''Hasan o adamlar kim'' diye sorduğumda yok birşey dedi fakat hasan hala tedirgindi. Ben hasan'ı sıkıştırmaya çalışıyordum.
''Kız davası falan mı? '' diye sordum fakat hasan bu soruya çok rahat bir şekilde cevap verdi.
''Hayır''
''O zaman ne söyle de bende bileyim''
''Sana söylersem seninde peşine düşerler'' ben çok merak etmeye başlamıştım sanki merakım o an için iki katına çıkmıştı fakat hasan'ın ağzından gerçekleri duymak çok zordu. Bunu başarmalıydım hasan'dan doğrusunu öğrenmeliydim.
''Hasan doğruları söyle belki sana yardım edebilirim''
''Tamam sana doğruları söylicem'' Hasan hikayesini tam anlatacakken telefonum bir anda çalmaya başlar telefonu cebimden çıkardığımda mahir abi arıyordu. Ben mahir abiye ne söylicem diye düşünüyordun ama telefon ısrarlı bir şekilde çalmaya devam ediyordu. Hemen telefonu açtım
''Ali neden açmıyorsun lan telefonu'' diye bağırarak konuşuyordu. O an anladığım kadarıyla çok sinirlenmişti.
''Abi kargoları dağıttığımız için telefona biraz geç bakmak zorunda kaldım''
''Ali sen benimle kafamı buluyorsun lan ne kargosu müşteriler arıyor kargolar yerine ulaşmamış''
''Abi şey oldu ya''
''Ne oldu lan''
''Lastik patladı da onu değiştiriyoruz''
''Acele edin biraz''
''Hemen değiştirip yola çıkıyoruz abi'' bir yalan uydurdum o an için zamanımız azdı.
''Evet hasan seni dinliyorum biraz acele et''
''Tamam, bundan bir sene önce bunlara bulaştım o zamanlar param yoktu.Zor durumdaydım bizim mahallede Nevzat abi diye bi pislik vardı. Bir gün yanıma geldi iş aradığımı duymuş. Tek seçeneğim onun işiydi ve kabul etmek zorunda kaldım ilk zamanlarda beni fazla işlerde çalıştırıyordu. Fakat o bir ayın son zamanlarında bana her türlü pisliğe sürüyordu beni az daha adam öldürtmeye azmettiriyordu fakat bana mahir abi biraz yardım etti onun sayesinde kurtuldum bu pislikten''
''Mahir abi senden bir şey istedi mi?''
''Evet de nerden bildin''
''Ne istedi senden''
''Mahir abi'nin özel kargolarını götürüyorum ama bunu mahir abiye söyleme ikimizin arasında kalsın''
''Peki sen nasıl istersen''
''Hadi gidelim hasan daha dağıtacağımız bir çok kargo var''
''Tamam'' evden çıktık arabaya binip kargoları dağıtmaya başladık.Fakat her şeyi merak etmeye başladım.
Sonunda iş yerine gittik ve günün sonunda çok yorulmuştuk o an sadece düşündüğüm eve gidip duş almak ve televizyonun karşısında pizza yemek ve üçgen koltuğa uzanmaktı. Fakat öyle olmadı.
İş yerine gittiğimde tam sağ ayağımı kapıdan içeriye atmamla mahir abi beni odasına bekliyordu. Sol elimle kapıya hafifçe vurdum.
''Gir'' içimde kötü bir his vardı.
''Beni çağırmışsın mahir abi''
''Evet ilk iş ikramiyen''
''Ama ben almıştım işe başladığımda''
Bu ne parası diye düşünürken mahir abi koltuğundan kalkıp yanıma geldi. Hızlı bir şekilde parayı elime tutuşturdu daha bir şey diyemeden
''Çıkabilirsin''
Diye bütün lafları ağzıma tıkmıştı.
''Tabi mahir abi'
İş yerinde hızlı bir şekilde çıkıp otobüs durağına doğru koşmaya başladım. Durak çok kalabalıktı. Otobüs durağa yanaştı kapısını açtığı anda herkes itiş kakış içerisinde otobüse binmeye başladı. zorda olsa bindim Orta yaşlı, uzun saçlı, saçlarını arkadan toplamıştı. Yüzünde kaşından başlayıp burnunun tam ağzıyla buluştuğu kısıma kadar yan bir şekilde bıçak yarasına benzeyen bir yara vardı.
Adeta katil suratı vardı. Önümdeki koltuktan kötü bir koku geliyordu. Hafif ayağa kalktım ve önümde yaşlı bir kadın elinde bir poşet vardı. Sanırsam koku yaşlı kadının elindeki poşetten geliyordu. Bu koku dayanılmayacak kadar kötü kokuyordu. İneceği durağa bir durak önce indim ve yürümeye başladım
O an anladım ki temiz hava gibisi yoktu. Eve geldiğimde ev darmadağındı.