SİLİFKE’DE ÜNİVERSİTELİ OLMAK
Merhabalar,ben Mersin’in Silifke ilçesi Taşucu Beldesi’nde okuyan bir öğrenciyim.
Öncelikle biraz Silifke’den bahsedelim.Yeşille mavinin buluştuğu müthiş bir Akdeniz şehri..
Doğal ortamı masmavi denizi ve her karışı tarih kokan her metrekaresinden tarih fışkıran bir kent Silifke..Girişinden itibaren sizi birçok tarihi kalıntı ve yapı karşılıyor.Masmavi Akdeniz’in ortasında ihtişamıyla sizi kendine hayran bırakan Kızkalesi’ni izlerken aklınızdan onunla ilgili birçok efsane geçiyor.Bütün yol boyunca müthiş deniz kokusunu içinize çekerken karşınıza gelen tarihi yapıların ve doğallığın seyir keyfini yaşıyor ve nihayet Silifke’ye ulaşıyorsunuz.Bu güzel şehirde birçok tarihi yapı karşılamaya devam ediyor sizi..
Tarihi Hükümet Konağı,Eski Roma’dan kalma köprü ve bunların içinde en önemli yere sahip olan Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde yer verdiği,içinde 23 burç,1 camii 60 ev bulunduğunu yazdığı ve yapımı Helenistik ve erken Roma dönemine uzanan Silifke Kalesi...
Ve burada Selçuk Üniversitesi’nin arkeolojik kazısı ile gizlenen kalıntıların bulunma çalışmaları ile karşılaşıyorsunuz..185 metrelik bir tepe ve oraya kurulmuş ve dimdik duran bir tarih ve buradan Göksu Nehri’nin kıvrılıp gidişini,üzerindeki şehrin iki yakasını bağlayan üç köprünün duruşunu,denizi ve eşsiz doğallığı saçlarınızı dağıtan rüzgar ve tertemiz hava eşliğinde izlemenin vermiş olduğu huzuru yaşıyorsunuz..Paha biçilemez bir duygu..
Gezmeye doyum olmayacak bu şehirde öğrenci olmak var birde.Silifke’de 2 Meslek Yüksekokulu bulunuyor.Biri Silifke’de bulunan Mersin Üniversitesi’ne bağlı olan Silifke Meslek Yüksekokulu..Diğeri ise,Silifke’ye 11 km. mesafede Taşucu Beldesi’nde kurulmuş,Selçuk Üniversitesi’ne bağlı olan Taşucu Meslek Yüksekokulu..Yani benim okulum.Öncelikle aklınıza şu soru gelebilir ‘Selçuk Üniversitesi’nin Mersin Silifke’de ne işi var ? ‘ bu sorunun cevabını Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Hakkı Gökbel veriyor ‘’Selçuklu Devleti Silifke’ye çok önem vermiş çünkü Silifke Selçuklu Devleti’nin Akdeniz’e açılan kapısıymış.’’Evet,bu yüzden Selçuk Üniversitesi’de bu güzel coğrafyaya önem vermiş ve öğrencilerine bu güzel doğayla buluşma fırsatı sunmuş.Tabi çoğu zaman Selçuk Üniversitesi’ne bağlı olduğu için burasını Konya zannederek tercih eden arkadaşlarımızı ve onların yaşadığı bu trajikomik olayı görmek olağan.Okulumuzda 8 bölüm bulunuyor ve şu sıralar öğrencilerde yaklaşan sınav telaşını görmek mümkün.Okul içerisinde her öğrencinin kendince oluşturduğu sosyal ortamı görebiliyoruz.Birde ders dışı faaliyetler var.Ders dışında bizlerin en çok yaptığı şey denize girmek,gezinmek,kafelerde toplanmak.Burası turistik bir belde olduğu için yapılan faaliyetler genellikle eğlenceye yönelik oluyor ve kişisel gelişim içinde fazla katkı yaptığı söylenemez.Buna yönelik fazla faaliyet bulunmadığı gibi bizler bu faaliyetleri gerçekleştirecek adımları atamıyor daha doğrusu atmıyoruz.Bu konuda bizlerde suçluyuz.Okulumuzun gerçekleştirdiği faaliyetler dışında bir organizasyon yapmıyor,birilerinin elimizden tutmasını bekliyoruz.En azından bundan sonra böyle olmamalı ve olmayacak.Kendimizin kişisel gelişimine katkıda bulunacak ve tecrübe sahibi olacağımız sosyo-kültürel faaliyetler için kolları sıvayıp sorumluluk alacağız.Bulduğumuz her fırsatı en iyi şekilde değerlendirip yolumuza devam edeceğiz..
Genç Gelecek Üniversite Konseyi’nin başlatmış olduğu bu projenin bizlerde olduğu gibi bütün öğrenci kardeşlerimizde de heyecan uyandıracağına inanıyor ve Allah’tan devamını diliyorum..
Yazıma son verirken,Çukurova’dan Silifke’ye kadar uzanan o geniş coğrafyanın Kilikya Ovası’nın sarı sıcağında kavrulmuş sevgi dolu yüreklerden tüm kardeşlerime selamlar gönderiyor ve muhabbetle kucaklıyorum..
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.