Son haftaların en tartışılan konularından biride ’akil insanlar’. Bende bu konu hakkında bir şeyler yazmazsam vicdanen rahatsız olacaktım. Belki kimse dediklerimden bir şey anlamayacak ama sadece bir kişi bile anlasa benim için büyük başarıdır. Çünkü dinimizin de bize buyurduğu gibi bir insan dahi bizim için çok değerlidir. Bu edeple ve bu bakış açısıyla olaylara bakmaya çalışacağım. Fikirlerimiz herkesle aynı olacak diye bir şey yok. Ben sadece inandığım fikirlerimden bahsedeceğim. Katılanlar zaten beni çok iyi anlayacaktır.
Şimdi ne yapacak bu akil insanlar? Kimi temsil edecek? Bu sorulara cevap arayalım fakat ondan önce biraz bu süreçten bahsetmek istiyorum.
Bundan aylar önce başbakan ve çevresindekilerinin söyledikleri bizleri umutlandırmıştı. İdamın geri geleceğinden, dokunulmazlıkların kalkacağı söylenirken, bir anda ne oldu da böyle bir dönüş içerisine girdiler?
Süreci takip edenler bunlara zaten vakıftırlar. Bir de bu sürecin içinde ‘akil adamlar’ projesinden önce terörist başının mektubunda yer alan ifadeleri, milletimizin kendine dönüp sormaması beni şaşırtmıştı.
Terörist başının artık ‘Müslümanlık’ bizim ortak paydamız olsun çağrısında, milletimiz şunu kendine sormadı mı? 30.000 vatan evladının canına kıydığınızda, yüzlerce öğretmen ve sivil vatandaşları katlettiğinizde, neredeydi bizim ortak paydamız olan Müslümanlık?
O zaman anarşist veya benzeri bir şeye mi mensuptunuz da yeni mi Müslüman oldunuz? Sorusu aklıma geliyor.
Çanakkale’de beraber yan yana savaştık ibaresi de çok ilginçti. Beraber savaştık ama o zaman kürt kardeşlerimiz sizin gibi değildi. Onlar tek devlet, tek millet, tek bayrak, tek din fikrini benimsemişlerdi. Devletine başkaldırmıyorlardı. Şimdi kalkıp bunu ne yüzle söylersiniz, nasıl olurda bu cüreti gösterirsiniz. Hiçbir zaman pkk kürtlerin temsilcisi olamaz bunu ayırt etmemiz gerekir.
Milletimizin bu süreçte kendisine notlar çıkarması lazımdı. Çıkaranlar olmuştur, çıkarmayanlarda hala uyutulmaktadırlar. Bu süreçten sonra ‘akil adamlar’ projesi patlak verdi. Şimdi milletimizin burada da kendine sorması gerekir. Bu akil adamlar listesinde ki isimleri tanıması, bilmesi gerekir.
Mithat Sancar, Ali Bayramoğlu, Lale Mansur ve bu dördüncü yargı paketinde serbest bırakılan Lami Özgen’ i milletimiz tanıyor mu?
Ben milletimizden sadece bir şeye bağlı kalıp düşünmemesini, bir şeyi enine boyuna araştırıp ondan sonra bir fikir benimsemesini istiyorum. Bu ‘akil adamlar’ listesine bakıp yorum yapmak için, anlamak için filozof yahut başka bir şey olmamıza gerek yok. Birazcık basiretli insan bunu zaten anlayacaktır. Artık önümüze çekilen o perdeyi kaldırmanın zamanı gelmedi mi? Artık yapılan bu yanlışlara dur demenin, sana inandık ama sen yanlış şeyler yapıyorsun diye yiğit bir edayla söylemenin zamanı gelmedi mi?
Ben milletimin iradesine her zaman saygı duymuşumdur. Milletin iradesine karşı duranlara da karşıyımdır. Çünkü ben inanıyorum ki milletim bir gün gerçekleri görecektir ve anlayacaktır. Fakat millet olarak önemli bir sorunumuz iyi insanları kaybedişimizdir. O insanların ne anlattığını, tek derdinin vatanı-milleti olduğunu bilmeyişimizdir. Ardından keşke dinleseydik demek fayda etmiyor, bunun en büyük örneklerinden biride Şehit Muhsin Yazıcıoğlu’dur. Bu süreçte onun hayatta olmaması, 28 Şubat dönemindeki yaptığı dik duruşu kimsenin yapamayışı, akıllara Muhsin Yazıcıoğlu’nun şimdi neden olmadığını bence gözler önüne sürüyor. Şimdi herkes üstüne düşeni yapsın ve bu süreci iyi analiz etsin.
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.