de olmasını asla istemiyordu. Hatta Sosyalist güdümde olmasını hiç istemiyordu. Celal Bayar'ı çağırarak hemen müdahale etti.
1 Aralık 1945 günü GÖRÜŞLER dergisinin ilk sayısı çıktı. Ancak Menderes Köprülü ve Bayar'ın yazıları ilk sayıya yetişememişti. İkinci sayı için söz verdiler....
2. Sayı hiç çıkmadı, çıkamadı...
4 Aralık günü, Bir grup üniversiteli genç, İstanbul Üniversitesinden yola çıkarak Tan Matbaasını tahrip ettiler ve kullanılmaz hale getirdiler. Bu olay, Gazetenin yayın hayatının sonu anlamına geliyordu.
Ertesi Gün Menderes, Köprülü ve Bayar, GÖRÜŞLER dergisi ile bir ilgilerinin olmadığını ve Kemalizm'den başka bir ideoloji ve görüş tanımadıklarını açıkladılar.
Maksat Hasıl olmuştu. Benzer bir şekilde Tevfik Rüştü Aras'ta kurulacak partiden uzaklaştırıldı.
Yaklaşık bir ay sonra, 7 Ocak 1946 tarihinde Demokrat Parti, İsmet Paşa'nın istediği şekilde, liberal ve Demokrat bir şekilde kuruldu. DP'nin kurucularından ve teorisyenlerinden biri de, basınımızın güzide çiçeği Emin Çölaşan'ın dedesi Refik Şevket İnce idi.
Tan Baskını hakkında geri kalanını Süleyman Demirel anlatsın...
Neden mi?
O gün o gençler arasında kendisi de vardı da ondan...
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.