Bulunduğumuz yaşam şartlarının zorluğu malumdur. Ülkemizde eskiden köy nüfusları fazlayken şimdilerde ise köyde yaşayan insan sayısında çok büyük azalmalar oldu. Bunun başlıca nedeni halkımızın köylerde çekmiş oldukları geçim sıkıntısıdır. İnsanlar köyde çalışıyor ömrünü çürütüyor ancak karşılığını alamıyorlardı. Tarlada üretilen ürünler para etmiyor insanlar yoksulluk çekiyorlardı.

Önce Almanya çıktı insanların karşısına ve insanlar geçim derdine yüzlerce kilometre öteye gittiler. Sonra İstanbul çıktı ve aynı Almanya'da olduğu gibi bu sefer millet hep İstanbul'a göç etti. Sanayinin pisliğin huzursuzluğun içerisine...

Amaçları birkaç kuruş para kazanmaktı. Ailelerini rahatlığa erdirmek istiyorlardı. Peki sonucunda ne oldu ;
Pisliğin içerisinde yaşayan kimyasala maruz kalan milletimiz köylerinde aldıkları temiz gübre kokan havayı arar oldular.
O kadar zordu ki şehir yaşamı insanlar soğan ekmeğe razı duruma geldi.

Şehirde büyüyen çoluk çocuğun huyu suyu değişti. Eskiden lastik bulup giyemeyen kızlarımız 35 santim topuklu giyer hale gelmiş. Önceden bir çift ayakkabıya günlerce sevinen insanımız bu gün çamaşır makinesi bulaşık makinesi bilgisayar televizyon derken her geçen gün daha iyisini daha yenisini ister olmuştur. Her şey yalan oldu kültürler değişti eskiden komşuluklar vardı şimdi ise insanlar birbirlerine düşman gibi bakmaya başladılar selam vermez oldular. Teknoloji de bu işin tuzu biberi oldu herkesin bir facebook twitter adresi var ve insanlar dışarı çıkmıyor asosyal yetişiyor ikili ilişkilerden bihaber olarak yaşıyorlar.

O kadar kötü durumlara düştük bunun farkına varan devlet Ferdi Tayfur'a hadi gelin köyümüze geri dönelim Fadime'nin düğününde halay çekelim bile dedirtti ancak aklına gelmeyen bir şey vardı millet köyde ne iş yapacaktı nasıl karnını doyuracaktı. Şarkıya gerek yoktu köylünün yetiştirdiğine üç kuruş vereceğine yirmibeş kuruş verseydi millet o güzelim köyünü terkedermiydi. O güzelim havayı şehrin pisliğine değiştirirmiydi değiştirmezdi elbet.

Yıllarca yapılan yanlış uygulamalar yüzünden ülkede ne tarım kaldı ne hayvancılık anguslara muhtaç kaldık kaybeden yine sen oldun biz olduk...