Yazımın ilk bölümünü bir soruyla kapatmıştım.O soruyu tekrar sorarak yazıma kaldığım yerden devam etmek istiyorum. “ 12 ağaç için mi, bir patlama sonucu Hatay’da şehit olan 52 insan için mi sokağa dökülürsünüz?”

İnsan hayatı bu ülkede bu kadar ucuz olmamalı! Reyhanlı diye bir ilçeyi haritadan silecek kadar büyük bir patlama oluyor halktan bir “çıt” sesi bile yok. Bizi bu denli uyutan şey neydi? Ülkem uyuyor ve uyanmaya da niyeti yoktu.

Bir çoğumuz halk uyuyor şeklinde düşünmekte. Halbuki görünen şekil buydu.Basın,ABD ve AKP bunu istiyordu. Bize gösterilen her şey pembe panjurlu rüyalardı. Uyanan halk hiçbir zaman basında yer almadı. Almışsa dahi provokatör damgası yiyip sesi kıstırılmıştı.

Hayali anketlerde iktidarda hiçbir oy kaybı yoktu. Muhalefet hep oy kaybediyordu. Basın ülkeyi yöneten muhalefetmiş gibi göstererek halkın bilincinde “adam gibi muhalefet yok” fikri yerleştirmişti. Mantıklı bir insan sakin bir kafayla düşündüğünde anketlerin çokta gerçekçi olmadığını anlayabilirdi.

Bazı süreçler hükümeti yıpratmıştı. Bir rüzgarın iktidarın üzerindeki o tozu alması gerektiğine kendileri bile inanmıştı.Bülent Arınç’ın son açıklaması bunu ispatlar gibiydi. Hükümet oy kaybediyor dengeler değişiyordu. Bir kıvılcım kendilerine oy verenleri coşturacak ve yine oylarını artıracaktı.

ABD tutuşmuştu.Ortadoğu için Türkiye şartı. Türkiye’nin başı AKP’siz olmazdı. Bir kıvılcım sadece bir kıvılcım.

İşte o kıvılcım kendiliğinden yanan “GEZİ” kıvılcımıydı.(ABD devrede)

O kıvılcım her şeyi tersine çevirecekti. Süreç doğru bir şekilde yönetilmeliydi. Öylede oldu. İlk günlerde esen bir tufan gibi konuşan Başbakan,son günlerde meltem rüzgarları gibi esmeye başladı. Çünkü eylemi sonlandırma zamanı gelmişti.

Uyuyan AKP seçmeni uyanmış, bu süreçten sonra yapılacak her mitinglerde sokaklar dolup taşacak… İktidar yerel seçim öncesi seçim çalışmasının ilk ayağını bitirmiş olacak. İkinci ayağına bu “gezi” söylemleri damgasını vuracak…
Eylemler halkı “dinsiz-dindar “diye iki böldü. Camiler,içkiler hepsi bahane. “Siyaset örümcek ağlarıyla örülmüş bir yalandan başka bir şey değildir.” Önemli olan oy kazanmaktır. Gerisi çorap söküğü.

Gelelim bu işin galibine. Kazanan umarım gezi parkı olur,umarım kazanan ALLAH’a ibadet eden ağaçlar olur.

Ama kaybeden yine ülkesine vergisini ödemek için bileğinin hakkıyla çalışıp kazandığı ile ödeyen asgari ücretliler olmuştur.

Saygılarımla…

Not: İktidar ve muhalefet oyunu artırmak için “Gezi” eylemini lehlerine çevirmeye çalışacaklardır.