Ertesi gün sabah ilk iş Adem abinin yanına gidecektim. Bu suretle evden ayrıldım. Fırına vardığımda Ahmet abi ve bahsettiği amcaoğlu konuşuyorlardı.
"Selamın Aleyküm"
"ve Aleyküm Selam" dedi gülümseyerek. " Sana bahsettiğim Amca oğlum."
"Hoşgeldin kardeşim adım Mahir" dedi, esmer kavruk adam hiç kuzenine benzemiyordu. Boyu Adem abiye nazaran hayli kısaydı. Cevaben "Hoşbulduk ben Ali, memnun oldum abi" dedim.
Sanki beni kırk yıldır tanıyormuşçasına "Kardeşim malum bizde eleman sıkıntısı var ve sezonluk alımlar yapıp bu açığı kapatmak istiyoruz. Duyduk seninde ihtiyacın varmış işe. Faydalı olabilirsen alacağın ücret iyi. Aylık ikibin lira vereceğiz."dedi. Rakamı duyunca şaşırdım. Sanki şarşırdığımı sezdi ve bana " Şimdi diyeceksin ikibin lira iyi para..iş kolay... öyle değil; zorluğu ve zahmeti var. Bunu göze alıyorsan gel hemen başla operasyoncu olarak" dedi. Operasyon mu diye geçirdim içinden. Ne operasyonu bu ya anlamadım diyecek oldum ki sanki içimi okuyordu." Operasyon dediysem yanlış anlama şehirler arası kargo götür.."
"Tamam" dedim sözünü keserek. İçim biraz ferahlamıştı.Fakat yaptığım ayıp bir hareketti.
"Özür dilerim" dedim."Sözünüzü kestim"
"Estağfurullah kardeşim sorun değil" diye yanıtladı ama yüz ifadesi korkunç bir şekle bürünmüştü. Sanki öldürecekmiş gibi bir bakış attı. Kafasını yere eğdi ve güler yüzle başını tekrar kaldırdı.
" Tamam aslanım öğle yemeğini ye gel. Biraz avansla birlikte ilk nakliyatın için yola çıkarsın" dedi.
Fırından iki ekmek aldım. Eve doğru koştum. Elimi cebime sokarak anahtarı çıkardım ve anahtarı kapının kilidine sokup çevirdim. Kapıyı hızlı bir şekilde açık sert bir şekilde kapıyı kapattım.öğle yemeği için buzdolabının kapağını açtım ve akşamdan kalan bir tas çorba vardı hemen alıp ısıttım ve yemeğe başladım.
Çok hızlı yiyordum çorba bittiğinde karnım doymamıştı karnım daha doymamıştı. Hızlı bir şekilde buzdolabının kapağını tekrar açtım ve zeytin,peynir kendime ekmek arası yaptım ev hemen yedim ve evden çıktım. çalışacağım iş yerine doğru koştum. çalışacağım yer yakındı. kargoya gittiğimde mahir abi beni orada bekliyordu ve sağ elinin işaret parmağıyla sol kolundaki saati gösterdi. Hemen yanına giderek.
''mahir abi özür dilerim''
''tamam ali seni bir seferliğine affettim ama bir daha olmasın''
''tamam mahir abi benim çalışacağım araç nerede''
''beni takip et ali''
Araca doğru yürürken aracın yanında bir kişi daha vardı.
''mahir abi bu kim''
''birazdan tanışırsın ali''
Aracın yanına gittiğimizde
''bak ali bu seninle çalışacak arkadaşın oda senin gibi sezonluk''
''merhaba benim adım hasan''
''merhaba benim adımda ali tanıştığıma memnun oldum''
''hadi arkadaşlar bir an önce başlayın''