Evet, bayram geldi çattı. Burada bir söz üzerinde durmak istiyorum.
"Ömrü ramazan olanın, ahireti bayram olur." (M.İslamoğlu)
Bir Müslüman bütün hayatını ramazan gibi geçirse, ahirette onu çok büyük bir sevinç bekler. Bunu biraz açalım;
Biz ramazan ayını oruçlu geçiriyoruz. Yani mideyi aç bırakıp ruhumuzu doyuruyoruz. Bir biçimde nefsimizden uzaklaşıp hakka yaklaşıyoruz. Yani manevi bir terbiye yapıyoruz. Bunun sonucunda ibadetler, zikirler, Kur’an okumaları çoğalıyor tabii. Fakat çoğu kesimde bu yapılan ibadetler (aslında hep yapılması gerekenler) ramazan bitince onlar da maalesef bitiyor. Yani sanki bunlar sadece ramazanda farz edilmiş, ramazan bitti mi onlarda biter, gibi bir algı hakim. İşte “ömrün ramazan” olması demek bütün ömrünü manevi terbiyeye alıp, ibadetleri her zaman yapıp, Allah’a her an yakın olmaya çalışmakla ve harama el uzatmamakla olur. Ve tabii en önemlisi, belki de en çok ihmal edilen, eksik bırakılan şey “KUR’AN”. Gerçek bir Müslüman Kur’an’ı hayatının merkezine almadıkça, kendi kul bilincinde bunu gündem yapmadıkça ne ibadeti tam yapabilir ne de ömrü ramazan olur. Kur’an gerçekten Müslüman cemaatinin çok eksik bıraktığı, Kur’an’ın tabiriyle “terk ettiği” bir ibadettir. (25/30). Bu hususta şunu da belirtmek gerekirse, Kur’an da, kadir suresinde “bu gece bin aydan daha hayırlıdır” buyruluyor. Yani Kur’an’ın indiği gece ortalama bir insan ömrü olan 80 küsür yıldan daha hayırlı. Bu sadece indiği gece için kullanılan bir ifade. Biraz düşünün, Kur’an indiği geceyi (bir insan ömrü) bin aydan daha hayırlı yapıyorsa; Bir Müslüman Kur’an’ı “Gönlüne” indirse onun hali ne olur. İşte “ahireti bayram olur.”
Ömrümüzü bir tarla gibi düşünebiliriz. Oradan yetişecek şeylerde ahiretteki kazançlarımız.” Ne ekersen onu biçersin” derler ya, gelin o tarlaya Kur’an’ı , namazı, zikri, helali vs. yani ramazanı ekelim de ahiretimiz bayram olsun…
Hayırlı bayramlar…